‼️Bölüm sınırı 260 oy
İyi okumalar 😘"Yemekler çok lezzetliydi, ellerine sağlık." Lidya içtenlikle gülümsedi.
"Afiyet olsun." Matt elindeki son tabakları da mutfak tezgahına bıraktığında Lidya ile birlikte kadehlerini alıp salona geçtiler.
"Türk yemeklerini bu kadar özleyeceğimi düşünmezdim." Lidya güldü ve koltukta Matt'e yakın bir yere otururken cevap verdi.
"Yemeklerimizi tadıp da beğenmeyen biriyle karşılaşmadım sanırım."
"Belki de yapanın el lezzetindendir?"Lidya bu kez sesli güldü. Yemek oldukça tatlı bir sohbetle geçmişti. En azından Lidya kendini rahatlamış hissediyordu. Konuşacağı şeylerin gerginliğini üzerinden atmıştı.
"Belki de."
"Kesinlikle Foggy'ye nispet yapmam gerekecek." Lidya'nın dudakları keyifle kıvrıldı ancak itiraz etmekte gecikmedi.
"Lütfen Foggy'i başıma sarma. Clint ve Thor oldukça iyi bu konuda." Matt güldü. Lidya'yı ve yemeklerini rahat bırakmadıklarını biliyordu.Lidya'nın dikkatli tavırlarına karşılık Matt'den kaçmayan şeyler vardı. Lidya, ajanlık ve askerlik kariyeri için üst düzeyde bir eğitim almıştı. Dünya üzerindeki birçok insanı kolaylıkla kandırabilecek, göz boyayabilecek nitelikte bir kadındı. Ancak Matt'i tam anlamıyla kandıramıyordu. Onun ayrıcalığı da burada başlıyordu.
Matthew göremediği için Lidya'nın sunduğu şahane imaja kapılmıyordu. Onun görünüşüne aldanmıyordu. Lidya'nın dışa yansıtmadığı tepkilerini Matt kolaylıkla hissedebiliyordu. Ancak her şeye rağmen Matt de karşısındaki kadının ihtişamının farkındaydı. Lidya'nın da, tanıştığı ilk anda boğazına bıçak yaslayan Mamba'nın da, Lidya'nın içindeki büyümemiş şımarık kızın da farkındaydı. Bu yüzden Lidya'nın da onda bambaşka bir yeri vardı. Bir arada kalamayan ama ayrı da olamayan iki garip arkadaştı onlar.
Lidya, boğazına bıçak yasladığı Daredevil'dan sonra Matt'i tanıyınca ondan oldukça etkilenmişti. Ona ve mücadele şekline duyduğu saygı sonsuzdu. Onu tavlayamaması belki de ikisi için olmuş en iyi şeydi. Bir ilişkiyle mahvedilemeyecek kıymetli bir bağları vardı. Ara ara ufak flörtler dönse de ikisi de çizgiyi aşmayıp aralarındaki bağa saygı gösterirdi. Bazı zamanlar iş için karşı karşıya kalmış olsalar da bu asla dostluklarına zarar vermez, özel hayatlarıyla birbirlerini avlamaya çalıştıkları iş dünyası birbirine karışmazdı.
Lidya bütün hukuki işlerini gözü kapalı ona devredebilir ve Matt'in sırrını da bildiği için ona Mamba'yla ilgili bir şeyleri danışmaktan çekinmezdi. Yazılmamış bir kuraldı, aralarında konuşulan her şeyin sadece aralarında kalması. İkisi de birbiri için en iyisini isterdi.
"Her ne kadar şahane olsa da beni buraya sadece yemek için çağırmadığını biliyorum. Zihninde dolanan yılanın bıraktığı soru işaretleri nedir? Dinliyorum." Lidya, Matthew'in Mamba'ya gönderme yapmasına alınmadı. Matthew, Lidya'nın bedeninin verdiği tepkileri sezinleyip çıkarımda bulunan bir adamdı. Lidya içinse ajanlık ve askerlik hayatında edindiği alışkanlıklar/ refleksler yani Mamba'ya dair her şeyden kurtulmak imkansızdı. Bu yüzden Matt de her zaman önce Mamba'yı hissediyordu. Mesela bu akşam Lidya'nın zihnini hep bir şeylerin meşgul ettiğini, sadece yardıma ihtiyacı olan bir dost gibi karşısında kaldığını hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Mamba
Fanfiction"Fury, kim bu Kara Mamba?" "Bu kadının kim olduğunu bir Türk teşkilatı içindeki sayılı üst düzey yönetici bir de düşmanları biliyor. Tabi, düşmanları onun Kara Mamba olduğunu öğrendikten sonra ölüyorlar, o ayrı konu." "Şehir efsanesi gibi bir şey ya...