34

7.6K 538 1.3K
                                    

selammm
kim olduğumu unutmanıza yol açacak kadar uzun süredir bölüm atmadığım için üzgünüm 🤧

üniversite düşündüğümden daha yoğun ve daha stresli bi şeymiş 🥲 halledicem ama inş

uzun bi bölüm paylaşıp gönlünüzü almaya çalışacağım şimdi lol
umarım beğenirsiniz 💞💞💞

bu arada 35K için teşekkür ederim şaka gibi 😭

•••

-yazarın anlatımından-

Minho önündeki bardağı seyretmeye devam derken, iki dakika içindeki beşinci derin nefesini aldı. "Ah, yeter artık." Chan dirseklerini masaya dayayıp arkadaşına baktı. "Sormayayım, kendisi isterse anlatır dedim ama bir şey anlatacağın yok. Söyle hadi, ne canını sıkıyor?"

"Ne?" Minho kaşları çatılmış bir şekilde Chan'a bakmaya başlayınca Chan "Ağzını bıçak açmadı tüm akşam. Belli moralin bozuk, anlat." dedi.

Minho tekrar derin bir nefes alıp gözlerini kısaca etrafta gezdirdi. Diğer insanlar kendi masalarında oturmuş gülüşerek içkilerini içerken Minho'nun bardağı hâlâ doluydu. İçkisini yavaş içmek onluk bir hareket değildi ama kafası o kadar doluydu ki düşünmek dışında bir şey yapamıyordu.

"Jisung'la ilgili." diye mırıldandı Minho gözlerini masadan ayırmadan. "Changbin duysun istemiyorum. Felix'ten bir şeyler saklamayı sevmiyor, Felix de öğrenirse Jisung'a taşır hemen."

"Changbin on dakika falan daha gelmez. Felix'le konuşuyor dışarda." Minho kaşlarını çatıp arkasını döndü ve camdan dışarı baktı. Changbin; barın kapısının az ilerisinde bir eli cebinde dikiliyor, yüzünde aptal bir sırıtışla telefonda sevgilisiyle konuşuyordu.

"Tuvalete gidiyorum demedi mi bu şerefsiz? Ne yapıyor orada?" Chan kıkırdayıp "Sen, sevgilisiyle konuşmaya dışarı çıkmasıyla dalga geçersin diye söyledi sana. Bana kaş göz yaptı gitmeden." diye açıkladı.

Minho gözlerini devirdi ama hafifçe gülmeden de edememişti. "Niye herkes benim bu kadar duygusuz ve kötü biri olduğumu sanıyor?"

Chan, çocuğun kendi kendine konuşurcasına söylediği şeyi duyunca kaşlarını çattı. "Kim öyle düşünüyor başka?" Minho cevap vermek yerine içkisinden bir yudum alınca "Jisung mu?" diye sordu Chan.

"Jisung-" Minho birden konuşmaya başladı, ama ne söyleyeceğine karar veremedi. Kafasında Jisung hakkında o kadar çok şey vardı ki Chan'la en çok paylaşmak istediği hangisiydi karar verememişti.

"Benden hoşlanıyor mu sence?"

Chan, Minho'nun birden kendisine dönen gözlerine bakıp birkaç saniye düşündü. "Nereden çıktı bu?" "Sen önce cevap ver, sence Jisung benden hoşlanıyor mu?"

"Ben nereden bileyim oğlum? Jisung'u gördüğümde hep çok kalabalık oluyoruz. Sana karşı özel bir ilgisi var mı diye analiz yapacak fırsatım olmadı."

"Off!" Minho elleriyle yüzüne kapatıp dirseklerini masaya dayadı. "Nereden çıktı Jisung'un senden hoşlanması?" "Hyungwon aklıma girdi. Saçma sapan fikirler soktu beynime... Boşver, önemli değil."

"Neden böyle bir şey söyledi Hyungwon?" Minho cevap vermek yerine ellerini yüzünden çekip etrafa bakınırken Chan "Aranız mı kötü Jisung'la?" diye sordu.

"Galiba." Minho hafifçe mırıldanıp gözlerini kucağına indirdi. Her şeyi açık açık Chan'a anlatıp fikrini almak istiyordu ama bir yandan da Jisung ile arasında yaşananların kendisini bu kadar düşündürdüğünü kabul etmek istemiyordu.

fever | hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin