selamm 💞
çok beklettim biliyorum :(( özür dilerim malsf
soft bi bölüm oldu yumuş yumuş oldum yazarken ve okurken 🥺🥺 siz de beğenirsiniz umarım
öpüyorummmmedya çok güzel 🥲♥️
•••-yazarın anlatımından-
Jisung gözlerini yavaşça aralayıp etrafa bakındı. Kendisinin ıvır zıvır dolu odasının aksine Minho'nun odası oldukça boş ve sadeydi. Masa, dolap, yatak, sandalye ve küçük bir komodin haricinde bir şey yoktu odada.
Yine Jisung'un aksine, Minho her zaman kıyafetlerini katlayıp dolabına kaldırırdı. Bu yüzden mobilyalar haricinde bir eşya yoktu görünürde. Masanın üzerinde bile yalnızca iki not defteri, bir masa lambası, birkaç kalem ve bir fotoğraf vardı.
Jisung ve Minho'nun birkaç ay önce sabah uyandıklarında çekindikleri bir fotoğraftı o. Jisung, Minho'nun kollarının arasındaydı ve yüzü büyüğünün boynuna gömülmüştü. Minho, Jisung'un yanaklarının ne kadar sevimli göründüğünü söyleyip bir fotoğraf çekmek istemişti ama Jisung sabahları yüzünün şişkin ve çirkin olduğunu söyleyip karşı çıkmaya çalışmıştı.
Minho ise çocuğa ne kadar güzel olduğunu söylemiş, Jisung'u gülümsetmeyi başarmış ve tam o sırada bir fotoğraf çekmişti. Jisung, sevgilisinin bu fotoğrafı sildiğini sanıyordu ama aslında Minho fotoğrafı çekindikleri günün ertesi günü onu bastırmıştı. Jisung'a özür ve itiraf mektubunu verdiği akşam, bir kitabın arasında sakladığı bu fotoğrafı çerçeveye yerleştirip masasına koymuştu.
Minho uyandığında Jisung genelde hâlâ uyuyor olurdu, bu yüzden Minho sevgilisine günaydın diyemediğinden fotoğraftaki Jisung'a günaydın diyordu her sabah.
Jisung gözlerini fotoğraftan ayırıp gülümseyerek yatakta arkasını döndü. Sevgilisini görmeyi beklediği yerdeki büyük boşluğu fark edince kaşlarını çatıp yine etrafa bakındı.
Telefonundan saati kontrol etti ama Minho, sabahtan mesaisi olmadığını ve ikilinin birlikte vakit geçirebileceklerini söylemişti. Şimdi neredeydi o zaman?
Jisung yatakta kıpırdayarak Minho'nun uyuduğu tarafa geçti. Yüzünü, sevgilisinin yastığına yaslayıp kokusunu soludu. Gözlerini yeniden kapamadan önce, beline kadar inmiş yorganı çıplak bedeninin üzerine çekti.
"Sungie?"
Jisung gözlerini açıp omuzlarının üzerinden sesin geldiği yöne baktı. Minho, elinde bir tepsiyle kapıda dikiliyordu. Jisung'un uyanık olduğunu gördüğünde gülümseyerek odaya girdi.
"Günaydın, hayatım."
Tepsiyi komodinin üzerine bırakıp dirsekleri üzerinde doğrulmuş çocuğun karşısına oturdu yatakta. "Günaydın." dedi Jisung gözlerini ovuşturarak. "Gittin sandım yanımda göremeyince."
Minho dudaklarını büzüp Jisung'un yanına uzandı ve yanağına bir öpücük bıraktı. "Sabahı birlikte geçireceğimizi söylemiştim." "Biliyorum... Yine de." Minho; Jisung'un, kendisine verdiği sözden çıkma ihtimalini olası buluyor oluşuna üzülmüştü. Bir yandan da çocuğa kızamıyordu, ona yaşattığı şeylerden sonra sevgilisinin tam güvenini kazanmak için uğraşması gerektiğini biliyordu.
"Uyandığımda hemen kalkmadım, uyanmanı bekledim yarım saat kadar."
Minho çocuğun yeniden yatağa uzanmasını sağlayıp sırtına kendisine çevirdi ve bir elini beline doladı. "Ne yaptın yarım saat boyunca?" Jisung, parmaklarını Minho'nunkilere dolayıp sırtını sevgilisinin göğsüne yasladı ve gözlerini kapadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fever | hyunchan
Fanfictionson derece korumacı bir abi olan chan, kız kardeşinin yeni özel ders öğretmeninin bir erkek oluşunu pek iyi karşılamaz. bang chan & hwang hyunjin tw // yetişkin içerik, küfür&argo