15.Bölüm: "İdam Edilmiş Gülüşler"

119K 9.5K 28.2K
                                    

Lewis Capaldi - Someone You Loved

Cigarettes After Sex - Affection

Merhaba. Geldik. Geçen bölüme yapmış olduğunuz yorumlar beni çok mutlu etti, teşekkür ederim. Umarım bu aktiflik devam eder, satırları dolduralım yine. ^^ Keyifli okumalar.

15.Bölüm: ''İdam Edilmiş Gülüşler''

Kırmaya korkarlar, en çok kırılanlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kırmaya korkarlar, en çok kırılanlar.

Bir kalbi kazanmak, birini kazanmak gibidir. Birine güvenmek, onun eline mermi dolu bir silahı verip size doğrulttuğunda gözlerinizi kapatsanız bile sizi vurmayacağından emin olmak demektir. Birini yaşamak, aynaya baktığınızda göremediğiniz kişidir. Birini öldürmek, aynaya
baktığınızda gördüğünüz kişidir. Birini sevmek... İşte bunu bilmiyorum.

Belki de hiçbir zaman bilemedim ve bilemeyeceğim.

Tıpkı bu cehennemin ortasına düşmüş bedenimi yanmadan kurtarmak gibi.

Çocuk, ölmüştü.

Onu, Seyit Ali öldürmüştü.

Ellerim dahil bedenimin her yeri karşı konulamaz bir titremenin atlına girdiğinde acı acı yutkunmaya çalıştım ama başaramamıştım. Bu yaşadığım bir kâbus muydu yoksa basit bir sanrıdan mı ibaretti? Hayır, bu gerçekti. Her şey Semih koluma dokunana sürdü. ''Leyla,'' diye uyardı beni. ''Leyla iyi misin?''

''O,'' dedim yalnızca Seyit Ali'ye bakarken. ''Onu öldürdü.''

Semih alayla güldü. ''Saçmalama. Bir kafa atmayla kimse ölmez.''

''Öldürdü.''

''Leyla böyle bir şey olmadı.''

''Öldürdü,'' diye tekrarladım hipnoz olmuşçasına. ''O, onu öldürdü. Gördüm. Bunu yaptı.''

Ortam gergindi, ortam cehennem yeriydi ve etrafımda hiç olmadığı kadar insan ve çığlık vardı. Bu çığlıklar öyle feryat doluydu ki, her biri katil bir bedenden çıkıyor gibiydi. Hayır, katiller asla çığlık atmazdı.

Tıpkı, öylece yerde yatan çocuğa soğuk soğuk bakan, Seyit Ali gibi.

Onu tanımıyordum ama kötü bir insan olduğunu... Birini öldürecek kadar kötü bir adam olduğunu düşünmüyordum ya da düşünmek istemiyordum. İnsanların içleri gözlerinden belli olmuyordu, öyle olsaydı bu vakte kadar sırtıma saplanmış hançerlerden ruhum kambur kalmazdı ama onun gözlerinde acımasız bir canavarı değil de, duygudan ırak bir adamı görüyordum. Acımasız bir canavar olmak mı yoksa duyguya uzak bir adam olmak daha iyiydi, buna bir cevap bulamıyordum.

''Leyla hayır,'' diyen alıkoymaya çalıştı beni Semih zihnimin içini talan etmeye başlayan akbabalardan. Önüme geçtiğinde gözlerim görmek istediğini yine görüyordu, kapatmak boşa çabaydı. Kollarımdan kavradı ve yüzüme baktı. ''Kimse bir şey yapmadı, kimse birini öldürmedi.''

NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin