Kuzey ve Batı cepheleri Şifacılar

282 24 7
                                    


Koltukta gerinerek uyandım,güneş ilk ışıklarını saçarken kimse daha uyanmamıştı.Yanımda çökmüş göz altlarıyla hala uyuyan Frea ve onun kucağına uzanmış Siriusa,yatakta bitkin bir şekilde uyuyan Lilyle James'e baktım.Harry'i gözlerim aradı,Frea'nın ilk maaşı ile aldığı bir beşikte uyuyordu.Beşik adeta savaşın verdiği kötü koşulları yansıtır gibi eski duran tahtalardan ve bir kaç bez parçasından ibaretti.Ses çıkarmadan odadan çıkıp kendi odama gittim.Eşyalarımı yavaş hareketlerle aceleden yoksun bir şekilde topladım.Bugün Tonks'un yanına taşınacaktım.

Elimde sıkıca tuttuğum bavul ile Lily ve James'in odasına girdim.Herkes uyanmıştı,Lily yatakta Harry'i emziriyordu,James ise çoktan bebek için kıyafet almaya gitmişti.Frea'ya döndüm dikkatlice elinde tuttuğu birkaç kağıdı inceliyordu,Sirius ise Frea'nın elindeki kağıtlara bakmaya çalışıyor her itildiğindeyse muzip bir şekilde kısık sesle gülüp tekrar Frea'yı rahatsız ediyordu,ergence gözüken bu davranışın sert mizaçlarıyla bilinen bakanlık çalışanlarından gelmesi ilginç bir görüntü oluşturuyordu.

Boğazımı temizleyip odadaki herkese tekrardan göz gezdirdim "Eşyalarımı topladım gidiyorum,istediğiniz bir şey var mı?" kimseden ses çıkmazken arkamı dönüp odadan çıkmak için hareketlendim,Frea'nın sesi ile duraksadım "Dikkatli ol." kafamı çevirip ona baktım ve gülümsedim "Sende." uzun süre sonra ilk defa herkes birbirinden uzaklaşmaya başlamıştı.

Frea ve James savaşta Seherbaz olarak etkin rol oynuyordu,Sirius ise eğitmen olmuştu.Bakanlığın savaş yüzünden duyduğu büyücü ve cadı eksiğini kapatmak için herkesi kolayca kabul ettiği bir gerçekti.Şüphesiz Lily de ayağa kalkar kalkmaz evraklarını hazırlayıp bakanlığa başvuracaktı.Şifalı bitki yetiştirmekte önemli bir görevdi ancak herkes daha etkin rollerde olunca ister istemez ne kadar işe yaradığımı sorguluyordum.

Bu düşüncelerim uzun bir süre aklımı meşgul etmişti ve ruhuma tesir etmeye başlamıştı.O güne kadar değişmeyen bu düşünceler sedyede yatan James'i görene kadardı.O günden sonra gelen tek yaralı o olmamıştı,yaralı seherbazlar akın akın şifahaneye gelmeye başlamıştı,o gün anlamıştım hepimiz bir saatin parçaladıydık,mekanizmadan birimiz eksilirse saat dururdu.

Savaşın giderek hararetlendiği bir dönemdi Harry.Her gün onlarca gelen yaralı ve aralarından ölenler ile bizi daha zor günlerin beklediğini giderek daha çok anlıyordum.Frea Hogwartsa özel görevle bir ölümyiyen olarak gitmişti ve onun için sürekli şekil değiştirme iksiri tedarik etmem gerekiyordu,her gün ölüm haberini alma korkusu bizi bitirmişti.Baban bir kaç ay içinde rütbe atlayarak Frea gibi Şef olmuştu.Kuzey cephesinde olan bakanlıkta aktif görevdeydi.Annen ise Seherbaz olmaktan vazgeçip kısa sürede şifahanede aramıza katılmıştı,bunu daha çok Frea istemişti,her bölümde içimizden bir kaç kişi olsun istiyordu.Sirius Batı kanadından gelip tedavi olduktan sonra kendisini giderek salmaya başlamıştı,kimseyle konuşmuyor sadece bara gidip orada sızıyordu.Uzun bir süre işler bizim için böyle devam etti.

Sedyede gözlerimi kapatmış bir şekilde uzanıyordum,bir süre için kimse bana seslenmesin istiyordum içten içe,gelenler belki uyuduğumu düşünürlerse başkasından yardım isterlerdi.Lily yanımdaki sedyede oturmuş mektup yazıyordu,Jamesten yeni baykuş gelmişti ve nefesini tutmuş bir süredir bunu okuyordu.Merakıma yenik düşüp gözlerimi açtım,her mektup geldiğinde ölüm haberi mi acaba diye içimize bir kuşku düşüyordu "Ne demiş?" Lily iç çekip elindeki mektuba baktı "Her zamanki şeyler.Yaptıkları baskınlar ve Hogwarts'ı geri almaya olan umudu." mektubu bir süre daha tekrar ve tekrar okudu,bir sorun vardı "Sorun ne?" "Bilmiyorum mektupta su damlaları var sanki yazarken ağlıyormuş gibi." istemsizce kaşlarımı çattım,James kolay ağlayan bir yapıda değildi ama savaş herkesin psikolojisini kötü etkilemişti,Lily'nin omuzuna dokunup gözlerine odaklandım "Biliyorsun zor bir dönemdeyiz sinirlerinin bu şekilde boşalması normal,seni ve Harry'i çok özlüyor." kafasını sallayıp beni onaylarken mektubu göğüsüne bastırmış şekilde yumruğunu sıkıyordu,gözlerini sıkıca kapatmıştı.

Gelen patlama sesi ile bakışlarım hızla yanımızda olan bara döndü,insanlar hızla binayı boşaltıyordu.Lily koşarak Harry'i kucaklayıp yanıma geldi,Tonks elinde sargı kalmış bir şekilde hastanın önünde şokla donmuştu.Herkes kısa sürede kendisine geldi.Hızla iksirlerin olduğu çantayı alıp Tonks ve Lilyle şifahaneden çıktık,bara baktığımda yalpalamak çıkan Siriusa baktım,koşar adımlarla ona ilerleyip yürümesine yardımcı oldum,ona yaklaştığımda üstüme doğru düştü "Remus çabuk bakanlığa gitmemiz lazım." sesi sarhoş olamayacak kadar ayık geliyordu "Kendinde değilsin-" sözümü kesti "Kendimdeyim Remus,görev içindi bir kaç aydır olan hallerim.Şimdi çaktırma ve sarhoşum gibi davran." bu dediklerine inanabilirdim,görev diyince Sirius ve Frea kendisini fazla kaptırıyordu,Sirius'un görev için iki ay boyunca sihir bakanlığından evli bir kadının kılığında yaşadığını hatırlıyordum.

Elimizden geldiğince hızlı bir şekilde bakanlığa gittik.İçeriye girince James ve Frea'yı görmeyi beklemiyorduk.Bakanlığın içinde yüzleri dağılmış bir şekilde yarı baygın halde yerde yatıyorlardı.Sirius hızla rolden çıkıp yere çöktü "Siktir bu hal ne?" fısıldar bir şekilde daha çok kendisine soruyor gibi bir hali vardı.Lily kıpırtısız bir halde James ve Frea'ya odaklanmıştı,Tonks ise üzüntüyle ikisine bakıyordu.Çantanın içinden yeşil renkli iki iksir ve bir merhem çıkarttım,merhemi Siriusa uzattım "İksiri içirdikten sonra merhemi hızla sür." Frea'nın burnunu tıkayıp iksiri içirdim aynı şeyleri James'e de yapıp Siriusa yer açtım "Birazdan kendilerine gelirler.Sirius yardım et sandalyelere yatıralım." Tonks'a dönüp gözümle Lilyi işaret ettim,Lily'nin koluna girip yavaşça James'in yanına oturttu.

  "Bakanlık güvenli mi sizce?İkisini bakanlığın ortasında baygın bulduk." Siriusa bakıp bir süre düşündüm,Lily stresle saçlarını karıştırdı "Eve gidemeyiz Şeflerin evlerini biliyorlardır ve çevresine zarar vermek isteyeceklerine eminim patlamayı yapanın." "Burasıda tehlikeli Sirius haklı,yani bakanlığın ortasında iki baygın şef ne kadar normal?"

Öksürük sesiyle James'e baktık,aniden dikilip sinirle etrafa baktı "O şerefsiz nerede?" bağırmıyordu ama sesinden kızgın olduğu belliydi,göğüsüne dokunup yerine ittirdim "Sakinleş Potter.Kim olduğunu ve neden burada olduğunu biliyor musun?" bana aptalmışım gibi baktı,travma şüphesi olanlara klasik bir başlangıç konuşmasıydı bu ne yapabilirdim "Remus ciddi misin?" bezgin bir şekilde sormuştu.

Bir süre soluklanıp tekrardan etrafa baktı "Bir ölümyiyen vardı." Tonks şaşkınlıkla konuştu "Bakanlıkta." James onaylarcasına kafasını salladı ve Frea'ya döndü "Bu salağa ne oldu?" Frea acıyla inleyerek doğruldu "Senden daha akıllı olduğum kesin James,hangi mal görev arkadaşının kılığını unutur." James aklına gelen gerçekle gözlerini belertti "Siktir o sen miydin?" bu sefer karşısındakine aptalmış gibi bakan Freaydı.İkiside görevde ölümyiyen kılığında şekil değiştiren iksirle bulunuyordu,ben Frea'ya Lily ise James'e iksir tedarik ettiğinden herkes birbirinden habersizdi.Birbirlerinin yüzünü iksirin etkisinde görünce ikiside birbirini düşman sanmıştı.

  Lily iç çekip koltuğa iyice yerleşti "Ben bu ikisini Seherbaz diye gönderdim birde." Harry'i pışpışlarken hayıflanarak duvara bakıyordu.Sirius yan bir şekilde gülüp sıkıca Frea'ya sarıldı "Sağlam gelmeni istemiştim." "Aslında sağlam geldim.Jamesi görene kadar öylede kaldım." James sinirle duvara bakıp kendisini görmezden gelen Lily'ye baktı "Çiçeğim hadi ama." "James gerçekten buraya kadar sağlam gelip Frea'yı tanımayıp nasıl birbirinizi öldürecek raddeye geldiniz."  Yanımda duran Tonksa bakmadan kolumu beline atıp kendime çekip sarıldım.

Uzun bir süre sonra ilk defa bu kadar büyük bir kargaşa yaşanmıştı ve herkes gibi Remus da kendisi için önemli olan bazı şeylerin farkına varmıştı "Nymphadora Tonks seni seviyorum."

Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin