Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.
İyi Okumalar!!
.
.
.
Gözlerim bana anladığım bir şey söylüyor
Gözlerin gerçekleri derinlerde saklıyor
Birlikte birkaç saat geçirdik. Her seferinde aynı şeyi söylememden bıkmış olabilirsiniz, biliyorum – ama bu da umurumda olmayan şeyler listesindeki yerini alalı çok oldu: Kutay'la geçirdiğim her an hayatımdaki en önemli, en güzel, en neşeli ve en keyifli anlarmış gibi hissediyordum.
Duştan çıktığımızda kurulandık ve oturma odası yerine onun odasındaki geniş yatağa geçtik. Konuşacak bir şeyimiz yoktu, babamın işten dönme saati gelene kadar vakit geçirmeyi düşünüyorduk. O sırtüstü yatmışken eline telefonunu almış Instagram'da saçma memeler izliyordu, ben de onun göğsüne yatmış bir elimin parmaklarını vücudunun belli yerlerinde çemberler çizerek hareket ettirirken onun izlettiği videolara bakıyordum.
"Bak bu çok komik," diye kıkırdayarak bir video açıp telefonun sesini açtı.
"Gördüm bunu," dedim.
"Kabasın," derken videodan çıkıp ekranı kaydırmaya devam etti. "İnsan kibarlıktan izlemek istediğini söyler."
"İzlemek istemiyorum demedim ki," diye güldüm. "Gördüm dedim sadece." Elimi telefona uzatıp aynı videoyu geri açtım. Video komikti, kabul ediyordum – hatta epey komikti. Bir oyun (sanırım bir oyundu, tam bilmiyordum) hakkında tartışan iki adam vardı. Biri bir karakterin aslında diğerinin söylediği karakter olmadığını, başka bir şey olduğunu bağıra çağıra iddia ediyor ve karşısındakini delirtiyordu.
"Neyden bahsediyorlar?" diye sordu Kutay. "Ben bilmiyorum şahsen."
"Ben de bilmiyorum ki," dedim. "Komik sadece." Birden canım sıkıldı. Telefona bakmaktan sıkılmıştım. Telefonu elinden alıp komodinin üstüne bıraktım. Başımı Kutay'a çevirdim. "Benimle ilgilen."
"Seninle son sekiz aydır ilgileniyorum," deyiverdi. "Otelde seni gördüğüm günden beri."
"Onun hakkında konuşalım!" diye heyecanlanarak yattığım yerde doğruldum ve Kutay'ın karşısında bağdaş kurarak gözlerinin içine bakmaya başladım. "Nasıl hoşlandın benden? Ne zaman? Neden? Hiçbir şey bilmiyorum – nasıl tanıştığımızı soranlara gerçeklerin tamamını anlatmak istemiyorum."
"Hangi kısımları anlatmak istemiyorsun?" diye güldü.
"Beni öptüğünde seni reddedişimi, arkadaş kalışımızı ve sonra benim seni öptüğümde senin beni reddedişini ama aylar sonra sana senden hoşlandığımı senin beni ilk kez öptüğün yerde sana söylediğim kısımlarını."
"Romantik bence."
"Romantik bence," diye ağız yaparak onu taklit ettim. "Anlat hadi. Her şeyi. En baştan."
"Ne anlatabilirim..." Mırıldanarak doğruldu ve o da karşımda bağdaş kurdu. "Otele ilk geldiğiniz gün seni Melih ve Eda'yla görmüştüm. İkisiyle de çok yakın duruyordun."
"Yakındım zaten." Lafını böldüm.
"İkisinden biriyle sevgili olduğunu düşünmüştüm."
"İnsanlar arkadaş olabilir, Kutay," diye güldüm. "Stereotiplerden uzak durmanı kimse söylemedi mi sana?"
"Kesme lafımı." Gülümsedi, sonra devam etti. "Önce Eda'yla sevgili olduğunu sandım, sonra Melih'le çok daha yakın olduğunu fark edip onunla birlikte olduğuna kendimi ikna ettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Ol // boyxboy [Tamamlandı]
Teen FictionÖğretmenine karşı duygular besleyen Rüzgar, gezinin sonunda hislerinin karmaşasında kaybolurken kendini bir başkasının dünyasında raks ederken bulur. Şimdiyse bir aşk üçgeninde hapsolmuştur...