Frea geniş bahçede "Expecto patronum!" diye bağırdı,Merlin şahitki eğer bölge Tılsımlı olmasaydı uzun,uzun sesi dağlarda yankılanırdı genç kızın.Asanın ucunda en başta ufak bir ışık belirmiş ardından sönmüştü,genç kızı en başta Seherbaz sanan potter ailesi kızın yapamadığı bu büyü ile daha da dehşete kapılıyordu.Genç kız sinirle eli ile saçlarını çekti ve duvara yaslanarak yavaşça yere çöktü "Olmuyor,olmuyor...Yapamıyorum." sona doğru kısılan ses ile çöktüğü yerde dahada küçülmüştü.Kardeşinin ölümü açıkça onu etkilemişti tabiki Frea'yı en çok yıkan şey gelecek postasında okulu alan ölüm yiyenlerin fotoğrafları ile birlikte boy boy Leah Gry'in surlara asılmış bedeniydi.
Seherbazlar gizli bir üstte okulu geri almak için hazırlıklar yapıyorken diğer büyücü ve cadılar Frea ve diğerleri gibi güvenli evlerine tıkılmış bir şekilde bekliyordu.Okulda bir çok değişikliğe gidilmişti,muggle doğumlular öldürülüyor,melezler diken üstünde yaşıyordu ve mugglelar ile ilgili alanlarda ders veren profesörler ilk önce okuldan gönderiliyordu,gitmeyi reddedenler ise öldürülüyordu daha bir çok değişiklik olan okul sadece safkan çocuklar için güvenliydi.
Frea yenilmişlik ile yerinden kalktı,ölüm yiyenler kargaşadan yararlanıp ruh emicileri saldığı için Patronus büyüsü artık hayati önem taşıyordu ve şuan arlarından sadece bayan Potter ile Lily bu büyüye hakimdi.Bahçede herkes dikilmiş büyüyü yapmaya çalışıyordu,ortada olan görüntü oldukça acınasıydı,iyi anılardan yaratılan büyü savaş ortamına kesinlikle ait değildi.
Lily oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve "Biraz dinlenmen lazım Frea." dedi,haklıydı gerçekten dinlenmem lazımdı,saatlerdir beynimde anılar birbirini yiyordu ve ayakta durmaktan yorulmuştum "İçeri gidip uzanıcam biraz.Çok geçmeden gelirim." Sirius asasını havada sallarken konuştu "Dinlenmeden gelme!" "Peki anne."
Sakin adımlarla büyük kapıdan içeriye girdim,dışarı çok tehlikeli olmaya başlamıştı ve daha Patronus büyüsü bile yapamıyorduk,yavaşça cam kenarında olan koltuğa oturdum ve bahçeyi izlemeye başladım,herkes çok sakin gözüküyordu ama içlerinde fırtınalar koptuğunu biliyordum.
James'in sesi koca bahçede yankılandıktan sonra asasından küçük bir ışık çıktı,ardından ise ışık yavaşça şekil aldı çatal boynuzlu bir geyik görmek kimse için beklenmeyen bir şey değildi elbet.Patronus ilk önce bahçede bir tur attı ardından Jamesi es geçip bizi izleyen Lily'ye doğru süzüldü,yok olmadan önce genç kızın karnına boynuzları ile vurmuştu.Bir süre herkes şaşkınlıkla olana baktı,Patronusların iyi bir ruha saldırdığı görülmemişti,herkes bu durumun bir saldırı değil koruma olduğuna emindi,Remus ilk konuşan oldu "Daha demin ne oldu." Sirius yan bir gülümseme ile konuştu "Lilyi korudu." herkes bu şekilde düşünüyordu elbet durum farklıydı,o zamanlar bilmiyorduk ancak korunan Lily değil vaftiz oğlum Harrydi.
Geçmişe dönsek hepimiz belkide çok fazla şey değiştirirdik Harry ama değiştirmeyeceğimiz bir şey varsa o da birbirimizi bulmamız olurdu.En karanlık zamanlarda bile korku ve nefrete karşı birbirimizin ışığı olmuştuk.
Son gibi gözükebilir ama bir son değil sakin olun skfjskc
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius Black
Fanfiction[TAMAMLANDI] Frea soğuk terler dökerek sürekli yattığı yerden fırlıyordu.Nazik bir ses tekrardan onu sorun olmadığını söyleyerek yatırdı.Remus,Frea'nın elini tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu genç kız tüm gece boyunca yattığı yerden defalarca...