Mardin gelini

34. bölüm

Azat'tan

Nefes alamadığımı hissettim sanki sevdiğim kadın değil de ben boğuluyordum o suyun içinde. Sevdiğim kadın az önce ölüme mahkum edilmişti, onunla birlikte öleceğimi bilmeyerek hem de.

Telefonum ellerimin arasından kaydı usulca. Ellerimi hissetmiyordum, nefes aldığımı da.

Koştum koştum koştum. Ne kadar koştuğumu bilmiyorum çünkü bana asırlar süren bir zaman dilimi gibi gelmişti.

Karımı tuttukları depo gibi bir yerin kapısına geldiğimde kapıyı açmak için sert bir tekme attım. Bir kere daha denediğimde kapı açılmıştı.

Burası labirent gibi bir yerdi. Çok karışık nerenin nereye çıktığını bilmediğim bir yer.

"BENAN BEN GELDİM SEVGİLİM NERDESİN ?"

Deponun içinde avazım çıktığı kadar bağırıyordum, onu her yerde arıyordum ama yoktu. Yanlış yere gelme ihtimalim sıfırdı bu durumda.

Geniş bir odanın kapısına geldiğimde silahımı daha sıkı kavradım. Kapıyı açtığımda Benan'ın yattığı yatağı gördüm. Kafamı biraz daha çevirdiğimde devasa büyüklükte ki havuzun yavaş yavaş dolduğunu sonrasında karımı zincirler ile birlikte en alta bağlanmış gördüm. İşte o an yemin ederim öldüm.

Elimdeki silahı yere fırlattım. Tahmin ettiğim üzerine Benan yaklaşık 1 2 dakikadır suyun altında idi.

"Bu ne lan ?"

"Dayan güzelim bak ben burdayım."

Kendimi suyun içine attım. Benan sesimi duyuyordu ama yüzümü yeni görmüştü. Ağlayıp ağlamadığını bile anlamıyordum.

Havuzun dibine indiğimde zinciri açmaya çalıştım ama nafile zincir gram oynamıyordu. Zinciri böyle açmayacağımı anladığımda havuzdan hızla dışarı çıktım. Silahımı tekrar elime aldım ve havuzun dibine bağlı olan zincire 3 el ateş ettim.

Yanlış yere sıkma ihtimalim çok düşüktü. Benan'ın yukarı çıkması gerekiyordu ama yoktu. Havuza tekrar daldığımda Benan'ın yerde boylu boyunca yattığını gördüm. Kurşun ona mı gelmişti ?

Onu kucağıma alıp hemen havuzdan dışarı çıktım. Benan'ı yere yatırdım ve kalp masajı yaptım, geri gelmiyordu. Neden geri gelmiyordu ? Bana mı küsmüştü ? Küsünce nazlanırdı ama benden gitmezdi hep gelirdi, yine gelecek dimi ?

Kalp masajından bir şey olmayacağını anladığımda hemen suni teneffüse geçtim. Yaşayacaksın güzelim bana inat yaşayacaksın.

Ağzıma su tadı geldiğinde Benan yana doğru eğildi ve içindeki tüm suyu kustu o ince dudakları arasından.

Benan'ı kendime doğru çektiğimde Allah'a yalvardım onu benden almadığı için. Sevdiğim kadının ölümünü bana izletmediği için.

Gözüm Benan'a kaydığında tekrar gözleri kapanıyordu. Neden kapanıyordu ? Suyu atmıştı vücudundan şimdi niye o yemyeşil gözleri kapanıyordu geri.

"Benan sevgilim, aç gözlerini biz böyle anlaşmadık bak."

Duyduğum ses ile tekrardan elime silahımı kavradım ve Benan'ı kendime daha da çektim.

Rıfat Şameli konuşuyordu ama burada değildi. Gözüm kamera ve mikrofona takıldı. Bizi izleyip, dinliyordu şerefsiz.

"Vay vay vay Azat Ağa. Ben sizi berdel yolu ile evlendiniz diye biliyordum, hatta senin karından nefret ettiğini ona yapmadığın eziyeti bırakmadığını biliyordum. Bu yüzden karını pek öldürmek istemedim üzülmezsin diye ama sen onunla birlikte öldün resmen." Sonra o iğrenç kahkahası duyuldu kulaklarıma.