Mardin gelini

3. bölüm

Ben artık Azat Ağanın karısı olmuştum.

İmam nikahı da kıyıldıktan sonra konakta ev halkından başka kimse kalmamıştı. Azat Ağa ve diğer erkeklerin de çıkması ile rahatlamıştım.

"Çok güzelmişsin Benan," dedi kim olduğunu bilmediğim bir kadın. "Teşekkür ederim" dedim. Az önce bana çok güzelsin diyen kadın konuşmaya başladı.

"Ben Azat'ın ablası Havva. Bunlar da benim ufaklıklar," dedi. Harundan bir kaç yaş büyük görünüyordu oğlu. Kızı ise daha küçüktü. "Bu oğlum Sidar 1. Sınıf. Bu da kızım Eclal daha 3 yaşında," dedi. "Memnun oldum," diyerek onlara en içten gülümsememi gönderdim.

"Yenge bende Merve. Senle aynı yaştayız," dedi. Merve oldukça güzeldi. "Evet biliyorum Merve istersen bana yenge deme aynı yaştayız sonuçta," dedim. Konağa alışmam gerekiyordu bunun için de ilk önce insanlara alışmam gerekiyor.

"Yok yenge olmaz öyle estağfurullah," dedi. Bende başımı sallamak ile yetindim. "Ben kayınvaliden Sultan," diyerek elini uzattı bende elini öptüm. Sonra daha yaşlı bir kadın "Bende Yade Piroz," dedi. Bu Azat Ağa'nın babaannesi idi. Çoğu zaman bize gelmişti. O yüzden tanıyordum bu kadını.

Yade Pirozun da elini öpüp kenarı çekildim. Geriye bana nefret dolu gözler ile bakan bir kadın kalmıştı. "Bende Azat'ın yengesi Dilberay," dedi elini uzatınca onunda elini öptüm. Geriye 2 kız çocuğu ve 1 erkek çocuğu kalmıştı. Onlar da Dilberay hanımın çocuklarıymış.

"Tekrardan memnun oldum sizi tanıdığıma,"  dedim ve onlara en içten gülümsememi yolladım. Herkesin ağzından bizde lafı çıkmıştı.

"Kızım Azat serttir soğuktur ama merhametlidir. Kardeşine çok fazla değer veriyordu. Kardeşi Baran ile kaçınca çok sinirlendi. Sen onun üstüne gitme olur mu ?" Kayınvalidemin dediği ile başımı sallamıştım. Ama benim ne kadar üstüme giderse bende o kadar üstüne gidecektim. Yani en azından şimdilik böyle düşünüyordum.

"Senin yüzüne ne oldu böyle ? Sormayacaktım ama kızım kolundaki yüzündeki yaralar dikkatimi çekti. Bir şey mi oldu ?"

Benden önce Piroz gelinine cevap verdi. "Harun eşeği yaptı dimi ?" Dedi. Şaşkınlık ile ona baktım. "Siz nereden biliyorsunuz ki ?" Diye sordum.

"Dedenin sana olan nefretine çoğu kez şahitlik ettim kızım," dedi. Başımı salladım. "Peki beni neden sevmediğini biliyor musunuz ?" Dedim.

Yade Piroz yutkundu. "Harun'un karısına olan aşkı dillere destandı kızım. Karısı ölünce böyle oldu. Ama sana neden böyle davranıyor bir bilgim yok," dedi. Başımı salladım.

Akşamüstü olunca evin erkekleri gelmişti. Ben üstümdeki aynı kıyafet ile çardakta oturuyordum. Herkes benimle beraberdi. Yalnız bırakmıyorlardı kimse. "Ooo yengelerin en güzeli nasılsın," diyip yanağımdan makas aldı biri. Galiba bu ikizlerden biri idi ama hangisi olduğunu bilmiyordum.

"Lan bir rahat dur kadını kaçıracaksın. Yenge ben Hazar bu gevşek de Duran," dedi. Başımı salladı. "Bende Benan memnun oldum," dedim.

Azat Ağa'nın babası Mervan Ağa gelmişti. Elini uzatınca elini hemen öptüm. "Kızım nasılsın. Sakın korkma o eşek sana hiçbir şey yapamaz. Sen içini rahat tut," dedi. Başımı sallayıp teşekkür ettim.

Yemek yemek için masaya geçtiğimiz de Azat Ağa hâlâ yoktu. Benim canım hiçbir şey istemediği için yemek yememiştim. Sadece ayıp olmasın diye yanlarına oturmuştum.

Saat 9 olunca beni odaya çıkarmışlardı. Yatağın ucuna oturmuştum. Elim ayağım titriyordu. Allah'ım sen bana güç kudret ver.

Kapının açılması ile Azat Ağa tüm endamı ile içeri girmişti. Az hava almak için açtığım duvağı hemen yüzüme geri kapattım.