Dersler

105 16 5
                                    

Başımda hiç bela yokmuş gibi bir de sokakta bulduğum şu gençler çıkmıştı. Onlarla beraber şirkete doğru yürürken bildikleri şeyleri yokluyordum.

İkisi de tam istediğim gibi belli bir seviyede dövüş sanatı biliyorlardı ve özgünlüklerini kontrol edebiliyorlardı. Şimdilik bunlar bana yeterdi.

Şirkete girdiğimizde durup onlara döndüm. "Burada olan burada kalacak. Hiç bir şekilde birilerine bundan bahsetmeyeceksiniz." dediklerimden sonra kafalarını sallayarak onayladılar.

'Getirilen çocukların karınlarını doyurduk ve vücut temizliklerini yapmalarına yardımcı oldup yeni kıyafetler verdik. Daha sonrasında ise siz gelene kadar hepsini uyumaya yolladık. Biraz önce uyandırıldılar. Sizi bekliyorlar' kafamı sallayarak bahsedilen salona doğru ilerledim. Gençlerde sessizce beni takip ediyordu.

Salona vardığımda 25 civarı farklı yaşlardan ve cinsiyetlerden olan çocukların karışık bir şekilde oturmuş beni beklediğini görmüştüm. Onları daha fazla bekletmemek için hızlıca kürsünün olduğu yere gittim. Gençler de çocukların arasında kendilerine oturacak bir yer bulup yerleşmişlerdi

Çocuklar beni fark ettikten sonra hayranlıkla izlemeye başlamışlardı. Onların bakışları altında gülümseyerek konuşmaya başladım "Hepiniz hoş geldiniz. Umarım bir sorun veya eksiğiniz yoktur."

Cevap almak için durduğumda birkaçı olumsuzca kafasını salladı "neden bizi buraya getirttin?" duyduğum sert sesle kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Diğerlerine kıyasla yaşı daha büyük duran bir kız korkusuzca gözlerime bakıyordu

"Sizlere yardımcı olmak istiyorum sadece. Bulunduğunuz bölgelerde kötüler sizlere zarar verebilirdi." kız bu sözüm ile gülüp etrafına bakındı "Biz orada kendimizi koruyabilirdik. Senin yardımına ihtiyacımız yok. Hem bizi nasıl korumayı düşünüyorsun? Bu koca binada bir başına olan kızın tekisin. Hadi erkek olsan belki birkaçımızı korurdun. Ama bu halde pek sanmıyorum"

Sözleri karşısında anlayışla başımı salladım ve onu yanıma çağırdım. Temkinli adımlarla yanıma geldiğine şimdi tüm çocukları daha rahat bir şekilde görebiliyordu

"Evet sen belki kendini savunabilirsin ama burada özgünlüğünü kullanmayı bilmeyen birçok çocuk var. Hem ben yalnız değilim sizlere yardım edenlerden daha fazla ruhu kontrol edebiliyorum. Hatta galiba şuan ajansı en kalabalık olan kahraman benim."

Daha sonra önünde diz çöktüm ve göz hizasına geldim." Eğer ki kadınlar dediğin gibi güçsüz olsaydı bu senin de güçsüz olduğun anlamına geliyor değil mi? Hem eğer ben güçsüz olsaydım beni kahraman olarak yollamazlardı"

Daha sonrasında kalktım ve çocuklara bakarak onları nasıl ikna edebileceğimi düşündüm. Bakugo ve Todoroki nin eğitimleri sırasında çocuklarla uğraştıklarını hatırladığımda iyice düşünüp devamını da hatırlamaya çalıştım. En sonunda iyi kötü bir şeyler hatırlayabildiğimde ellerimi havaya kaldırarak yeşil dumanların etrafa yayılmasını sağladım. 

Dumanlar farklı şekiller oluştururken çocuklar şaşkınlıkla takip etmeye çalıyorlardı. Onların bu tatlı halleri gülümsememe yol açarken yerde oturan gençleri yanıma çağırdım. Hızlıca yanıma gelip kıza selam vererek durdular ve yaptığım şeyleri izlemeye devam ettiler. 

Yeşil dumanlardan bir ejderha yapıp havada süzülmesini sağladığımda herkes eğleniyor gibi duruyordu. Ejderhayı yavaşça yere indirip o dumanlardan bu sefer tavşan oluşturdum ve salonu zıplayarak dolaşmalarını sağladım. Çocuklar gülerek tavşanların peşlerinden koştururken dumanın onlara zarar vermemesi için ekstradan çaba sarf ediyordum. 

Gerçek KahramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin