Beklediğimizin aksine şehri bombalamarı kısa süre sonra bitmişti.Bu arada kulübede hiçbir şey yapmadan durmuş ve sadece dinlenmiştik.Özeklikle James ve ben oldukça hırpalanmıştık,vücudumuzda hala geçmeyen morluklarla bıçak yaraları olduğu bir gerçekti.Önümdeki belgelere baktım ve ismimin yanına imza attım aynı belgeyi Siriusa uzatıp imzalamasını bekledim,isminin yanına imza atıp önümüzde koltukta oturan kadına kağıtları uzattı,şehire gelir gelmez evlilik için gerekli olan her şeyi halletme kararı almıştık.İlk patlamalar sadece bir uyarıydı.Yaşlı kadına bakıp kucağımdaki Harry'i gösterdim "Harry Gry." zaten kendi soyadından nefret eden Sirius soyadımı almaya hiç itiraz etmemişti,yaşlı kadın ağızını şapırdattı "Doğum tarihi?"Siriusa baktım tarihi hatırlamıyordum,Sirius kadına bakıp kendinden emin bir sesle konuştu "31 Temmuz 1980" "Saati?" bu sefer Sirius bana bakıyordu,yan bir şekilde gülüp cevapladım "Sabaha karşı dört." Kadın Sirius ve bana baktı ardından gözleri Harry'i buldu "Her şey tamam evlisiniz ve çocuk sizin üstünüze kayıtlı." bize onaylamayan bir ifadeyle bakıp işine geri döndü.
Eski görünümlü yıkık dökük binadan çıkarken Sirius kollarını arkaya atmış geriniyordu,yüzünde büyük bir gülümseme vardı "İlk evliliğim seninle olacakmış demek Frea Gry." "Öyle gözüküyor bay Gry." soyadına bastırarak söylemiştim,sesli bir şekilde gülüp yola devam etti.Çok klişe bir konuşma olmuştu.
Şifacı çadırlarına girince gözüm ilk Lily'ye ilişti,sedyede stresli bir şekilde oturmuş bekliyordu "Biz geldik." diye seslendim,sesimi duyması ile sedyeden kalkıp Harry'i kucağımdan alıp sarılması bir olmuştu "Hadi Kiliseye gidelim." James elini Lily'nin sırtına koyup sırtını sıvazlamıştı,hep birlikte çadırdan çıktık,herkeste bir cenaze havası vardı tabiki Sirius dışında,o yüzünde büyük bir sırıtış ile geziyordu,laf atmadan duramadım "Keyfin yerinde bakıyorum." "Evet oldukça mutluyum bugün." sürekli sırıtması sinirimi bozmaya başlamıştı,bu kadar mutlu olacak ne vardı?
Kilisenin büyük ahşap kapısından içeriye girdik,papaz kürsüde vaaz veriyordu,bitene kadar sandalyelerden birisine oturup bekledik.Vaaz bitmişti ve herkes yavaşça dağılmıştı,dua eden birkaç kişi haricinde kimse yoktu,Sirius Papazın yanına yavaş adımlarla yaklaştı uzaktan duyamadığım bir konışma yaptı,bir süre sonra Sirius gelmemiz için bizi eliyle çağırdı.Vaftiz törenini Seherbaz olduğumuz ve çoğunlukla burada olamadığımız gerekçesi ile hemen halletmiştik,Papaz bu yüzden bizi çok sorgulamadı.
Lily kucağında Harry'i pışpışlarken James ve bana baktı "Ne zaman göreve gideceksiniz?" Jamesle birbirimize baktık,Lily'ye döndüm "Muhtemelen cuma günü karargah'a gidip görev için bilgi alırız,ondan sonrası zaten görevin kendisi." suratı düşmüştü,yaklaşıp güç vermek istercesine omzunu sıktım "Hey,asma yüzünü bütün bunlar elbet bitecek." gönülsüzce kafasını onaylar şekilde salladı.
Akşam herkes tavernaya gelmiş oda anahtarlarını alıyordu,Sirius kolunu omzuma atıp bana baktı "Bebeğim bende zaten oda anahtarı var." bunu dedikten sonra kadının duyamayacağı şekilde kulağıma fısıldadı "Evliyiz ayak uydur." doğru diyordu,eğer sahte bir evlilik olduğu anlaşılırsa başımız derde girerdi "Unutmuşum hayatım" elinde anahtarla bana bakan bayan Julyaya gülümsedim,kadın umarım bizi tanımazdı.
Odaya girince bedenimi yorgunlukla yatağa bıraktım,Sirius bana endişeyle bakıyordu "İyi misin yol boyunca topalladın." o da bir bakanlık çalışanı ve eğitmendi,muhtemelen Jamesle başımıza ne geldiğini aşağı yukarı biliyordu veya tahmin etmişti "İyiyim sadece son görevden beri kendime gelemedim." yataktan kalkıp tişörtümü çıkarttım,atletimi değiştirmeden üstüme başka bir kazak geçirdim ve kendimi tekrar yatağa bıraktım,tek tarafın çökmesiyle kapalı tuttuğum gözlerimi açıp Siriusa baktım,bıçak yarasının olduğu tarafı eliyle tutmuştu "Merhem işe yaramadı mı?" merhem sadece taze yaralarda işe yarardı ve o yarayı Jamesle yakalandığımız gün almıştım,merhem uygulandığında çoktan bir hafta geçmişti yarayı almamın üstünden,sahte bir şekilde gülümsedim "Fazla derindi." "Frea aptal değilim." bu sefer sesi ciddi çıkmıştı,bıkkınlıkla derin bir nefes verdim "Jamesle birbirimizi dövmedik.Kaçırılıp işkence gördükten sonra bakanlığın ortasına atıldık." çenesini sıktığı buradan belli oluyordu,tek elimle çenesine hafifçe vurdum "Sıkma çeneni ağrıyacak." "Nasıl oldu." "Ne nasıl oldu?" "Yakalanman." "İhtiyaç odasında bir Seherbazla buluşmam lazımdı,gittiğimde ölü bedenini buldum,sonra zaten bayılttılar, uyandığımda James bir duvarda ben bir duvarda asılı haldeydik." kafasını anladığını belirtircesine salladı ve kendini iyice yatağa bıraktı.
Akşam gördüğüm kabus ile nefes nefese uyandım,yanıma baktığımda huzurla uyuyan Siriusu gördüm,gülmemi tutamadım onca yaşanmamış gibi rahat uyuyordu,alnımda biriken teri elimin tersiyle sildim,yanımda bir hareketlenme hissedince tekrar Siriusa baktım "Uyandırdım mı?" cevabını bildiğim bir soruyu soruyordum "Sorun yok,iyi misin?" "Basit bir kabus." bana buruk bir gülümsemeyle baktı,çoğu Seherbaz iğrenç kabuslara sahip olurdu ve bunu en çok kanıtlayan şey mor göz altları olurdu,kendi örtüsünü açıp örtünün içine girmemi işaret edince ufak bir kahkaha attım "Bay Gry ne kadarda iyisiniz." "Hadi Frea şaka yapmıyorum,gel." ufak bir tebessümle örtünün altına girip ona sarıldım ve kafamı göğüsüne gömdüm "Yarın bununla dalga geçersen seni öldürürüm Sirius." kafasını saçıma gömüp hiçbir şey demeden durdu,bir süre öyle kaldık,uyuyacak kadar rahat edemediğimizden kıpırdanmaya başlayınca arkamı dönüp belimden sarılmasına izin verdim.
Ne kadar kabul etmesemde yanında huzurla uyuyabileceğim ve her haline katlandığım tek kişi Siriustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius Black
Fanfiction[TAMAMLANDI] Frea soğuk terler dökerek sürekli yattığı yerden fırlıyordu.Nazik bir ses tekrardan onu sorun olmadığını söyleyerek yatırdı.Remus,Frea'nın elini tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu genç kız tüm gece boyunca yattığı yerden defalarca...