İsmi ROCK F*CK MUSIC olan bir kanalda anonim yayın açtığımda bu kadar büyüyeceğim aklıma bile gelmezdi. Ünlülerin ses analizlerinde ne kadar kötü yorum yaparsam yapayım, ne kadar kötü yorumlara maruz kalırsam kalayım ben değil 'biz' büyümüştük.
Ben...
SÜRPRİZ! Duyurudan sonra bence bir pazartesiciğe katlanabilirdiniz değil mi? Erken bölüm, birkaç bölüm önce de yaparım bir ara demiştim. EHEHEH!Dersteyim bu arada... 🤞🏼
♬
41. BÖLÜM
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Geçen hafta Serra dörtlüleri çok güzel anlattın. Bu konuları bilmeyenlerden birine yardım etmek ister misin? Dönem sonu notunda yüzde on katkısı olacak senin için." Teori hocasının dersinde sıkılmakla sıkılmamak arasında bir noktada olmam çok garipti. Dersi anlattığında keyifle dinliyorum, fakat iş konuşmaya gelince dikkatim çoktan kopmuş oluyor ve derse başladığında da sıkılıyorum. Bir haftada kısıtlı ders süremizde konuşmasa olmuyor muydu? Ders bitiminde istediği zaman sohbet edebilirdim ama dersi engellemeseydi yahu!
"Olur hocam. Zaten benim de aklımda bir arkadaşımızın ismi var; Tara..." Başım öyle bir hızla sağa döndü ki, boynumda kemiğin çıtırdadığını benimle birlikte Ulaş da duymuştu. "Yani, senin için de uygunsa yardımcı olmak istiyorum." Gözlerimi kısmak istedim fakat böyle bir şey yapmadım. İçimden gözlerimi kısmak nasıl oluyordu bilmiyorum ama bir şekilde olmuştu.
"Olur. Hem, aynı evdeyiz hocam. Daha rahat olur bizim için." dedim pat diye. Bu, çok ani oldu Tara.
"Ne yapıyorsun Tara?" Teoman'ı da duymazdan geldim. Onlara koyduğum ufak tavır, onlardan uzak durmama sebep oluyordu. Tara, sen zaten hep uzak duruyordun! Artık güven! Olmuyor. Bir türlü güvenmeme izin vermiyor o kız çocuğu.
"Benim kararım, benim tercihim. İşinize bakın." Sesim net ve sertti. Teoman'ın yüzündeki afallamayı umursamadan tekrar teori hocasının olduğu tarafa döndüm. Serra'nın sırıtması umurumda bile değildi. Babamlar da geliyordu zaten. Acaba gittikleri yerden bir şeyler getirirler miydi? Çok mu doyumsuzdum? Hep, birilerinin uzaklardan bana hediye getirmesini isterdim. O duyguyu hiç tatmadım, tadamadım. Tara, konudan konuya atlama! Ama kişi, en alakasız yerlerde en alakasız şeyleri düşünebilirdi. Acaba yasak olmasıyla alakalı bir kural mı vardı? Yine saçmaladın Tara!
"Sen, Duru yüzünden mi tavırlısın bize? Yoksa ses çıkarmadık diye mi?" Ulaş'ın sessiz fısıltısına kaşlarım çatıldı. Konuşmama izin vermeden de devam etti: "Senin hayatın bizi ilgilendirmez, sen de hep bu düşünceyi savunuyorsun ya!" Kaşlarım havalandı. "Baran'ı da anlatmamıştın, sonuçta sana anlatmış. Onun özeli ya hani." Göz kırptı. "Aynı olmayan bir durumun benzer hali... O zaman en başından benim de sana tavır almam gerekirdi. Evet, kızdım söylemediğin için ama Baran'ı düşündüğüm içindi. Onu tetikleyecek bir harekette bulunmamız ve sana söyledikleri..." Omuzlarım düştüğünde arkama yaslanıp Duru'nun turuncu saçlarına baktım. O, pür dikkat teori hocasının anlattığı altılı akorları dinlerken ben, Ulaş'ın söylediklerini kafamda tartıyordum.
