Mardin gelini

10. bölüm

Sana gelmeye çalıştıkça beni ittin kendinden. Şimdi ne benim sana gelmeye gücüm kaldı Azat Ağa ne de senin beni sevmeye gücün kaldı. Biliyorum ki biz bu savaştan mağlup çıkacağız elini çabuk tut da çıkar beni bu savaştan yoksa ben elinde bir anka kuşu gibi yanıp küle dönüşeceğim ama bu sefer değil küllerimden doğmaya, yaşamaya bile gücüm kalmayacak.

Kapının açılması ile yönümü o tarafa çevirdim. "İyisin dimi Benan ?" Hazar'a kafa salladım. "Ayh Benankuşu bu sırık yüzünden beni görmüyorsun ama bende burdayuuum," Ayşin ile Hazar'ın didişmelerini dinlemeden kendimi banyoya attım.

Yaklaşık 5-10 dakika banyoda kaldıktan sonra duyulan bağırışlar ile hemen banyodan çıktım.

Hazar Azat'ın gömleğinin yakalarına yapışmıştı. "Ulan senin bu kadını üzmeye ne hakkın var ? Söyle bir bana abi sen önceden de mi böyle iğrenç bir adamdın ?" Azat'ın yüzüne yediği yumruk ile dudaklarımdan bir çığlık koptu.

Azat Ağa sanki dayak yemek ister gibiydi. Hiçbir şey yapmıyor aksine onu dövmesi için tahrik ediyordu.

"Hazar bırak," diyerek Hazar'ı uyardım ama o beni dinlemeyi seçmedi. "HAZAR SANA BIRAK DİYORUM BIRAK," diye kükredim. Hazar'ın yine beni dinlemeye niyeti yoktu. "YETER," diye feryat ettim ve Hazar'ın karnına tekmemi geçirdim.

Hazar sonunda uzaklaşmış idi Azat'tan. "Sen karışma," Azat'ın kolumdan tutması ile hızlıca kolumu çektim elleri arasından. "Kollarımı yeterince morarttın başka zaman sıkarsın Azat Ağa," dedim ve odadan çıktım.

Ayşin ve Hazar da peşimden geldiler. "Benim yüzümden abin ile kavga etme Hazar," dedim. Hazar ne diyeceğini bilemiyor gibi yüzüme baktı. "Tekme için de kusura bakma, sinirlerime hakim olamadım," dedim.

"Harbiden yenge o ne biçim bir tekme ya maşallahın var," Hazar'a gülümseyip yanlarından ayrıldım.

Şimdi ben İrem'in iğrenç zafer gülüşünü görmek zorunda mı kalacaktım ? Allah'ım sen canımı al artık benim yeter bu kadar yaşadığım.

Aşağıya indiğimde Duran tek başına oturuyordu. "Noldu la sana neyin var ?" Duran bilmem dercesine omuz silkti. "Yoksa seninde mi kocan eski aşığı ile otel sefası yaptı ?" Ağzı açık bir şekilde Duran beni dinledi.

"Abimin yaptığına bak amına koyayım ulan bir şey derdim de neyse."

"Boşver Duran, zaten artık beni üzemeyecek. Bir dünya kurdum kendime sadece beni seven bana değer veren insanların olduğu bir dünya ve bu dünyanın içinde sevgili kocam yok."

Duran bana kocaman sarıldı. Gözlerim dolmuştu. Aklıma ailem gelmişti. "Yapma lan şöyle şeyler ağlayacağım valla," Duran beni dinlemek yerine sümüklerini tişörtüme akıttı. "Duran seni gebertirim."

Duran'ın hızla kaçması ile bende onu kovalamaya başladım. Nefessiz kaldığımı hissettiğimde duraksadım. Başımı kaldırır kaldırmaz her yer bulanıklaşmaya başladı. Dengemi kaybettiğimde kendimi Azat'ın kucağında buldum.

"Benan iyi misin," telaşla sorduğu soruyu önemsemeden "İndir beni," diye söylendim. "Hayır hastaneye gidiyoruz." Sinirle haykırdım. "Bana dokunmanı istemiyorum duydun mu beni ? Mazallah kendini başka kadınların koynuna atma gereğinde falan bulunursun sonuçta ben iğrenç insanın tekiyim dimi ?"

Azat Ağa hiçbir şey demeden beni kucağından indirdi. "Yenge iyi misin ?" Duran'a acı ile gülümsedim. "Duran beni odaya çıkarır mısın ?" Duran Azat'a baktıktan sonra odaya çıkmama yardım etti.

"Teşekkür ederim. Sen in aşağıdan beklerler seni. Hem ben iyiyim, dün gece biraz yoruldum ondan oldu biraz dinlensem geçer."

"Tamam yenge sen nasıl istersen öyle olsun," Duran'ın odadan çıkması ile uyku pozisyonumu almaya çalıştım.