Diadem

308 20 1
                                    



"Frea!" James bağırarak çadıra girmişti.Frea kafasını okuduğu kitaptan kaldırıp James'e baktı "Birine bir şey mi oldu?" James bir süre yadırgayan bir ifade ile Frea'ya baktı ancak bu saniyeler içinde geçti "Seherbaz açığı çok fazla olduğundan işe alındık,savaş öncesi ve savaş dönemi gösterdiğin başarılardan seni göreve atamışlar."

"Peki ya seni?" Lily bunu endişeli bir şekilde sormuştu,doğum yaklaştıkça endişeleri daha da artar olmuştu.

"Frea'nın yanına çaylak olarak atanmışım,sorun yok çiçeğim endişelenme." sakin adımlarla Lily'e yaklaşıp alnından öpmüştü.

"Dışarıda beni bekle James." Bakanlık işlerinin gizliliğinin bilincinde olan herkes buna itiraz etmeden Frea ve James'in çadırdan çıkışını izledi.

  "Görev ne?"

  "Bir diadem arıyoruz.Sıradan bir tane değil.Ravenclaw'ın diademi,muhtemelen Voldemort'un hortkuluk yapmak istediği nesnelerden birisi bu Frea."

"Hogwarts'a girmek demek intihar olur.Bu aptallar neyin peşinde?" Frea'nın sona doğru bir fısıltıya dönüşen konuşması havada kaybolmuştu.

"Bakanlık ne yaptığının farkında bile değil.Panik içindeler.Savaşta aktif rol oynamadık ama buna rağmen bunu öne sürerek bizi hemen aldılar."

"Bir şeyler çeviriyorlar."

"Bu bariz."

"Sınırdan çıkmak için gerekli belgeleri alıp sabah yola koyuluruz.Lilyle vedalaş." İstemedende olsa James Frea'yı onaylamıştı.Bu kadar kısa sürede kabul edilip göreve çağrılmayı beklemiyordu bu bir gerçekti.

  James'in yüzüne baktım,oraya gitmeyi istmediği hatta savaşın bir parçası olmayı istemediği barizdi.Yakında doğacak çocuklarını her ne kadar belli etmesede çok düşünüyordu.Sağ elimle omzuna dokundum "Oradan yaralanmadan çıkacaksın James.Endişelenme."

"Asla söz verme Frea,tutamayabilirsin."

"Sözlerimi tutamadığım tek durum ölüm olur James.Eğer yaşıyorsam bana ve verdiğim sözlere güven." Sadece Lily için değil daha kabullenmesede benim içinde endişeleniyordu,yaptığı şeylerden bu anlaşılabilirdi,bana güvenmediğide...

"Söylesene James,benim için endişeleniyorsun ama güvenmiyorsunda bu nasıl oluyor?" Afallamış bir şekilde yüzüme baktı.

"Sen ama nasıl?"

"Gözler her şeyi ele verir." Yakın olan ama şimdi bize bir rüya kadar uzak kalmış günler aklıma geldi.Beni takip ettikleri gün.İstemeden güldüm.

"Neden gülüyorsun?"

"Hiç sadece eski zamanlar aklıma geldi.Merlin aşkına neredeyse iki yıl geçti ve biz..."

Jamesde gülerek devam etti "Ve biz hala birer aptalız aynı yerde dönüp duran."

Kafamı onaylarcasına salladım "Birer aptal.Halen daha baba olacağına inanamıyorum,tanrım." Gülerek gökyüzüne baktım,James kesinlikle Harry'i çok sevecekti ama ne kadar iyi bakabilir ah işte orasını bilmiyordum.

"Neden inanamıyorsun çokta iyi olurum." gururla elini göğsünün üstünde yumruk yaptı ardından koluma vurdu.

"James Lyla'nın yeğenine kaymak birası içirmeye çalışmıştın."

"Ne varmış yani,alkol yok onda."

"Çocuk daha iki yaşındaydı ve sen o şeye alkol ekleyip içiyorsun."

"Belki ben başka bir tane alacaktım?"

Çocuklaşma dercesine kaşlarımı kaldırıp alttan bir şekilde ona baktım,almayacağını ikimizde biliyorduk.
"Hadi çadıra git benim belgeleri çıkartmam lazım."

"Dikkatli ol."

"Sende Lily'nin gazabından kaç."

  Arkamı dönüp oradan uzaklaştım ve en yakında olan büroya gittim.Vezne gibi gözüken sadece bir kişinin durduğu yere gittim "Frea Gry ve James Potter için çıkış izni isteniyor." "Gözlüklü yanakları sarkmış yaşlı kadın beni baştan aşağı süzdü,en azından oturduğu yerin el verdiği kadar.

"Çıkış nedeni?"

"Bakanlık görevi."

"Görev numarası genç bayan,görev numarası." üstüne basa basa söylediği kelimeler ile çenemi sinirle sıktım.

"Bir beş sekiz altı T yedi üç XYB dört H."  kadın bir süre yüzüme boş boş baktı ardından azını şapırdatıp önündeki parşömene bir şeyler yazdı.

"Tekrar edin." derin ve sesli bir nefes aldım,sınanıyor olmalıydım.
 
"Bir beş sekiz altı T yedi üç XYB dört H." Kadın kafasını sallayıp tekrardan parşömene baktı.

"Dört gün içinde bilgi verilecek."

Dört gün,dört gün,dört gün kesinlikle sınanıyordum,üstlerin bu gün çıkın dedikleri görev için sınır çıkış izni dört gün içinde mi bize gelecekti,onayda demiyordu,bilgi gelecekti yani reddedilme ihtimali vardı.

  "Bakın hanımefendi anladığınızı sanmıyorum dört H görevi,bakan tarafından onaylı zaten sadece bize çıkış için şuradaki mühür lazım."

"Masadan uzaklaşıp çıkabilirsiniz.Paranızı almak için yandaki gişeye gidin."

Gişeye gidip çabucak James ve kendi adımı verip parayı aldım,en azından burada James çaylağım diye parasını bana vermekte sorun görmemişlerdi.Büyük bir açıktı ama işimize yaramıştı sonuçta zamandan tasarruf sağlardı.

Sinirle binadan çıkıp hızlı adımlarla tavernaya geldim,burada eğer şanslı olup bir işe girdiyseniz kiralayabildiğiniz ve rahat bir gece geçirebileceğiniz yerlerden birisiydi aksi halde hasta olsanız bile çadırda yaşamak zorundaydınız.İlk kat genellikle bar tarzı oluyordu ve ikinci katta odalar bulunuyordu.Ölüm yiyenlerin belirli bölgeleri işgal etmesi ile adeta Hogsmeade'in ufak bir kopyası burada kurulmuştu.

  Islık çalıp kenarda duran baykuşlardan birisini çağırdım ve Jamesle diğerlerinin tavernaya gelmesini,maaşların verildiğini iki oda kiralayacağımızı söylediğim mektubu kuşun bacağına iliştirdim,bu büyülü hayvanlar nereye gitmeleri gerektiğini çok iyi bilirlerdi.

Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin