⚠️ BÖLÜM UYARISI: İtalik yazılan cümleler Mamba'nın ekibinin olayla eş zamanlı kulaklık konuşmalarıdır.
İyi okumalar 😘"Olmaz! En ufak bir terslikte gemileri yakıp çıkabilmem için içeride tek başıma olmam gerekiyor!"
"Hayır Mamba, seni oraya tek başına yollayamam!" Lidya sinirle ellerini saçlarından geçirdi. Yeni bir göreve gidiyordu. Saha görevi olmasa da tehlikeli bir görevdi. Ama Lidya'nın tek başına gitmesi gerekiyordu. Ama Sinan ve Oğuz başta olmak üzere üsleri buna pek sıcak bakmıyordu."Bakın, işlerin ters gitmesi oldukça yüksek bir ihtimal. İşlerin istediğim gibi gitmemesi durumunda anında oradan sıvışmak zorundayım. Ama yanımda biri olursa bunu yapamam. Geride adam bırakmayacağımız için onu da düşünmek zorunda kalacağım. Tek başıma olursam bu benim için daha kolay olur."
"Tek başına olursan seni nasıl koruyacağız Mamba?""Keskin nişancı. Binanın çevresine keskin nişancılar yerleştirelim. Sokakta beni almak için bir araba beklesin. Durumun nasıl işleyeceğini bilmiyorum ama bir gökdelene gitmek zorunda olduğum için ters bir durumda aşağı inene kadar beni yakalarlar. Çevre binaların birinde helikopter olması gerek. Daha kesin çözüm."
"Mamba, tek kişinin gittiği bir görev için bu prodüksiyonu sağlamazlar."
"Komutanım sağlamak zorundalar. Tek kişinin gittiği bir görevde devlet sırrı niteliğindeki bir belgeyi almamı istiyorsunuz ama. Devlet sırrı! Güvenlik güçlerinin saçma bir hatasında kaybettiğimiz sır. Olmadık birinin eline geçerde basına açıklanırsa ülke ne hale gelir haberiniz var değil mi?! İşte tam da bu yüzden bu prodüksiyonu sağlamak zorundalar. Sırrın benimle güvende olmasını istiyorlarsa sağlamak zorundalar. Ben Kara Mamba'yım. Benim için bunu yapmak zorundalar."Lidya'nın ettiği her kelimede doğruyu söylüyor olması üslerine pek şans bırakmıyordu. Bu görevi biri tek başına yapacaksa bu kişi Kara Mamba olurdu. Ve ülkenin en iyi ajanı için istenilen durum sağlanmak zorundaydı.
"Üslerimle konuşup sana haber vereceğim Mamba."İstihbarat daire başkanı odadan ayrıldığında diğer herkes de çıkmaya başladı. En son Lidya, Oğuz ve Sinan kaldı. Oğuz ve Sinan başta itiraz etseler de durumun ciddiyetinin onlar da farkındaydı. Bunun kadar farkında oldukları diğer şey de Kara Mamba'nın aklına koyduğunu mutlaka yaptığıydı.
"Ordan sağ çıkmak zorundasın Lidya duydun mu beni?" Lidya Sinan üst teğmene baktı.
"Elimden geleni yapacağım komutanım."
"Elinden geleni değil Lidya. Elinden gelenin fazlasını yapacaksın ve oradan sağ çıkacaksın. Anlaşıldı mı?" Lidya başını salladı.
"Emredersiniz komutanım."Avengers kulesinde Bucky'nin gelmesiyle tuhaf ama güzel bir ortam oluşmuştu. Bucky onu kaçıran kadının kim olduğunu merak ediyordu. Steve'e sordu.
"Bana arkadaş sayıldığınızı söyledi." Steve güldü.
"Artık arkadaşız." Tony hemen araya girdi.
"Ben değilim. Sevgilim çünkü." Bucky öyle bir kadının Tony'yle sevgili olmasına şaşırmıştı."Siz hangi ara sevgili oldunuz?" Tony, Wanda'ya küçümseyici bir bakış attı.
"Mamba dönmeden bir gün önce." Clint elindeki kavanozdan turşusunu yiye yiye salona girdi.
"O değilde; Mamba ciddi ciddi üç kişiyle kaçırdı Bucky'yi. Dalga geçer gibi, küfreder gibi değil mi? Sadece 3 kişi."
"Hydra'nın aptallığı mı yoksa Mamba'nın zekası mı anlamadım."Natasha ve Tony aynı anda konuştu.
"Mamba'nın zekası." Clint devam etti.
"Ben onu bunu bilmem. Kız, kaçırdı mı? Kaçırdı. İnternette gördüğüm 'Şu Çılgın Türkler' kitabını okumaya karar verdim. Çünkü Mamba'nın yaptığı şey çılgınca. Bunun başka açıklaması yok." Sam, biraz Tony'yle dalga geçmek istedi."Tony. Şu an senin ciddi ciddi bir uzak mesafe ilişkin mi var?" Herkes kahkaha atarken Natasha devam etti.
"Yılların playboyu ve uzak mesafe ilişkisi." Tony hemen araya girdi.
"Mamba Türk istihbaratından istifa etti. 15 günlük ihbar süresi dolunca buraya taşınıyor. Yani uzak mesafe ilişkim falan yok. 10 gün sonra burada.""Burada ne yapacak?"
"Ailesi buradaymış." Steve konuştu.
"Fury'nin onu Shield'e almaya çalışacağından çok eminim." Tony kahvesinden bir yudum içip cevap verdi.
"Mamba'yı Shield tutukladı. Hayatta ajan olarak girmez." Natasha da böyle düşünüyordu.
"Kesinlikle kabul etmez. Peki Avenger olsa?"Lidya görevi için hazırlanırken telefonu çaldı. Ekranda Tony'nin adını görünce şaşırdı. Şu an Amerika'da saat sabaha karşı 4 falan olmalıydı. Bu yüzden bir aramayı beklemiyordu. Görüntülü aramayı yanıtlayıp bir yandan da makyajına devam etti.
"Tony?"
"Ne yapıyorsun öyle?"
"Bir görevim var. Ona hazırlanıyorum."Tony, Lidya'nın sürdüğü bordo ruja gözlerini büyüterek baktı.
"Görevlerinde bordo ruj olmazsa olmazın mı?" Lidya onun sesindeki alaya güldü.
"Bordo bere tercihim tabi. Ama onu takamayınca bordo rujum sürülüyor." Telefon ekranına göz kırpınca Tony de güldü.
"Bir görev için fazla şıksın. Kime bu hazırlık, düşmanlarına mı?""Kesinlikle, güzelliğim karşısında teslim olurlarsa ceza indirimi alıyorlar." Tony kaşlarını çattı.
"Bunun şaka olduğunu biliyorum. Şaka değil mi? Şaka olduğunu söyle de rahatlayayım." Lidya güzel bir kahkaha attı.
"Kapatmam lazım Tony. Göreve geç kalıyorum."
"Şaka değ-"Tony kapanan aramaya sinirle baktı. Biri görüntülü aramayı Tony Stark'ın yüzüne kapatacaksa bu kişi kesinlikle Kara Mamba olurdu. Tony'nin sinirle elini alnına vurduğu esnada Lidya sinsi gülümsemesiyle kendi için hazırlanan araca bindi.
İstanbul'da akşam saatleriydi. Şehrin göbeğine şirketler için inşa edilmiş gökdelenler tamamen boşaltılmıştı. Lidya'nın gideceği yerin çevresine, farklı açılarla 3 keskin nişancı yerleştirilmişti. Yakındaki binaların birinde helikopter bulunuyordu. Lidya'nın oradan devlet sırrıyla birlikte güvenle çıkabilmesi için her şey hazırlanmıştı.
Tüm istihbarat ve yüksek devlet kuruluşlarının, önemli devlet adamlarının gözü oradaydı. O sırrın tekrar elde edilmesi için Kara Mamba tek çareydi. Sinan istihbarat üssünde tetikteyken Oğuz, helikopterin yanındaydı. Eğer Kara Mamba'nın helikoptere binmesi gerekirse birinin ona yardımcı olması ve durumu organize etmesi gerekiyordu.
Lidya araçtan indi ve önünde bulunduğu binaya giriş yaptı. Bina boş sayılırdı. Sadece iş yapacağı adamın ekibi vardı. Adam, asistanı ve korumaları. Yaklaşık 10 kişi. Lidya tek başına. Lidya içeri girdiğinde onu asistan karşıladı ve büyük patrona yönlendirdi.
"Avcı konuşuyor, Kara Mamba binaya girdi; operasyon başladı."
Koridorda Lidya'nın topuklularının sesi yankılanıyordu. Büyük patronun odasına geldiklerinde asistan kapıyı açtı ve önce Lidya'nın geçmesini bekledi. Lidya'nın içeri girdiğini gören adam ayağa kalktı ve hiç de hoş olmayan bakışlarıyla Lidya'yı süzdü. Lidya'yı gözleriyle yemesi bitince elini uzattı.
"İyi akşamlar. Alper Kaya." Lidya gülümseyip kibarca elini uzattı. Adam elinin üzerine bir öpücük bırakınca kusmak istesede ifadesini bozmadı.
"Memnun oldum Alper Bey. Sinem Çakır ben de." Alper ona koltukları işaret ederken konuştu.
"Bu kadar güzel bir hanımefendinin misafirim olacağını bilmiyordum.""Avcı görüş bildir."
"Avcı konuşuyor, Mamba odaya giriş yaptı. İkisi de görüşümde. Ters bir durum yok."Lidya sinsini sırıtmasıyla odayı süzerken konuştu.
"Ben de yalnız olacağımızı düşünüyordum." Lidya bacak bacak üstüne atınca kısa olan eteği biraz daha kısaldı. Alpler'in bakışları oraya kayarken odadaki korumalara kapıyı işaret etti.
"Siz isterseniz oluruz." Korumalar çıkınca Lidya sırıttı.
"Biraz da iş konuşalım o halde."Ortalığı yakacağım biraz heheh😈
Oy verip yorum yapmayı unutmayın 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Mamba
Fanfiction"Fury, kim bu Kara Mamba?" "Bu kadının kim olduğunu bir Türk teşkilatı içindeki sayılı üst düzey yönetici bir de düşmanları biliyor. Tabi, düşmanları onun Kara Mamba olduğunu öğrendikten sonra ölüyorlar, o ayrı konu." "Şehir efsanesi gibi bir şey ya...