İsmi ROCK F*CK MUSIC olan bir kanalda anonim yayın açtığımda bu kadar büyüyeceğim aklıma bile gelmezdi. Ünlülerin ses analizlerinde ne kadar kötü yorum yaparsam yapayım, ne kadar kötü yorumlara maruz kalırsam kalayım ben değil 'biz' büyümüştük.
Ben...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tara!"
"Sen bu ailenin bir parçası değilsin."
"Kardeşim!"
"Sen babamın kızı, amcamın ve yengemin yeğeni, Güney'in kuzeni değilsin."
"Tara, uyan! Kâbus görüyorsun!" Omzum sarsıldı.
"Kardeşim! Ege! Sev beni!" Hıçkırdım.
"Sen benim kardeşim değilsin!"
"E-ge!" Gözlerimden yaşlar aktı.
"Tara! Uyan bak buradayım ben!" Omzum bir kez daha sarsıldığında gözlerimi açıp yattığım yerden büyük bir hızla doğruldum. Alıp verdiğim kesik nefeslerle yaşam mücadelesi veriyordum. Olanları kavramaya çalışırken göğsüm büyük bir hızla inip kalkıyordu.
Rüyaydı. Gerçek değildi! Kabustu! Egemen beni seviyor! Rüyadaki Egemen değildi. Ona benzeyen başka biriydi! Kabustu! Kâbus! Hıçkırdım. Gözyaşlarım dökülürken dudaklarım da titredi.
"Şşşt! Geçti, tamam mı? Hey bak buradayım." Güney'in endişeli yüzüne baktım. Üzerindeki pijamalarıyla yanıma diz çökmüş, sanki ölümden dönmüşüm gibi endişeli gözlerle beni izliyordu. Beni uyandıran oydu. Beni gerçek gibi görünen kabustan kurtaran oydu. Kabustu! Geçmişti. Gerçek değildi. Egemen öyle dememişti. Nefes al ve ver, Tara!
Güney'in gözlerine teşekkür eder gibi baktım. O çekmişti en büyük korkuların arasından beni. Gözlerimi kırpıştırarak etrafıma bakındım. Oda fazla karanlık değildi. Gece lambalarını açtığından odayı rahatça görebiliyordum. Karanlık değildi! Korkular yoktu! Geçmişti!
"E-egemen!" Hıçkırdım. Sırtımı sıvazladığında başımı göğsüne yasladı. "Gerçek değildi, değil mi? Gerçek değil! Olmasın gerçek!" Saçlarımı okşadı.
"Şşşt." Sağ elimı beline sardım. Sol elim de otomatik göğsüne yaslanmıştı. Sessizce hıçkırırken saçımı okşamaya devam etti. Elleri merhametle tutuyordu beni.