Gece yarısı tüm Hogwarts büyük bir sarsıntı ile uyanmıştı.Frea yattığı yerden hızlıca fırlayıp etrafına bakındı ve bir koruma büyüsü yaptı,genç kızın hareketleri o kadar hızlıydı ki odada olan herkes daha kendine gelemeden Frea çoktan onları korumaya almıştı.
Bir süre sarsıntının etkisinden çıkamayan herkes kendine gelmeye başlamıştı.İlk konuşan Sirius oldu "Buradan çıkmamız lazım." Frea temkinli ilerleme taraftarıydı "Biraz nefeslenin ben camdan dışarı bakıcam,James sen Lily ile dur." Sevdiği kızın yanından ayrılmak istemeyen James bu duruma karşı çıkmadı "Remus sen kalkanı tutabilir misin?" genç adam hevesle kafasını salladı,Frea yavaşça camdan dışarıya bakarken kalkanı tutmayı bırakmıştı,dışarıda gördüğü kargaşa ile dili tutuldu "Siktir ölüm yiyenler." diye fısıldadı,hiçbir şeyden haberi olmayan Lily "Ölüm yiyenlerde ne?" diyerek sordu,James seslice yutkundu "Voldemort'un yandaşları,safkan olmayanları öldüren bir gurup." Lily,Jamesin dedikleri ile yerine sindi,Frea parmakları ile burun kemerini sıkarken ofladı "Yaptıkları şeyler daha da göze çarpmaya başlamıştı,savaşın yakın olduğu belliydi." Remus istemeden kekeledi "Savaş mı?"
Sirius tüm bunlara dayanamayıp konuştu "Buradan çıkmamız lazım okula girmiş olmalılar." sinirle yanında olan sandalyeye vurdu "Kahretsin okul arazisinde uç uç tozu gibi hiç bir şey kullanamayız." Frea sakince konuştu "Ses çıkarıp yakında olan tehlikeleri çekmeyin,James görünmezlik pelerini yanında mı?" James çok önemli bir şeyi hatırlamış gibi gözleri parladı "Evet,evet yanımda." "Güzel ben görünmezlik büyüsü ile ilerleyebilirim,okul arazisinden çıkıp güvenli olan bir alana ışınlanıcaz." Remus sıkıntıyla nefes aldı "Güvenli bir bölge olamaz şuan savaştayız." Frea aynı sakinlikle konuşmaya devam etti "Bir kedinin aklına fareyi yatağında aramak gelmez..." Lily şaşkınlıkla konuştu "Ne yani onların bölgesine gidelim mi diyorsun?!Bu ölüm demek." "Lily şuan güvenli bir yer yok,güvenli olan yerlere baskın yapacaklardır.Biliyorum aileleriniz için endişelisiniz ama yapabilecek bir şey yok." Frea'nın dedikleri ile herkes istemeden de olsa kafasını salladı.
Beş genç sessizce yolda ilerlerken etrafta koşan insanlara çarpmamaya dikkat ediyorlardı.Frea tam yanından geçen öldüren lanet ile yerinde dondu,ölmesine sadece iki santim kalmıştı.Herkes nefesini tutmuş ilerlerken bir süre sonra Hogwarts sınırlarından çıkmışlardı.Frea üstünde olan büyüyü bozarken pelerinin altında olanlar da çıkmıştı.
Pelerinin altından çıktığımda tüm vücudumu saran acı ile yere düştüm.Arkamda bir noktaya sinirle asa tutan Frea ile ayağa kalkmaya çalıştım,Lily ve James yanıma çökmüşken Remus'un da Frea'dan farksız bir şekilde asasını tutarken dişlerini sıkar bir şekilde bir noktaya baktığını gördüm.Frea "Hain!" diye bağırdı,yavaşça vücudumdan giden ağrı ile ayaklanmaya çalıştım,duyduğum ses ile şaşkınlıkla yerime çivilendim "Yanımda bir kere,sadece bir kere olsaydınız!Şuan bunu yaşamazdık." sonlara doğru kısılan ve bir fare gibi kuyruğunu kıstıran ses ile herkes bunun kim olduğunu daha iyi anlamıştı,James sinirli bir şekilde "Peter." diye fısıldadı.
Aslar çekilmiş bir zamanlar aydınlık olan karanlığa bürünmüşken ikisinden birisi ölecekti.Uzun bir sessizliğin ortasında yeşil bir ışık gözüktü,göğü inleten bir çığlık duyulurken nefesler tutulmuştu.
Frea ilk büyü yapan oldu "Sectumsempra!" kendisine gelen büyüden son anda kaçan Peter Pettergrew acemice yaptığı büyünün kurbanı olmuştu "Avada kedavra!" Frea şüpheli bir ses ile fısıldadı "Fazla kolaydı,Peter için bile." O an genç kız arkadaşlarının durumundan bir haber düşünceli bir şekilde yerde yatan ölü bedene bakıyordu.Lily öldüren laneti ilk duyduğu anda kafasını James'in göğüsüne gömerken James koruma içgüdüsü ile göğüsüne sığınan kızı daha da kendisine bastırmıştı,Remus yerinde donarken Sirius Frea'nın önüne atlamaya çalışmıştı,Frea girdiği transtan çıkarken sinirle bağırdı ve Siriusa bir yumruk attı "Aptal,ne yaptığını sanıyorsun!" Sirius ona vuran kızın bir süre sakinleşmesini beklerken ona sarıldı.
Kısa bir süre sonra Remus kendine gelen ilk kişi oldu "Gitmemiz lazım...Nereye?" Frea sıkıntıyla yüzünü ovuşturdu "Grim meydanı 312 numara." Sirius merakla sordu "Orasıda neresi?" "Aldığım bir yer ama benim üstüme bile kayıtlı değil kimse yaşamıyor diye gözüküyor,dışarıdan bir harabe içinde yaşanacak gibi gözükmüyor,ayrıca bölgede etrafına yaklaşanları içgüdüsel olarak uzaklaştıran bir büyü var." Lily şaşkınlıkla konuştu "Tanrı aşkına orayı ne ara yaptın?" Frea Siriusa gözlerini kısarak baktı "Çok boş zamanım oldu,malum birileri beni işsiz gibi revire gitmek zorunda bırakıp durdu.Dönemin yarısında yoktum."
Herkes şüpheyle harabe eve bakarken Frea önden emin adımlarla ilerliyordu.Kapıyı açıp herkesi eve alınca duyduğu şaşkınlık nidaları ile yan bir şekilde gülümsedi. "Evinizde gibi hissedin James,Lily yukarda çift kişilik yatak var.Sakın tuhaf şeyler yapmayın temizlemem." herkes Frea'nın sevişmeyin demek yerine tuhaf şeyler demesine gülerken Lily kızararak Jamese daha da sokuldu.
Frea gece kafasını yastığa koyunca yan yatakta uyuyan Siriusa baktı,o an şükrettiği tek şey onları savaşmaktansa kaçmaya ikna edebilmesiydi.Uykuya dalmadan önce duyduğu yatak gıcırtısı ile "Hadi ama Potter ciddi misin?!" diye inledi.
Bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın,gördüğünüz yazım yanlışlarını söylemek konusunda çekinmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius Black
Fanfiction[TAMAMLANDI] Frea soğuk terler dökerek sürekli yattığı yerden fırlıyordu.Nazik bir ses tekrardan onu sorun olmadığını söyleyerek yatırdı.Remus,Frea'nın elini tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu genç kız tüm gece boyunca yattığı yerden defalarca...