⚠️BÖLÜM UYARISI; bu şekilde italik ve altı çizili yazılan yerler, Kara Mamba ve Oğuz arasında geçen Türkçe diyaloglardır.
İyi okumalar 😘
Lidya, elindeki telefondan bakanın evinin alarmını kapattı. Açık bahçe kapısından eve girip Oğuz'la yukarı çıkmaya başladılar. Evde sadece bakanın ve metresinin olduğunu biliyorlardı. Lidya, yukarıda çirkin bir manzarayla karşılaşmak istemediği için seslenmeye karar verdi.
"Sayın bakanım!"
"Adamı, karısı gibi metresiyle basmaya geldiğimize inanamıyorum." Bakanın, arkasında iki kadınla yatak odasından çıktığını görünce Oğuz, cümlesini düzeltti.
"Metresleriyle pardon."
"Ne oluyor burada? Siz de kimsiniz ve evime nasıl girdiniz?"
"Rica etsem yalnız konuşabilir miyiz bakanım? Shield hakkında. Önemli." Adam, bir Lidya'ya bir Oğuz'a baktı.
"Geliyorum."Lidya ve Oğuz hiçbir yere parmak izi bulaştırmamak için deri eldiven giymişlerdi. Neyseki hava soğuktu da tuhaf görünmüyordu. Az sonra bakan daha düzgün giyinmiş bir şekilde geldi. Lidya elini uzattı.
"Kara Mamba." Adam duyduğu isimle yutkundu. Yüzü beyazlamaya başladı."Siz-"
"Kaçtım evet. Sizinle minik bir işim var. Tutuklanma emrimi siz vermişsiniz? Halbuki biz operasyon izni almıştık."
"E-evet. Karışıklık mı olmuş?"
"Beni aptal yerine mi koymaya çalışıyorsun?" Lidya'nın hafifçe sesini yükseltmesi üzerine bakan iyice panikledi. Oysaki Lidya daha bağırmamıştı bile.Oğuz biraz geride film izler gibi izliyordu olan biteni. Koskoca bakanın korumaları yanında yokken kediye dönmesini zevkle izliyordu. Lidya, özellikle bakanın metresinin evini tercih etmişti. Bakan buraya korumalarını ya da yardım almak için devlet görevlilerini çağıramazdı. Karısını aldattığı ortaya çıkardı. Bu da karısının onun donuna kadar alması ve boşaması demekti.
"Tabiki hayır."
"O zaman tutuklama emrimi de kaldırırsın değil mi? Ben bir delilik yapmadan?"
"T-tabi, tabi ben arıyorum şimdi."
Lidya, gizli dosyaları kullanmak zorunda kalmadığı için mutluydu. Onları başka bir zaman için memnuniyetle saklayacaktı. Bakan telefonunu çıkarıp gerekli yerleri aradı. Tutuklama emrinin kalkması için gerekli talimatları verdi.Lidya gülümsedi.
"Teşekkür ederim sayın bakanım. Sizi de uğraştırdım, kusura bakmıyorsunuzdur umarım." Lidya bir cevap beklemeden çıkış kapısına yöneldiğinde durup tekrar arkasına baktı.
"Ha bir de, eğer ki başıma tekrar böyle bir saçmalık gelirse bu kez karınızla görüşme yapmak zorunda kalacağım. Haber vereyim dedim."Oğuz ve Lidya, ahşap eve dönerken yoldan yemek aldılar. Eve geldiklerinde Lidya tekrar eski haline döndü. Birlikte yemek yerken büyük elçi onları arayıp tutuklama emrinin yasal olarak kalktığını duyurmuştu. Lidya ve Oğuz da iki gün sonra Türkiye'ye dönüyordu.
"Lidya."
"Hmm?"
"Senin aklında bir şey var. Bana söylemediğin bir şey." Lidya derin bir nefes aldı. En yakın arkadaşı tabiki bir şeylerin farkında olacaktı. Ajanlığı bırakmak istediğini şimdi söylemek istemedi. En azından önce kendi netleştirmeliydi.
"Var kafamda bir şeyler. Ama net değil."
"Tam karar vereyim öyle konuşalım diyorsun? Olur, nasıl istersen." Yemeklerini yediklerinde Oğuz ayağa kalktı.
"Hadi gidelim. Artık özgürsün. Tekrar."Otele döndüklerinde Lidya odasına çıkıp duş aldı. Akşam Avengers kulesine gidecekti. Tony'ye söz vermişti. O zamana kadar biraz dinlenecekti.
Tony garajından yemek yemek ve uyumak dışında pek çıkmazdı. Şimdi de acıkmıştı bir şeyler yemek için mutfağa ilerledi. Onun mutfağa girdiğini gören Natasha konuştu.
"Seninki başardı!"
"Benimki kim? Ve neyi başardı?"
"Kara Mamba. Kendini temize çıkarmış, tutuklama emri kalktı." Tony sırıttı. Kara Mamba ona bu işin oldukça kısa süreceğini söylemişti.
"Şaşırmadın?" Tony'nin sırıtması genişledi.
"Bu işin kısa süreceğini söylemişti."
"Ben de buna şaşırmadım." Tony güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Mamba
Fanfiction"Fury, kim bu Kara Mamba?" "Bu kadının kim olduğunu bir Türk teşkilatı içindeki sayılı üst düzey yönetici bir de düşmanları biliyor. Tabi, düşmanları onun Kara Mamba olduğunu öğrendikten sonra ölüyorlar, o ayrı konu." "Şehir efsanesi gibi bir şey ya...