Kaan Boşnak - Benimle Kayboldun
Bir şarkı da sizden olsun. ^
Oy verip yorum yapmayı ihmal etmeyelim. Keyifli okumalar. <3
48. Bölüm: ''Isıtan Kar Tanesi''
SEYİT ALİ KARAYAZI.
Yalnız bıraktığımın yalnız kalanıydım.
Aynalar, her yerdeydi. Sağımda, solumda ve canımda. Nereye çevirsem yüzümü onu görüyor ama ne zaman kapatsam gözlerimi ona koşuyordum. Bu öyle tuhaf bir döngüydü ki her şeyin suçlusu olduğum halde yine de ellerini her defasında daha da sıkı tutmak istiyordum fakat o elleri bırakan da, bırakmak zorunda kalan da bendim.
Bu kalpten bir gidiş değildi bir tanem, kalbim sana bir kez uğradı ve orada kaldı.
Kalbine bir bilet aldım fakat dönüşü yok, tek yön.
Sen benim tek yönümsün, Neva.
İki yıl bir ay geçti. Yarın ikinci ayın başlangıcındayız ama daha dün gibi hatırlıyorum gözlerime bakarken nefret ederek haykırdığı sevgisini ve bugün gibi hissediyorum titreyen kalbini. Zaman benden onu götürmedi zaman benden sadece beni aldı. Her şeyimi kaybettiğim yerde kalmamın üzerinden iki yıl bir ay geçti.
Saatler sonra ruhsuz bir insan gibi beni hapseden duvarların içinde çellomun başından kalktım ve onu kenara bırakıp ayaklandım. Bir apartman dairesinin dördüncü katında oturmak ve bir odanın içinde sadece bir yatak ve birkaç fotoğraf dışında bir şeye ihtiyacım olmamak da yaşadığım durumun adıydı. Kurumuş dudaklarımı ıslattıktan sonra kararmış havaya doğru yürüdüm ve odanın kapısını açarak balkona çıktım. Sessiz, sakin sokakların insanı değildim ama artık buradan başka bir sokakta da kendimi yürürken hayal edemiyordum. Artık hiçbir yere ait hissetmiyordum.
Arkamdaki tahta tabureyi çektim ve pencerenin önünde duran sigara paketini alıp içinden tek bir dal sigara çıkararak dudaklarımın arasına koydum. Ardından sigarayı ateşe verip zehri soluyarak sertçe soluklandım. Tüm günüm böyle geçiyordu. Okula gidiyor, kimseyle konuşmuyor ve dönüp dolaşıp balkonda sokağı izliyordum.
Kafamı duvara yaslayarak gözlerimi kapattığımda parmaklarımın arasındaki sigaranın varlığını korumaya devam ettim. Az sonra annemin sesini işittim. Bana seslenmedi sadece balkondan içeri girdi ve yanımdaki diğer tabureyi çekip oturdu. Gözlerimi açmadan da onu görebiliyordum. Bir müddet sustuk. Sigaramı içtim ve gözlerimi tekrar kapattım.
''Yakında dönüyoruz,'' dedi annem gözlerinin üzerimde olduğunu hissettiğimde.
''Biliyorum,'' dedim hissizce. ''Ama hiçbir anlamı yok.''
''Leyla'yı göreceğin için heyecanlı değil misin?''
İç geçirdim. ''Neva'nın gözlerindeki hayal kırıklığını görmek için heyecana ihtiyacım yok.''
''Bu da bir his değil midir?'' diye sordu sonra bana. Buruk bir tebessüm ettim. Ne acı ki buna bile sevinecek haldeydim ama asıl hissin bu olmadığını da biliyordum. Gözlerimi açıp doğrulduğumda sigaraya bakıp, ''Onu tanımıyorsun ki,'' deyip gözlerimi kısarak sigaradan sertçe içtim.
''Bana biraz ondan bahsetsene,'' dedi annem sakin bir hevesle. ''Bunca zaman geçti ama ben seni izleyerek anladım Leyla'yı. Hatta onu artık çok iyi tanıyorum ama sen konuşmuyorsun oğlum, sen susarak kızım yaptın Leyla'yı.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)
Teen Fiction''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yı...