Yes it's dangerous that's why it's fun
*1 Ay Sonra*
Wanda, Meriç'in kapıyı açması üzerine gülümsedi.
"Hoş geldin." Meriç'in geçmesi için bıraktığı boşluktan eve girerken konuştu.
"Hoş buldum." Lidya, görev için gideli bir ay oluyordu. Wanda ve Meriç ise bir süredir görüşüyorlardı. Aralarında arkadaşlıkla flört arasında kalan bir şey vardı ve ikiside nerede durması gerektiğinden emin değildi. Wanda artık yerini bildiği salona ilerlerken konuştu.
"Lidya'dan haber yok." Meriç kabullendiği gerçekle omuzlarını silkti.
"Bir süre de olmayacak Wanda, biliyorum."Meriç ablası için çok endişeleniyordu. Lidya gitmeden önceki akşam abisinin evinde bir yemek yemişlerdi ve Meriç bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. Lidya gitmeden herkese sıkı sıkıya sarılmış ve sevdiğini söylemişti. Meriç, bunun bir veda olduğunu daha sonra öğrenmişti. Lidya çabuk döneceği görevlerden önce asla böyle bir şey yapmaz, kimseyi endişelendirmezdi. Ancak şimdi, Meriç de işin ciddiyetinin farkındaydı.
"Lidya geri dönecek Meriç. Bunu biliyor olmalısın." Meriç salonla birleşik mutfaktan elindeki iki kahve kupasıyla geldi ve Wanda'nın yanına oturdu.
"Biliyorum Wanda. Dönecek ama nasıl dönecek?" Meriç ablasının zor görevlerden dönünce bir süre kendine gelemediğini biliyordu. Uzun süre kabuslarla baş etmeye çalıştığını, uyku uyuyup yemek yiyemediğini çok iyi biliyordu. Tüm endişesi bu yüzdendi.Wanda ise Meriç'in hüzünlü mavilerine bakıyordu. Ne kadar üzüldüğünü görebiliyordu, zihnindeki yoğun düşüncelerinden duyabiliyordu da. Onunla aralarında flört tarzı bir şey olsa da Wanda her şeyden önce ona destek olmak istiyordu. Kendi de kardeşini kaybetmişti. Ne hissettirdiğini biliyordu. Uzanıp çekingen bir tavırla Meriç'in elini tuttu.
"Lidya döndüğünde yalnız olmayacak Meriç. Onu hep birlikte ayağa kaldırabiliriz."Meriç elindeki kupayı bırakıp Wanda'ya döndü. Yerinde hafifçe ona doğru eğilirken bir eli Wanda'nın yumuşak yanağını bulmuştu. Ona iyice yaklaşıp gözlerine baktı ve onu öpmek için izin istedi. Uzun süredir yapmak istediği bir şeydi. Wanda da ona hafifçe yaklaştığında Meriç mesafeyi sıfıra indirip dudaklarını ona bastırdı. Onu nazikçe öptükten sonra geri çekildi ve Wanda'nın memnun, tatlı yüzünü izledi.
"Beni ayakta tutmaya çalıştığın için teşekkür ederim."***
"Hava kararmak üzere. Kendimize sığınacak bir yer bulalım. Şafağa yakın başlarız."
"Tamamdır." Lidya ve Ümit farklı yerlere doğru yürüyüp sığınabilecekleri bir mağara aradılar. Bir aydır sınırdaki karargahta hedefleri olan gruplar için saldırı planları hazırlıyorlardı. Ara ara sahaya inerek onları gözetlemişler, kaç kişi olduklarını, zayıf ve güçlü yönlerini tek tek saptamış ve planlarını yapmışlardı.İşin bundan sonrası tamamen sahadaydı. Herkes görevini yapacağı eşiyle birlikte karargahtan ayrılmıştı. Lidya ve Ümit de göze batmayacakları yere kadar arabayla gelmiş sonrasını ise yaya olarak devam etmişlerdi. Çetenin sağlam bir güvenlik devriyesi vardı. Bu yüzden son 16 saati yürüyerek, saklanarak geçirmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Mamba
Fanfiction"Fury, kim bu Kara Mamba?" "Bu kadının kim olduğunu bir Türk teşkilatı içindeki sayılı üst düzey yönetici bir de düşmanları biliyor. Tabi, düşmanları onun Kara Mamba olduğunu öğrendikten sonra ölüyorlar, o ayrı konu." "Şehir efsanesi gibi bir şey ya...