#Zayn - Back To Life
#Charlie Puth - Attention
6.Bölüm: ''Sönmeyen Ateşin Kıvılcımı''
Yağmur göğün mü gözyaşıydı yoksa? Baksana semaya, daha önce onu hiç bu kadar güzel ağlarken gördün mü sen?
Güneşin ve ayın düşman olduğu bir dünyaya doğmuştum sanki. Karanlık ve aydınlık o kadar kılıç kuşanmıştı ki birbirine ikisini de sevdiğim halde ne sabaha ermek için can atabiliyor ne de huzurla geceyi kapatabiliyordum. Hayat, sanki benden sakınıyordu kendini. Çabalama, çabaladıkça sıfır noktasına geri döneceksin diyordu. Bir şeylerden nefret etmek ya da nefret ettikçe hislerimi köreltmek kendimle olan bağımı zedeliyordu. Oysa böyle olmamalıydı. Ne güneş ne de ay düşmanmış gibi kaçmamalıydı birbirinden.
Geceyi gündüzler bekletirdi,
Güneş ise aya olan mesafesi yüzünden yaklaşamazdı yanına.
Tıpkı ben ve Serhan gibi.
Düşman değildik ama yakın da değildik. Aramızda bir mesafe vardı ve sanki bunu biz inşa etmiştik. Hayır, bunu biz inşa etmiştik.
Olduğum yerde öylece kalakaldım. Gecenin buz gibi esintisi saçlarımı savururken aralık kalan ağzımın içine giren rüzgâr damağımı yakmaya başladı fakat bu hissi bile tam olarak idrak edemiyordum. Annem dizlerini hemen Serhan önüne bırakmış ve çaresizce titreyen elleriyle ağlamaya başlamıştı. ''Serhan,'' diye duydum hıçkırıklarının ardından.
Serhan cevap vermiyordu.
Ben tepkisizdim.
''Serhan aç gözlerini oğlum,'' dedi annem onu sarsarak, fakat hayır yine cevap vermemişti. Annemin saçları kafasına karışmıştı. Yutkundum ve nihayet bir yaşam belirtisi göstererek gözlerimi birkaç kez kırpıp açtım. Annem ağlayarak bana döndü. Gözlerine baktım. Onu uzun zamandır ağlarken görmemiştim. ''Leyla,'' diye seslendi kesik kesik. ''Ambulansı ara!''
Bir şey söylemezken bağırdı. ''Leyla sana diyorum.'' Ağlama şiddeti büyüdü. ''Çabuk ara ambulansı,'' deyip Serhan'ın yüzüne baktı. ''Ağabeyin ölecek yoksa.''
İrkildim ve nefesimi yutmuş gibi olduğum yerden ayrılarak derhal arkamı döndüm ve koşarak odama girerek hemen yatağımın üzerinde duran telefonuma uzandım. Çok kısa bir zaman dilimi içerisinde ambulans işini halledip elimi yüzüme götürdüm ve kendime gelip, hızla dolabımdan deri ceketimi alıp üzerime geçirdim. Zamanla yarışıyordum. Odamdan çıktığım gibi annemin odasına girip kapının arkasında duran hırkaların ceplerine kontrol ederek üç beş lira alıp dışarı çıktım.
''Ambulansı aradım,'' dedim nefes nefese annemin dibine çökerek. Gözlerim direkt Serhan'ın yüzüne odaklandığında yüzümü ekşittim çünkü çok üzülmüştüm. Yutkunarak gözlerine baktığımda, ''O iyi olacak,'' diyebildim. Karnının üzerinden akan kanlar annemin dizlerine bulaşmıştı. Annemin hıçkırıkları kulağımı doldurmaya başlarken gözlerimi kapattım ve zar zor ayağa kalkıp, ''Ben Ömer'i bulmaya gidiyorum. Sen onunla kal,'' dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)
Teen Fiction''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yı...