"Fury, kim bu Kara Mamba?"
"Bu kadının kim olduğunu bir Türk teşkilatı içindeki sayılı üst düzey yönetici bir de düşmanları biliyor. Tabi, düşmanları onun Kara Mamba olduğunu öğrendikten sonra ölüyorlar, o ayrı konu."
"Şehir efsanesi gibi bir şey ya...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar😘
"Hala seni çok özledim. Neden gelmiyorsun? Beni sevmiyor musun artık?" Lidya telefonun ekranındaki Eddie'nin ağlamaklı yüzüne baktı. Ailesine iyi olduğunu gösterebilmek için onları görüntülü aramıştı, tabi öncesinde fondötenle kendine yeni bir cilt yapması gerekmişti. Herkesle tek tek konuşmuştu en sona Eddie kalmıştı. Şimdi, Eddie ısrarla ona neden gelmediğini sorarken onu çok özlediğini ağlayarak söylerken Lidya da ağlamamak için büyük bir mücadele veriyordu.
"Tabiki seni çok seviyorum. Sevmemem mümkün mü? Geleceğim söz veriyorum. Bak çok az kaldı. Üzme beni lütfen." Eddie'nin bir damla göz yaşı ekrana düşünce Lidya bakışlarını kaçırdı. Tam şu an telefonu kapatıp hıçkırarak ağlamak istiyordu. Ne kadar istese de Eddie'nin yanına şimdi dönemezdi. Onu görünce üstüne atlayacağını biliyordu. Lidya Eddie'yi kucaklayıp havada döndürebilecek kadar bile güçlü değildi. Onu sıkıca saramayıp kendinden uzaklaştıracaksa gitmenin bir anlamı yoktu.
"Seni üzmek istemedim hala, özür dilerim. Ben gökyüzü kadar özledim seni." Lidya ağlamamak için yanaklarının içini ısırırken güldü bu cümleye. "Bende seni gökyüzü kadar özledim." Eddie'yle biraz daha konuştu, onu güldürüp keyfini yerine getirdi ve telefonu kapattı. Eddie'nin telefonu annesine vermeden önce uzanıp ekranı öpmesi Lidya'yı mümkünmüş gibi daha kötü yaptı.
*** "Lidya, dışarı çıkalım mı bugün?" Lidya birkaç saniye için Oğuz'a bakıp başını sağa sola salladı. "Kadın Doğum uzmanımla görüşmem gerek." Oğuz başını salladı. "Tamam, kahvaltı yapıp birlikte gideriz." Lidya itiraz etmedi. Bir işe yaramayacağını biliyordu. Lidya görevden döndükten sonra hastanede kaldığı bir ayda ilk reglisini atlatmıştı. Ancak ilaçlarla uyutulduğu için çok acı çekmemişti.
Şimdi durum farklıydı. Bedenindeki tüm yaralara ek regli sancısı çekeceğini biliyordu. Üstelik kullandığı ağır ağrı kesiciler regli döngüsünü düzensizleştirecek ve bu da sanki acı çekmiyormuş gibi daha fazla ağrıya sebep olacaktı. Ayrıca 7 ay kaldığı berbat koşullardan sonra duymaktan korktuğu şeyler vardı.
Kahvaltı etmek adına yediği birkaç lokmadan sonra Oğuz'un evinde kaldığı odaya girip üzerini değiştirdi. Sargılarını çıkardıktan sonra Oğuz'dan bir ton azar yemişti. O gün duştan sonra Oğuz hem kızarak hem de ona kıyamayarak krem sürmesine yardım etmişti. Sargıları çıkmış olsa da yaralara sürtüp canını yakmayacak bol şeyler giydi. Önceden giyinirken estetiği baz alan Lidya Ulusoy, şimdi sadece canının yanmamasını baz alıyordu. Saçlarını alttan küçük bir topuz yaptı ve ayakkabılarını giydi. Oğuz çoktan hazırlanmıştı ve birlikte kliniğin yolunu tuttular.
