39

5.9K 521 941
                                    

60K 🥺🥺🥺 şaka mıdır?
teşekkür ederim 💞

yine beklettim biliyorum :(( ama son bölümler olduğu için biraz daha planlama ve dikkat gerektiriyorlar, bu bölüm de güzel olsun diye çok uğraştım yani~

iyi okumalar 💞 heyecanla yorumları bekliyor olacağımmm hehehe

•••

-yazarın anlatımından-

"Felix giymedin mi daha?"

Changbin yaslandığı duvardan doğrulup sevgilisinin kabininin karşısına geçti. Kapının ardındaki çocuk "Giysem çıkardım, Changbin. Beklesen ölür müsün?" dedi sertçe ve aynadaki yansımasını izlemeye döndü.

Changbin çocuğu istemeden sinirlendirdiğini düşünüp "Pardon, bebeğim. Bekliyorum ben." dedi ve yeniden duvara yaslandı. Felix'le alışverişe çıkmışlardı. Felix, Hyunjin için bir doğum günü hediyesi bakacağını söylemişti ama asıl istediği şey kendisine yeni kıyafetler almaktı ve Changbin bunun farkındaydı.

"Binnie?" Felix kısık sesle seslendiğinde Changbin duvardan doğrulup "Efendim?" dedi. "Kimse var mı orada?" Changbin boş olduğunu bildiği halde gözlerini deneme kabinlerinin koridorunda gezdirdi. "Hayır, yok kimse."

Felix kabininin kapısını açıp kafasını dışarı çıkardı ve etrafa baktı. "Güvenmiyor musun bana?" diye sordu Changbin gülerek. Felix, çocuğun anlamadığı bir şeyler mırıldanıp utanarak kabinin kapısını açtı ve dışarı doğru iki minik adım attı.

İlk gördüğünde denemek için heyecandan yerinde duramadığı ama şimdi denediğinde Changbin'in karşısında durmaktan utanacağı kadar kısa bir şort giyiyordu. Felix parmaklarıyla oynarken ayaklarını izliyor, sevgilisinden bir tepki bekliyordu.

Changbin ise Felix'in giydiği şorttan açıkta kalmış bacaklarına bakmakla meşguldü. Sarışının ince bacakları o kadar kusursuz, o kadar mükemmel gözüküyorlardı ki Changbin bir kere daha sorguladı Felix'in gerçek olup olmadığını.

"Çok güzel olmuş." dedi siyah saçlı çocuk sonunda. "Çok yakışmış." Yüzündeki koca gülümsemesi sevgilisinin asık suratını bulunca soldu ve "Sen beğenmedin mi?" diye sordu.

Felix gözlerini Changbin'inkilere çevirip "Biraz... Kısa değil mi? Bilemedim." dedi ve kabinin içindeki aynadan kendisine bakmak için arkasını döndü. Changbin, Felix'in arkasına geçip aynadaki yansımasıyla gözlerini buluşturdu.

"Sen rahat olduğun sürece detaylar önemli değil, Lix. Söyle bakalım, duruşunu beğendin mi şortun?" Felix aynada kendisine bakıp hafifçe kafasını salladı. "Tamam o zaman, alıyoruz onu." dedi Changbin ve çocuğun yanından geçip kabine girdi.

"Çoktan denediklerini alayım ben, rahatça devam et. Kalabalık yapmasınlar." "Hayır, dur gerek yo-"

Changbin'in askılıktan aldığı kazakların arkasında pembe bir etek duruyordu. Changbin, Felix'in kıyafetleri kabine taşımasına yardım ettiği için biliyordu o eteğin onlar geldiğinde içeride olmadığını.

Dudakları hafifçe aralanmış bir şekilde sevgilisine döndüğünde Felix'in korku dolu gözlerle kendisine baktığını gördü. "Lix, ne oldu?" Sarışın çocuk, hafifçe dolan gözlerini bir etekte bir Changbin'de gezdirerek "Özür dilerim." dedi.

"Ne? Neden özür diliyorsun?" Changbin elindeki askıları yeniden yerlerine asıp Felix'in ellerini tuttu. Felix'in minik elleri hafifçe titriyordu. "B-ben..." diye kekeledi sarışın. "Onu de-denemek istedim."

fever | hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin