Felaket

158 29 13
                                    

~Bir Önceki Bölümde~

Yurisa iki tarafta da savaşmış ve arkadaşları ile konuşarak onlarında savaşması gerektiğini belirtmişti. Kötüler birliği üyelerini ve Destro yandaşcılarından birini ele geçirerek kahramanlara teslim etmişti. Fakat Dabi yi teslim etmek yerine gerçek kimliğini bildiğini belirtmiş ve onu kaçırmayı tercih etmişti. Daha sonra ise tekrardan hastanenin oraya yani Shigaraki nin olduğu bölgeye gitmişti. Tabi oraya gittiğinde Midoriya nın 3. özgünlüğü olan süzülmeyi kullanmasını tahmin etmiyordu. Midoriya tüm kahramanların yerle temasını kesmiş ve Shigaraki ye kafa tutmuştu

~

"KİMSENİN KILINA BİLE ZARAR VERMEYECEKSİN" bu dediklerinden sonra Shigaraki ye atılan Midoriya 'nın gözlerinden kararlılığı görmüştüm. Her ne olursa olsun bugün All For One ın yeni varisini yenmek istiyordu. Ve onu yenmek için elinden gelen her şeyi yapabilecek gibi duruyordu. Kendine zarar vermeden onunla karşılaşması imkansızdı. Gücünü sürekli kaldırabileceğinin üstünde tutacaktı ve bu onun daha fazla hasar almasına yol açacaktı. Onun o halini görmek istemiyordum. 

Ruhlardan şifa yeteneği olanlardan birini çağırdım ve elimle Midoriya yı işaret ederek onu sürekli iyileştirmesi gerektiğini söyledim. Ruh o tarafa bakıp biraz inceledikten sonra tekrardan bana dönerek konuşmaya başladı 'Emin misiniz? Zaten şuan çok fazla güç harcıyorsunuz eğer bende buna eklenirsem dayanmanız çok zor olur.' onu kafamla onayladığımda tekrar dönüp havada savaşmaya çalışan ikiliye baktı 

'O çocuk sürekli yeni yaralar alıyor. Uğraşsam bile bu çok uzun sürer'  beni kararımdan vaz geçirmeye çalıştığını anlamıştım. Ama bunu sorun etmeden kafamla ileriyi gösterdim ve yüzümdeki gülümseme ile konuşmaya başladım "O gelecekte muhteşem bir kahraman olacak. Eğer şimdi büyük yaralar alırsa o parlak geleceği kimse göremez. O yüzden git ve sonuna kadar ona yardım et" Dediklerimden sonra fikrimi değiştirmeyeceğimi anlamış olacak ki direkt uzaklaşmıştı.

Yere diğer kahramanların yanına indiğimde artık her yerden çıkmama şaşırmamaya başlamışlardı. "Yurisa sen iyi misin?" konuştuğunda fark ettiğim Shoto ya gülümsedim ve omzumu umursamazca silktim. Gökyüzünden gelen ardı ardına patlama sesleri bu işin dayanıklılık savaşına döndüğünü işaret ediyordu. 

Kahramanlardan biri Midoriya nın ardı ardına olan vuruşlarını hayretle izlerken bunu belirtmekten geri durmamıştı. Fakat Bakugo da benimle düşünüyor olmalıydı ki bu işin dayanıklılık savaşına döndüğünü ve Midoriya nın karşısında sürekli yenilenip duran biri varken bunun onun sonu olacağını söylemişti. 

Fakat daha sonrasında beni hiç şaşırtmayacak bir şekilde planını anlatmıştı. Daha doğrusu yine emirler vermişti fakat biz anlamıştık. Planına göre Bakugo Endeavor  ve Shoto yu onlara yaklaştırırken Shoto babasına alevler daha fazla zarar vermesin diye buzuyla destek olacaktı ve böylelikle Endeavor tam gücüyle saldırabilecekti. "Ucube üçümüzü de  sen koruyacaksın. Eğer zarar görürsek senden bilirim" Onun dediklerini gülerek onayladım ve beklemeye başladım. 

Harekete geçtiklerinde arkamızdaki kahramanlar şaşkınlıkla olan biteni izliyordu bunu biliyordum ama onları umursamıyordum. Yaklaştıklarında Endeavor Midoriya ya bağırarak uzaklaşmasını söyledi. Alevler Shigaraki yi sardığında hızlıca diğerlerine ulaşmasını engelleyecek bir kalkan oluşturdum. Fakat bunun işe yaramadığını alevler dağıldığında ve Shigaraki nin içinden çıkan şeyler Midoriya yı hedef aldığında anlamıştım. 

Fakat o anda bir şey oldu ve yaralanan Bakugo oldu. Midoriya yı korumak için o şeylerin önüne atlamış ve yaralanmıştı. Yere düşen damlaları zorda olsa gördüğümde bir umut bunların kan olmadığına inanmak istiyordum. 

Gerçek KahramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin