Röportaj

318 46 15
                                    

Lisans sınavımıza bir hafta kalmıştı. Hepimiz çok çalışıp kendimizi geliştirmeye çalışıyorduk. Fakat sanki bazılarımız başaramayacakmış gibi hissediyordum. Çünkü sınavda çok fazla aday oluyordu ve bunun belli bir kısmını kabul ediyorlardı. E durum böyle olunca geçme oranı çok düşük oluyordu.

Sıkıntılı bir nefes verdim. Daha Dabi'nin gerçek kimliğini öğrenmesi için yolladığım ruhlar gelmemişti. Normalde bir kişinin kim olduğunu bulmaları bir max 2 gün oluyordu. Fakat 3 günden fazla olmuştu ve hâlâ bir haber alamamıştım. 

Çok fazla öğrenmek istiyordum. Çünkü eğer benim tahmin ettiğim gibi biriyse onunla konuşmam lazımdı. Belki de ortada çok büyük bir yanlış anlaşılma vardır ve bunun yüzünden o taraftadır. Tabi bu benim hayalperestliğimden de olabilirdi. 'Umarım, umarım benim tahmin ettiğim gibi birisindir Dabi' diye sessizce içimden mırıldandım.

Yarın Momo Yaoyorozu, Itsuka Kendo ve Mei Hatsume ile buluşmam lazımdı. Tabi kendi kimliğim ile değil. Serbest Araştırmacı Lidya kimliğinde onlarla buluşacaktım. Bu üçünü seçmemin nedeni hem birbirleriyle iyi anlaşıyor olmaları hem de kendileri ve diğerlerini temsil etmede başarılı olmalarıydı. 

Gerçi Hatsume yi başka destek ekibinden bildiğim kişi olmadığı için seçmişte olabilirim. Hem genel departmandan birini bulamamam çok kötüydü. Fakat bir şekilde o eksikliği kapatmaya çalışacaktım.

Kimliğimi gizlemek için peruk, maske ve yaşıma uygun olmayan bir tarza sahibim. Tarzımı olabildiğince büyük işi seçiyordum ki küçük olduğum belli olmasın. Hem insanlar -nedendir bilmiyorum- olgun kadınlara karşı daha farklı yaklaşıyorlardı. 

Okuldan da alışverişe gitmek için çoktan izin almıştım. Aslında biraz zor olmuştu çünkü yeni alınan kararlara göre yalnız çıkmamaya dikkat etmeliymişiz. Ki ben Dabi 'nin radarında olduğum için 2 kat daha fazla dikkatli olmalıymışım. Fakat üstün ikna kabiliyetlerim sağ olsun izin almıştım.

1. Sınıflar ise aramızdan üç kişinin Lidya tarafından röportaj için çağrıldığını öğrenmişti. Nasıl öğrendiklerini ise kesinlikle bilmiyordum. Kızların söylemediğini tahmin ediyordum ama nasıl öğrenildiğine dair bir şey düşünemiyordum. Fakat birazda bunun etkisiyle Lidya daha da popüler olmuştu.

Ben ise olabildiğince susmaya çalışıyordum bu konularda. Çünkü zaten Todoroki 'nin gözü üstümdeydi sorduğum soru yüzünden ve eğer konuşma anında diğerlerinin bilmediği bir bilgiyi ağzımdan kaçırırsam sonu benim için iyi olmazdı. Neden derseniz; İnsanlar gizli şeylere her zaman daha fazla ilgi gösterir. Karşınızda kimliğini bilmediğiniz biri ilginizi çeken konular hakkında konuşursa onu merak etmeye ve araştırmaya başlarsınız. Ki bu da o kişinin daha çok tanınmasına yol açardı.

Küçükte olsa hissettiğim duygu ile durdum. Bu aralar bunu deniyordum. Uzakta da olsa insanların duygularını hissetmeye çalışıyordum. Fakat bu çok yoğun olmadığı sürece işe yaramıyordu. Genelde hissettiğim duyguların korku,öfke gibi olumsuz duygular olmasını tercih ediyordum. Zor da olsa bu durumu sınırlandırmayı başarmıştım. 

Duyguları hissetmeyi engellemeyi de öğrenmiştim. Dışarda olmadığım sürece bu özelliğimi kullanmıyordum. Çünkü okul kalabalıktı ve her an binlerce duygu yaşanıyordu. Galiba bunların hepsini hissetseydim kafayı yerdim.

Bazen bu güç beni korkutuyordu. Çünkü sınırlarını bilmiyordum ve sürekli üstüne bir şeyler ekliyordum. Bunları kontrol etmek zor ve acı verici oluyordu. Bilmediğim ve yeni öğrendiğim şeyleri kontrol etmede çok tecrübesiz olduğum için sorunlar yaşıyordum. 

Bazen fiziksel olarak -ruhları görünür kıldığım ve saldırma görevi verdiğim zamanlar gibi- çok kötü duruma geliyordum. Vücudumu uzun süre uyanık tutamıyordum ve fiziksel olarak değişime uğruyordum. Fakat uyum sağlamak için elimden geleni de yapmaya çalışıyordum.

Gerçek KahramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin