I was there

2.2K 330 185
                                    

İyi okumalar😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar😘

Lidya karnına yediği tekmeyle sadece yüzünü buruşturdu. Toparlanıp atağa geçmesi iki saniyesini alırken Steve'in dizine tekme attı ve onun dengesinin hafifçe sarsılmasına sebep oldu. Ardından hiç beklemeyip onun karnına bir tekme geçirdi ve yüzbaşının yere düşmesini sağladı. Steve ayağa kalkarken Lidya elleriyle onu durdurdu.
"Tamam yüzbaşı. Bu kadar yetti bana."

Bir saattir ringin minderinde birbirlerini yere sermeye çalışıyorlardı. Bunun öncesinde yaptıkları sabah koşusuyla Lidya zaten fazlaca yorulmuştu. Şu an tüm kasları ağrıyor, kolları sızlıyordu. Eğer biraz daha dövüşmeye devam ederse yere yığılacağına emindi.
"Peki, sen öyle diyorsan." Onun çabuk yorulması Steve'in gözlerinden kaçmamıştı. Herkesin aklında Lidya hakkında parça parça düşünceler vardı. Ancak kimse birbirine bunun hakkında söz etmiyordu.

Lidya kenardaki havlusuna terini silip ringden çıktı ve odasına yürümeye başladı. Görevden sonraki 3 ay yatıp sonra bir hafta içinde eski temposuna dönmeye çalışmak tam da Lidya'ya yaraşır bir aklını kaçırma şekliydi. Ama geçmişte aldığı yaralar yüzünden kendini sakınmaktan bıkmıştı. Eğer o yaralar kanayacaksa bunu ilk yapan kendi olmalıydı ki diğerlerine kendini alıştırabilsin.

Ajanlığa devam etmeyecekti ama sözleşmesi bitene dek hala bir Avenger'dı. Bu süreçte gelecek bir göreve hayır diyemezdi. Görevde de hayatta kalabilmek için daha doğrusu zayıf halka olup ekibi zor durumda bırakmamak için eski haline dönmesi şarttı. Sözleşmesi bitince ne istiyorsa yapardı ama o zamana kadar hala bir ajandı. Dolayısıyla bunun gerekliliklerini sonuna dek yapmalıydı.

Odasına girdiğinde masasının üzerindeki ilaç yığınından bir ağrı kesici ve kas gevşetici içti. Şimdi sıcak bir duş alacak ve kahvaltı için aşağı inecekti. Clint son birkaç gündür Lidya'yı yemek yapmaya teşvik etmeye çalışıyordu. Daha doğrusu bunu kendi istediği kadar Lidya'nın kilo alması için de yapıyordu. Lidya'nın eski haline dönmesini kafasına koymuştu. Tabi bu konuda Tony'den de biraz rüşvet almış olabilirdi. Ama bunun hiçbir önemi yoktu. Lidya sağlıklı olacaksa hiç sorun yoktu.

Lidya duşunu alıp mutfağa indi ve dolaptan kahvaltılıkları çıkarmaya başladı. Omlet yapmak için çıkardığı üç yumurtayı çırparken mutfağa girdiğinden beri kendisini izleyen gözlerden sıkılmıştı. Farkındaydı ama değil gibi yapıyordu. Ama en sonunda dayanamadı.

"Siz ikiniz neden sürekli benim peşimde dolanıyorsunuz?" Thor ve Clint sırıtıp aynı anda cevapladılar.
"Hiç." Lidya bir iç çekti ve yönünü tamamen onlara döndü. Yüzünde alışıldık tehditkar ifadesi vardı.
"Sizce, siz beni kandırabilir misiniz?" Thor hiç oralı değildi. Ama Clint omuzlarını düşürüp konuştu.
"Sen gidince biz, gitmeden önce yaptığın son kurabiyeler için ödül oyunu oynadık Thor'la. Bir kere daha Thor'a karşı kaybedemem Lidya anlıyor musun? Kurabiye yaptığında Thor'a bırakmadan hepsini yemeliyim."

Black Mamba Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin