Marry me

2.2K 386 417
                                    

50 koca bölüm olmuş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

50 koca bölüm olmuş..
bana eşlik ettiğiniz her bölüm için teşekkür ederim🥺🖤

İyi okumalar😘

Oğuz, yine gecenin bir vakti Lidya'yı kontrol etmek için onun kaldığı odaya ilerledi. Olabildiğince sessiz adımlar atıyor, onu uyandırmamak için oldukça çaba harcıyordu. Ancak odaya girdiğinde bir boşlukla karşılaştı. Lidya yatağında değildi. Oğuz hızla evi dolaşmaya başladı. Salon, mutfak, ışığı kapalı olmasına rağmen banyolara bile baktı. Ancak onu hiçbir yerde bulamadı.

Aklına odadaki balkon geldi ve hızlıca Lidya'nın odasına girip balkona geçti. Balkon da boştu. Oğuz bir elini sinir ve panikle saçlarından geçirirken karşıdaki manzarada bir şey fark etti. Galata'nın balkonunda belli belirsiz bir silüet gördü. Orada biri vardı. Gecenin bu saatinde?
"Lidya.."

Oğuz hemen üzerine bir ceket alıp anahtarıyla evden çıktı. Galata'ya doğru koşarken sadece gördüğü kişinin Lidya olmasını umuyordu. Lidya'nın bedenindeki yaralar iyiden iyiye iyileşmişti. Artık çok yavaş hareket etmiyor, canım yanacak korkusu yaşamıyordu. Ancak vücudunda kalan izler canını yakıyordu. Karnındaki yanıklar hala arada sızlayıp varlığını hissettiriyor, bacağındaki yılan şeklindeki iz de aynen duruyordu.

Tüm bunların dışında Lidya bedenen iyiydi. Ancak hala Ortadoğu'yu üzerinden atamamıştı. Yemek yiyemiyor, uyuyamıyor bir de bunlara ek anne olma isteğini düşünüp kendini çıkmaza sürüklüyordu. İyi bir ruh haline sahip olmadığı gibi bir süredir alkol kullanıyordu. Oğuz ise tamamen onun yanındaydı. Engelleyebildiği kadar alkol kullanmasını engelliyor ve sağlıklı beslenmesini sağlamaya çalışıyordu. Lidya yemek yememek için diretirken Oğuz ona zorla yemek yediriyordu. Lidya ise psikoloğa gitmeyi ısrarla reddediyordu.

Oğuz kuleye ulaştığında hızlıca balkona çıktı. Oradaydı işte. Yanındaki şarap şişesi ve elindeki kadehiyle manzaraya bakıyordu. Oğuz'un içini bir rahatlama aldı. Ama hala kızgındı. Onun için endişeleniyordu.
"Lidya neden buradasın? Aklım çıktı sana bir şey oldu diye." Lidya arkasını dönüp ona baktı.
"A-a! Yakalandım mı ben?"

Hemen sonra kendi söylediği şeye güldü. Oğuz o an bir küfür daha etti.
"Sarhoş musun sen?" Lidya'nın yanına gelip masadaki şişeyi aldı. Yarıdan fazlası boştu. Kendi sorusunu kendi yanıtladı.
"Sarhoşsun." Lidya başını sağa sola salladı.
"Hayır değilim. Ama olmaya çalışıyorum."
"Üzgünüm ama buna izin vermeyeceğim." Oğuz onun elindeki kadehi ve şişeyi alıp kendilerine uzak bir yere koydu.

"Bana bakıcılık yapmanı istemiyorum."
"Ama bunu gerektirecek şeyler yapıyorsun." Oğuz da onun yanına oturdu.
"Ya ne olur ki yapsam? Bugüne kadar hep ben sorumlu davrandım. Her şeye dikkat ettim. Bugün, ben, sorumsuzun teki olmak istiyorum. Bugün de ben dağıtmak istiyorum. Ve toplamak istemiyorum. Toparlanmak istemiyorum." Oğuz gözleri dolmuş arkadaşına baktı. Sarhoş değildi ama çok konuşacak kadar içkiliydi.

Black Mamba Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin