fever | hyunchan

21

kitap neredeyse 4K???
yuh gerçekten ay çok teşekkür ederim iyi ki varsınız
bu bölüm de teşekkürüm olsun o zaman hehe

bu bölümü BTS - Singularity dinleyerek yazdım, medyaya ekledim isterseniz, onu dinleyerek okumanızı dehşet tavsiye ediyorum hits different

medya olağanüstü değil mi

•••

*Chan*

Selam Hyunjin

Bu akşam altı gibi gelsen olur mu derse?

Normalden daha geç biliyorum...

Öyle yapman mümkün olur mu acaba?

Eğer kafede mesain varsa anlarım

Sıkıntı değil

Mesajları kaşlarım çatık okudum. Jeongin ve Hannah'nın bu hafta sınıf gezileri vardı. Pazar günü, dün, akşamı yola çıkacaklardı. Jeongin'den almamıştım bu haberi tabii ki. Hâlâ konuşmuyordu benimle. Haklıydı da. Düşündükçe daha da kötüleşiyordu söylediğim şeyler kafamda. Ben de artık düşünmemeye çalışıyordum o yüzden.

Gezi hakkındaki detayları Hannah'dan almıştım. Bana ara sıra Jeongin ile ilgili mesaj atacağını ve merak etmem gereken hiçbir şey olmadığını söylemişti. O kız gerçek bir melekti.

Şu an kafamı karıştıran şey ise Chan'ın bana derse geleceğim saat hakkında mesaj atmasıydı. Gidecek bir dersim olduğundan habersizdim açıkçası. Chan'ın aklından mı çıkmıştı acaba? Ne kadar meşgul olduğunu biliyordum, Hannah geçtiğimiz hafta sürekli Chan'ın çok stresli olduğundan, düzgün yemek bile yemediğinden bahsetmişti. Belki de yoğun temposunda kardeşinin bir hafta sürecek bir gezide olduğu aklından çıkmıştı?

Chan'a geziyi haber veren bir mesaj yazan parmaklarım birkaç saniye sonra hareketlerini kesti. İçime sinmeyen bir şeyler vardı. Chan'ın neden haberi olmazdı ki? Hannah'ya kendisinden çok değer verdiği açıktı, böyle büyük bir şeyi unutmazdı. Üstelik mesajı atalı bir saat olmuştu, bir anlık dalgınlığına gelmiş olsa bile hatırlayınca tekrar mesaj atıp düzeltirdi.

Konuşmaya ihtiyacın olduğunda bana küçük bir sinyal ver ve anlamam için dua et.

Aklıma bunun gelmiş olması saçma mıydı? Chan, hasta olduğu gün bana duygularını rahatça paylaşabilen biri olmadığını ve bu yüzden ihtiyacı olsa bile bana açık bir şekilde konuşmaya ihtiyacı olduğunu söyleyemeyeceğini söylemişti. Ben de ona bana bir sinyal vermesinin yeterli olacağını söylemiştim.

Bu bir sinyal miydi?

Hemen karar vermek yerine telefonumu geri cebime koydum ve kendime düşünmek için zaman tanıdım. 'Senin için geldim' deyip kendimi komik duruma düşürmek de istemiyordum ama Chan'la konuşmadan emin olabileceğim bir şey değildi bu.

En sonunda Chan'ın konuşmaya ihtiyacı olmasının, benim durumu yanlış anlamam sonucu utanma ihtimalimden daha önemli olduğuna karar verdim.

*Chan*

Geç cevap verdiğim için üzgünüm

Kafedeyim de bakamadım telefona

Saat altı bana uygun

Akşama görüşürüz