Kasım aylarının başlarındayken sürpriz bir ziyaretçi bizi bulmuştu. Aizawa Sensei Eri yi okula getirmiş ve onu görmemiz için de bizi çağırmıştı hatta bize Eri nin bundan sonra burada kalacağını ve özel eğitim göreceğini söylemişti. Bunun neden olduğunu biliyordum. Eri ve onun özgünlüğünden korkuyorlardı ve onu anca bu şekilde kontrol edebilirlerdi. Fakat sorun değildi o bu şekilde daha iyi olacaktı. Daha sonra Sensei bizi zorla yurda geri götürmüştü neymiş bir ziyaretçi daha varmış. Normalde Eri nin yanında kalmak için itiraz etmem lazımdı ama Sensei nin bakışlarından bile itiraz kabul etmediği anlaşılıyordu.
Yurda geldiğimizde bizler beklerken içeri birden dört tane kahraman girmişti a bir de çocuk "Vahşi mi vahşi Kedicikler" gibi tuhaf bir şekilde de kendilerini sunmuşlardı. Kota adlı çocuğun Midoriya ile aynı ayakkabıları giydiğini görünce istemsizce kıkırdamıştım. Anladığım kadarıyla Bakugo nun kaçırıldığı gün bulundukları arazilerin sahibi olan kahraman onlardı. Yavaşça yanımdaki çocuğun yanına çöktüm "Selam ben Akiyoma Yurisa tanıştığımıza memnun oldum" elimi uzatarak sıkmasını ve kendini tanıtmasını bekliyordum "Izumi Kota" dediğinde su kahramanlarının çocuğu olduğunu hatırladım ""Aa ne kadar ortak yönümüz var. Benim de ailem kahramandı yani ölmeden önce" Gülümseyerek kurduğum cümle üzerine şaşırmıştı.
Daha sonra yere oturdum ve onu da oturttum. Diğerlerin konuşmalarını duymasını istemiyordum çünkü şuan All For One hakkında konuşuyorlardı. "Senin de mi ailen öldü?" onun bu sorusu üstüne hafifçe tebessüm etmeye başladım "Evet ben küçükken beni kaçırmak isteyen kötüler aileme zarar vermiş" acaba bir çocuğa bunu anlatmam uygun muydu? Gerçi karşımdaki çocuk normal biri sayılmazdı "Ama bak şimdi buradayım ve kahraman olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum" bu çocuk bir şeylerden nefret ediyordu bunu anlayabiliyordum. Şuan karşımda kendimin küçük halini görüyordum
Sonra gülerek arkamdaki üçlüyü gösterdim "Şunlar var ya birbirlerini sürekli bir numara olmak için geçmeye çalışıyorlar ama ben onlardan daha iyiyim" kurduğum cümle ile ona göz kırptım. Dediklerimi duyan üçlü bana bakıyorlardı Bakugo bağırıp "SEN Mİ BENDEN DAHA İYİSİN ? GÜLDÜRME BENİ UCUBE" onun bu haline gülüp şirince sırıtmaya başladım "Hiç değilse etrafta büyükler varken bağırmayacağımı bilecek kadar iyiyim arkadaşım" bu cümlem onu daha da sinir ederken kedicikler bu halimize gülüp ne kadar tatlılar tarzı bir şey demişlerdi. Daha sonra biraz daha oturup ayrılmışlardı. Ayrılmalarından önce Kota ile biraz daha iyi anlaştığımızı fark etmiştim
~
Hepimiz ekranların başlarına kurulmuş açıklanan ilk on kahramanın sırayla konuşmalarını dinliyoruz. Edgeshot sakince sırasını kabul edip sayıların onun için önemli olmadığını söylerken gülüyordum "Onun bu kadar sakin ve sessiz olduğuna bakmayın sivil haldeyken daha komik ve eğlenceli oluyor" dediklerim bittikten sonra birden Hawks konuşmaya başlamıştı "İnsanların bu saçma konuşmaları duymak istediğini mi düşünüyorsunuz?" birden dedikleri ile tüm salon ve ekran başındakiler sessizliğe gömülmüştü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Kahraman
FanfictionHerkes hayatının bir döneminde kendisini kurtaracak kahramana ihtiyaç duyar. Ama çoğu zaman kendi kahramanımız olabileceğimizi gözümüzden kaçırırız. Ben kendimi dipsiz bir kuyudan kurtarmıştım. Sırada içindeki gücün farkında olmayanları kurtarmak v...