The final fight.
İyi okumalar😘
⚠️Hatırlatma: Lidya kurgunun 3.bölümündeki görevinde düşmanına, Albay'ın selamı var, demişti. Bu bölümde bahsi geçen albay, o albay.
"Hey, gözlerini aç." Lidya zorlukla gözlerini araladığında ağrıları yüzünden yüzünü buruşturdu. Karşısında doktoru görünce kaşlarını çattı.
"Ne oluyor?" Doktor büyük bir panik içindeydi. Elindeki su şişesinin kapağını açtı ve avucundaki haplardan birini Lidya'nın ağzına uzattı.
"İç şunları." Lidya başını geri çekmek istese de buna hali yoktu. Doktor eliyle çenesini sıkıp açması için zorlarken haplardan birini Lidya'ya içirebilmişti."Bunlar ne?" Doktor ikinci hapı da ona içirirken cevap verdi.
"Bunlar seni bir süre ayakta tutacak. Sizinkiler geldiğinde kendini buradan kurtarabilmen için. İlaçların etkisi geçtiğinde ciddi bir güç kaybın olacak, bu çok tehlikeli. Dikkat et, bünyen zayıf. Etkisinin ne kadar süreceğini kestiremiyorum."Doktor bir yandan da dönüp kapıya bakıyordu. Yakalandığı an, öldürülürdü. Lidya'nın kaşları şaşkınlıkla havalandı. Konuşurken bile canı yandığı için az sayıda kelimeyle konuşmaya çalışıyordu.
"Sen bizden misin?" Doktor başını sağa sola salladı.
"Değilim. Sadece şunu bil, Albay'ın selamı var. Mamba'nın uyanma vakti geldi, diyor."Lidya yorgunlukla gözlerini kapatırken yüzünde bir tebessüm vardı. Albay, onun emir aldığı en üst rütbeli kişilerden biriydi. Albaylık rütbeden bağımsız olarak bir lakaptı. Kara Mamba'nın en çok korktuğu ve aynı oranda korkmadığı kişiydi. Albay, eğitimlerinden bu yana Lidya'yı tanırdı. Lidya'ya sinsiliği ve saldırganlığı yüzünden bir yılana benzediğini söyleyen; o yılanı bizzat kendi eğitirken ona en ölümcül zehri verip onu Kara Mamba yapan adamdı. Lidya'nın değildi belki ama Kara Mamba'nın babası Metin Albaydı.
Albay, Lidya eğitimlerini tamamladığı gün ona şunu söylemişti.
"Nerede olursa olsun yakandayım Mamba. Eğer bir gün sana biri uyanmanı söylüyorsa uyanacaksın." Lidya hatırladığı cümleler üzerine fısıldadı.
"Burada da yakamdasın albayım. Uyandım."***
Mamba duyduğu gürültülerle gözlerini araladı. Bedeninde yoğun bir acı hissetmeyişi onu şaşırttı. Ölüp ölmediğini anlamaya çalışırken doktorun ona içirdiği hapları hatırladı. Sanırım burası, kaçması gereken bölümdü. Elleri ve ayakları bağlıydı ve sandalyede değil beton zeminin üzerinde oturuyordu. Yerinde kıpırdanmasıyla duyduğu metal sesi üzerine ayaklarına baktı. Ayakkabısının altında gördüğü bıçak onu gülümsetirken bunu da doktorun koyduğunu anladı.Bağlı elleriyle bıçağı kavradı ve olabilecek en kısa sürede ayaklarındaki ipi kesti. Bıçağı ayakkabılarıyla sıkıştırıp ellerini de bundan kurtarıp ayaklandı. Sol göğsünün altında bir ağrı vardı, nefeslerini kesiyordu. Ancak aldırmadı. Buradan çıkması gerekiyordu. Bedeni daha önceki gibi ağrımasa da ağrıları hala vardı. Morlukları sızlıyordu ve karnına, kasıklarına yediği tekmelerden, elektrik yanıklarından tam olarak doğrulup yürüyemiyordu. Ancak buradan kaçması için yeterli koşullardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Mamba
Fanfiction"Fury, kim bu Kara Mamba?" "Bu kadının kim olduğunu bir Türk teşkilatı içindeki sayılı üst düzey yönetici bir de düşmanları biliyor. Tabi, düşmanları onun Kara Mamba olduğunu öğrendikten sonra ölüyorlar, o ayrı konu." "Şehir efsanesi gibi bir şey ya...