Bu bölümlerde herkesin kafa karışıklığını görüyorum.Endişelenmeyin Remus ile olmayacak Frea.
Sanki seni hep tanıyordum,oradaydın ve ben dokunamıyordum bile,adını bilmiyordum,neleri sevdiğini,neleri sevmediğini ve ben seni bilmiyordum.Frea sabah erkenden uyanmış ve yattığı şekil yüzünden yüksek ihtimal boynu tutulacak olan Remus'u uzun uzun izlemişti,ardından ise yorgunluk ve acıyla uyumuştu.Rahatsızca yerinde kıpırdandı genç adam ve hareket ettikçe göğüsünde yatan Frea'yı farketti,genç kızın yüzünü inceledi uzun uzun,her an kaybedebileceği bir umutmuş gibi düşüncelerine bile dikkat etti en ufak bir umutsuzluğa karşın.Dokunsa yok olacak bir hayal gibi geliyordu Frea Remus'a,yıllarca rüyasında görüp durduğu ama yüzünü hatırlayamadığı bir insan gibi kusursuzdu kız onun gözünde.
Hastane kanadında geçen bir sürenin ardından Dumbledore Frea'ya uzun bir süre dinlenmesi için izin vermişti.Frea uyandıktan sonra Remus'u yanında bulamamış kısa bir süre sonra hastane kanadında çalışan Madam Pomfrey tarafından Dumbledore'un yanına gönderilmişti,geçen konuşma basitti.Frea sanki ezberlemiş gibi tüm sorulara cevap vermiş ardından ise öğrenci başkanları'nın kanadına gitmişti.
Balkonda ayakta durup dışarıyı izliyordu,gerçekten yorulmuştu,tüm olanlar aklını kurcalıyor ve uyuyamamasını sağlıyordu,ruhu dinlenmemiş kişilerin bedeni de dinlenmezdi.Elinde tuttuğu sıcak çayı sanki elinden kayıp gidebilir gibi daha da sıkı sıkıya tuttu.Balkon kapısının açılma sesinin gelmesiyle kafasını gelen kişiyi görmek için çevirdi "Remus...Hoşgeldin,bir sorun mu var?" Remus yanlış bir zamanda geldiği düşüncesi ile panikledi,kekeleyerek "Hayır,hayır sadece yarın Hogmeade e gelmek ister misin diye soracaktım." "Tabi,eğlenceli olur.Uzun zamandır diğerlerini görmedim." "Şey aslında ben,ben düşündümki birlikte gidebiliriz." Frea önünde bir suç işlemiş gibi kızaran oğlana şaşkınca baktı,bir süre Frea'dan ses gelmeyince onun kendisini reddeceğini sanan Remus tam konuşmaya başlayacakken Frea,Remusu çok fazla izleyip cevap vermediğini farketti "İsterim." Remus bir süre anlayamadı "Pardon?" "Dedim ki isterim.Seninle gitmeyi,sadece seninle." Remus daha da kızararak hızlıca balkondan çıktı,ardından ne zaman onu alacağını söylemediğini farkedip hızlıca içeri geri döndü "Ben,ben seni yarın güneş tepedeyken alırım." dedikten sonra hızla gitti.Frea biran için neden saat vermediğini düşündü,büyücülerin saat kullanmamasına alışamamıştı.Remsun kızarmış ve kekeleyen hali aklına geldikçe kıkırdayıp duruyordu,bu çocuk diye düşündü gece parlamam için tüm gün ışıldayan bir güneş.
Biliyorum uzun süredir bölüm gelmiyor ve bu bölümde çok kısa oldu...
Yeni bölümü elimden geldiğince hızlı yazıcam,zaten aşağı yukarı yeni bölüm hazır bundan sonra gelecek olan.
Tuhaf bir dönemdeyiz ailecek ve bu yüzden kendime gelemedim.Işıkla kalın umarım hepiniz iyisinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius Black
Fanfic[TAMAMLANDI] Frea soğuk terler dökerek sürekli yattığı yerden fırlıyordu.Nazik bir ses tekrardan onu sorun olmadığını söyleyerek yatırdı.Remus,Frea'nın elini tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu genç kız tüm gece boyunca yattığı yerden defalarca...