29. bölüm

7.4K 216 58
                                    

!ARKADAŞLAR OKUMAYA BAŞLARKEN 50 SANİYE GEÇİN ÇÜNKÜ ŞARKININ SÖZLERİ O ZAMANA KADAR GİRMİYOR 51. SANİYEDE ŞARKI BAŞLIYOR. VE BİR DE SÜREKLİ ŞARKIYI BAŞA SARIP DURUN ÇÜNKÜ YARIDA KESİLİYOR BİLGİNİZE !!!

Azat'tan

Benan ile kapıda konuştuktan sonra arabama ilerledim. Neden bu kadar iyi niyetli hiçbir zaman anlamıyorum. O kadar saf ve temiz bir kalbi vardı ki bu kalbine aşık olmamak çok zordu. Direndikçe direniyorum ama sonum ne olur hiçbir şey bilmiyorum.

Bileğimde hissettiğim naif el ile o tarafa döndüm. Benan yüzünde kocaman gülümsemesi ile ellerini boynuma doladı. Bende ellerimi beline koydum. Çok güzel kokuyordu bu kadın. Yaz gibi. Kokusunu içime çekmeye doyamıyordum ya bir gün benden giderse bu koku. Orasını düşünmek bile istemiyorum.

Bir ses patlama sesi duydum. Sonra üstümde bir ağırlık. Benan düşmemek için bana tutunuyordu. Ne olmuştu ? Dudaklarından ismim döküldü usulca sonra gözleri kapandı.

Elim ile sırtını kontrol ettiğimde kan vardı. Karım vurulmuştu benim, Benan'ı vurmuşlardı. Azat Ağa'nın karısını...

"Benan aç gözünü, gidemezsin benden böyle gidemezsin. Yapma bana bunu yalvarırım yapma. YARDIM EDİN."

Konaktakiler yanımıza geldi. Herkes korku ile bağırıyordu. "YARDIM EDİN DURAN, HAZAR." Benan'ı kucağıma aldım ve arkaya geçtim. Araba çalışmaya başladığında. Kendimden geçmiştim.

"Ca...nım çok acı-" konuşamadı bir daha. Gözlerini sımsıkı yumdu. "Hayır aç gözlerini yalvarırım, benden nolur gitme."

"Daha yaşamak için çok güzel günlerimiz var sevgilim, şimdi gidemezsin olmaz yapma bunu bana yalvarırım, sen gidersen ben ne yaparım nolur KAAAALLK"

Cevap vermedi bana. İlk defa sustu karşımda. Gitme Benan nolur çok erken sevgilim yalvarırım gitme benden bu kadar erken değil.

Hastaneye geldiğimizde SEDYE diye haykırdım. Benan'ı yavaşça sedyeye bıraktım. "Gitmiyorum bak ben buradayım nolur sende gitme."

Ameliyathaneye aldıklarında kapısında çaresizce bekledim. Ona bir şey olursa ben ne yapacaktım. Allah'ım benim canımı al, herkesin canını al ama onu bana bağışla o giderse ben ölürüm.

"Abi kendine gel," Duran'ı hızlıca ittirdim. "Kendine gel mi ? Benim karım lan benim karım içerde canı ile mücadele ediyor."

Koşarak babamın yanına gittim."Baba bana yardım et, nolur kucağımda vuruldu yardım et babaaa. Ben ölüyorum lüften canım acıyor." Babama tutunarak yere çöktüm. Ağlıyordum Azat Ağayı ilk defa böyle görüyordu herkes. Güçsüz ve çaresiz.

"Oğlum geçecek, sana söz veriyorum geçecek."

"Baba annem gibi gözümün önünde gitti baba. Kanlar içinde kaldı. İsmimi söyledi, canım acıyor dedi. Baba ona bir şey olursa ben ölürüm ki."

Babam ilk defa bana sarıldı. Hıçkırıklarımı babamın omzuna boşalttım. Canım yanıyordu çok hem de.

"Gerçekten ölürse o zaman ne yapacak bu çocuk ?" Sultan annenin sesini duydum. Elimi dudaklarıma götürdüm ona bakıp şşt işareti yaptım. "Sultan anne, duyar bilmiyor musun onun kalbinin ne kadar hassas olduğunu, geleceği varsa bile gelmez. Küser gider benden."

"ŞAHMARAN," galiba bu Boran Kahramanoğluna ait bir sesti ve bana sesleniyorlardı. Hepsi hastaneyi basıp yanıma gelmişlerdi.

Boran Ağa beni yerden kaldırıp yüzüme sert bir yumruk geçirdi. Duran ve Hazara durun işareti yaptım. Canımı yakmaya hakları vardı.

Mardin gelini Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin