26. bölüm

6.6K 204 52
                                    

Dün fazlası ile mutlu uyumuştum. Uzun zaman sonra ilk defa mutluydum ben ya.

Gözlerimi açtığımda saatin 12 olduğunu farkettim. Ne kadar çok uyumuştum ben böyle ya. Bugün aşağıya inme kararı almıştım zaten haftasonu olduğu için birazdan öğlen yemeği yenecekti en iyisi ona yetişmek olacaktı.

Güzel bir duş aldıktan sonra tüm işlerimi halledip aşağıya indim. Azat gittiğinden beri ilk defa odadan dışarı çıkıyordum. Kimse ile yüz göz olmak istemediğimden kaynaklı bir sorundu bu.

Merdivenden indiğimde karşıma Sultan Hanım çıktı. Azat'a söyledikleri aklıma gelmişti onu görünce. Ne çok kırılmıştı kim bilir ? Belki anne sevgisi ve merhameti görmediği için bu kadar sert gaddar bir insan olmuştu. Çünkü babasından bunları görmüştü o.

"Günaydın Sultan Hanım." Sultan Hanım başını salladı. Bana karşı resmiydi bu her hâlinden belli oluyordu.

Masayı bahçeye kurmuşlardı. "Günaydın yenge," Merve'ye gülümsedim ve aynı içtenlikle cevap verdim. Ben hazırlanana kadar zaten saat 1.25 olmuştu.

"Yardım edilecek bir şey var mı ?" Merve başını olumsuz anlamında salladı. Bende Duran'ın yanına geçtim. "Biraz daha iyi misin ? Ağrın sızın var mı ?"

"Yok yenge turp gibiyim maşallah." Duran'a gülümsedim. Nerden bilebilirdik ki Duran'ın canının yanacağını ?

Evde Durandan başka erkek yoktu. Mervan baba da Azatların yanına gitmişti.

Herkes sofra da yerini aldığında yemeye başlamıştık. Gerçekten bu kadınlar bu yemek işini çok iyi beceriyorlar.

"Kocan bir de Antep de dünyalar güzeli bir kız getiriyormuş üstüne. He vallahi duyduğuma göre Antep'in kızları bir içim su."

Başladık yine Gülhandan vs Benan yarışmalarına bu kadın bir gün beni delirtecekti yeminle.

"Sen ister miydin kuma olmayı ? Anamın üstüne ama doğru babam annemden gözlerini alıp sana mı bakacaktı ? İşte benim kocamda kuma getirse ne olacak benden gözlerini alabilecek mi sence ?"

Gülhandan Hanım'ın baba sevdalı olduğunu öğrenmiştim gençken o yüzden bana nefreti, anneme olan tavrı.

"Sen fazla ileri gidiyorsun seni Şam şeyt-"

"Daha hiç başlamadım Gülhandan hanım. Ayrıca burada bir şeytan varsa bu da senin eserin. Ben herkese başta çok samimi yaklaştım. Bende ne ektiyseniz şimdi onu biçeceksiniz."

Çayından bir yudum alıp keyifle Gülhandan Hanım'ın morarmış yüzünü izledim. Aslında eğleniyorum baya bir.

"Sen berdel yolu ile evlenmedin mi he sanki kocan sana aşıkmış gibi ne bu tavırlar görende sizi 10 yıldır sevdalı sanacak birbirinize." Haklıydı aslında elimdeki bir bu koz vardı.

"Biliyor musun Gülhandan hanım sana acıyorum. En azından ben sevdiğim adam ile bir şekilde evlendim. Sen sevdiğin adamın kapısının önünden bile geçemiyorsun yazık."

Biraz ileri gittim ama ne diyeceğimi şaşırdım. Sevmiyordu yani haklı ama sevecekti bir şekilde o kalbi bana ait olacaktı bunun için elimden ne geliyorsa yapacaktım ve bir gün anamın babamın elini öpüp af dileyecekti Azat şahmaran.

"Ben doydum elinize sağlık."

"Otur gelin." Piroz'un sesini duymam ile yüzümde gülücükler açtı. O ailem ile konuşma hakkı tanımıştı bana. Geldiğimden beri hep iyi olmuştu.

Yerime geri oturduğum da Piroz da karşıma geçti. "Eyisin değil ?" Başımı iyi olduğuma dair salladım. "Bugün konakta tek başına korumalar ile kalacaksın akşam 8 gibi geliriz her yeri topla yemeği hazırla tek başına he yapacaksın bunu." Az önce Piroz en iyisi diyordum ya vazgeçtim şuan. Saat 2.30 oldu ve 8 de yemek hazır olacaktı şaka mı bu ?

Mardin gelini Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin