Mardin gelini

21. bölüm

İlk önce bana destek olan herkese teşekkür etmek istiyorum. Bir sürü saçma sapan durumlar ile karşılaştım yanımda hiç kimse olmadı hiçbir zaman ve bende kitaplara sığındım. Kendime yeni bir dünya inşa ettim ve sonra dedim ki neden benim kendime ait bir dünyam olmasın.... Siz bana yorum yazdıkça ben fazlası ile mutlu oluyorum çünkü diyorum ki aferin be bir şeyler başarıyorsun bazı insanlar seni önemsiyor kalbini düşüncelerini aktarışını yazdıklarını hepinize bir kere daha teşekkür ederim özellikle bana sürekli yazarcım diye hitap eden okuruma ve geriye bana iyisi ile kötüsü ile destek olan herkese iyi ki varsınız hepinizi çok seviyorum

Hızlıca geri çekildim. "Napıyorsun Azat kafan estikçe beni öpemezsin. Bir de ulu yerde öpüyorsun."

"Karım değil misin ulan ?"

"Sevmediğin karın." Azat Ağa dudaklarının arasında bir küfür savurdu ve bir şey demeden yola devam etti. Göt olursun böyle işte.

"Bilader bir dal versene ?" Bize yaklaşan sarhoş adam ile birlikte panik yapmıştım.

"Ne diyon dayı ?" Adam en fazla bizden 10 yaş büyüktü. Ne dayısı amına koyayım.

"Kadından diyorum. Az önce yapıştın dudağına biraz müsade et bizde tadına bakalım," adamın dediği ile gözlerim fal taşına döndü.

"Ulan ben şimdi senin yedi sülaleni sikmez miyim ?" diyip adamın üstüne atladı. "Azat çekil yapma bırak ne hâli varsa görsün," dedim ama Azat Ağa küfredip adamı dövmeye devam ediyordu.

"Alttan bakınca daha güzel," dedi adam bu sefer Azat Ağa adamın gözlerine çalıştı. "Sen buraya bak beni senin organların ile ilgileneceğim," diyip adama sayısız küfürler ediyordu.

"Azat bırak adamı yürü gidelim," Azat Ağa sanki ben yokmuşum gibi adamı dövmeye devam ediyordu. Gelen polis sireni ile korkudan ağzımdan bir çığlık koptu.

Gelen polisler bizi arabaya bindirip karakola götürdü. Adam şikayetçi olduğu için ikimizde demir parmaklıkların arkasına girmiştik.

"Bir hapse düşmediğimiz kalmıştı o da oldu ben sana ne diyim Azat Ağa."

"Benan beni delirtme otur şuraya edebin ile yoksa elimden bir kaza çıkacak."

"Naparsın Azat Ağa ? Eski aşığın ile beni aynı eve mi sokarsın ? Ben rüyamda tecavüz edilirken onun yanına mı gidersin ? Yoksa gözümün önünde eski aşığın ile mi öpüşürsün ya da beni yerden yere vurup sayısız hakaret mi edersin ? Ama tüh be sen bana bunların hepsini yaşattın çünkü sen sevmeyi bilmeyen, sevilmeyi haketmeyen adamın tekisin." dedim ve Azat'a sırtımı döndüm.

"Bana sevmeyi bilmeyen bir adamsın diyorsun ya öyle değil Benan. Seni sevmediğim için bunu düşünüyorsun ben seversem birini ölümüne severim. O abin olacak itin bedelini sen ödüyorsun ve bu yüzden sen sevilmeyi haket-"

"Beni sevmediğin için mi beni öpüyorsun ? Beni sevmediğin için mi adam bana iki laf atınca öldürmekten beter bir hâle soktun ya da b"

"Benan istemesem de sen benim karımsın ve yoldan geçilen bir kadına laf atsalar yine aynısını yaparım sana özel bir durum değil bu. He öpme konusuna gelirsek de..." durdu. Diyecek olduklarında zorlanıyor gibiydi. "Birisini öpmek sandığın kadar kutsal bir durum değil. Senden ayrı sayısız kadın ile öpüştüm kaçı şuan yanımda ? Sende yanımda olmazdın ama işte zorunluyum bu duruma."

Beni o yatıp kalktığı fahişeleri ile bir tutmuştu. Bu yaptığı muameleme öyle iğrenç öyle gurur kırcıydı ki nefesimin kesildiğini hissettim.