Magic

2.4K 216 483
                                    

Black Mamba'nın ilk bölümü 10k olmuş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Black Mamba'nın ilk bölümü 10k olmuş..

Kurgu bitti ama onlar bende yaşamaya devam ediyor.. belli ki sizde de.. 🥺🖤

İyi okumalar..

Lidya, kulağına gelen topuklu ayakkabılarının zeminde bıraktığı tok sesle yürümeye devam etti. Üzerinde siyah bir ceket-elbise vardı.  Kuzgun karası saçları düz bir şekilde omzuna dökülüyor, delici mavileri az ilerideki manzarayı duygu yüklü gözlerle takip ederken bordo ruja boyanmış dudakları gerçek bir gülümsemeyle kıvrılıyordu.

Tony her zaman anne olmanın Lidya'yı daha da güzelleştirdiğini söylüyordu. Hamilelikte bile yüzüne yerleşen parıltı oğulları Daniel'ın dünyaya gelmesiyle daha da artmış gibiydi. Lidya karnı kocaman olduğunda bile Tony için dünyadaki en güzel kadındı. Şimdi de bunu doğrularcasına bakışlarını Lidya'dan çekemiyordu. Tabii az ileride susmak nedir bilmeyen, bıcır bıcır konuşan oğlunun emin ellerde olduğunu biliyordu.

Daniel Edward Stark beş yaşındaydı. Beyaz teni, yumuşak kahverengi saçları, sevimli yüzüyle Tony'i andırıyordu. Tony'nin çocukluk fotoğraflarını andırıyordu. Ancak annesinden aldığı mavi gözleri bir mücevher gibi parıldayarak dikkatleri üzerine çekiyordu. Görenlerin dönüp bir daha baktığı dünya tatlısı bir çocuktu. Bilmiş tavırları, göz devirmeleri ve insanları kandırmak için harcadığı çaba onun kimlerin oğlu olduğunu ele veriyordu. En azından bilenler için.

Lidya farkında olmadan Tony'nin avucundaki elini sıktığında Tony, Daniel'dan bakışlarını alıp karısına çevirdi. Onun gözlerindeki ifadeyi seçebiliyordu. Bunun Lidya için ne kadar önemli olduğu belliydi.
"Çok tuhaf değil mi?" Lidya başını onaylar anlamda salladı. İçini kavuran duygulara bir isim koymakta zorlanıyordu.
"Ama çok güzel."

İkisi de Anıtkabir'de ağır adımlarla dolaşırken birkaç metre önlerinde meraklı bakışlarla çevresini süzen, sürekli yeni sorular soran Daniel'a ve onun hemen yanında elini tutarak ona Anıtkabir'i gezdiren, Atatürk'ü anlatan ve sabırla tüm sorularını cevaplayan Albayı izlediler.

"Albayın çocukları bu kadar sevdiğini düşünmezdim." Lidya kısık tuttuğu sesiyle konuştu, sanki sesini yükseltse bu an bozulacak gibiydi.
"Hiç evlenmemiş mi?" Tony'nin meraklı sorusu üzerine Lidya omuz silkti.
"Bilmem, sanırım. Hiç duymadım Albayın ailesinden bahsedildiğini, yalnız olduğunu biliyorum." Lidya biraz durakladı, zihninde Albaya dair duyduğu şeyleri tartıyordu.

"Onun hep kendini tamamen işine vermiş biri olduğunu, evlenmeye ve çocuk yapmaya zamanının olmadığını düşünürdüm. Bize, bu ülkenin her çocuğu benim evladımdır, derdi. Ama bunun bile işine düşkünlüğünden olduğunu düşünürdüm. Şimdi Daniel'la bu şekilde ilgilenmesi.." Tony onu rahatlatmak için tuttuğu elinin üzerinde nazikçe baş parmağını gezdiriyordu.

"Aranızda özel bir bağ var, değil mi?" Lidya başını salladı ama açıklamaya girişmedi. Albayın hayatındaki yerini, 14 senelik görev yaşantısını, onu defalarca kez ipten alışını, hayatını kurtarışını ama yine ölüme yollayışını kelimelere dökemezdi.
"Seni önemsediği belli oluyor."

Black Mamba Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin