Hortkuluk

600 47 3
                                    



Kimse Frea'nın doğuştan bir lider olduğunu inkar edemezdi.Genç kız ustalıkla her şeyi planlamış ve ailelerini kurtarmada büyük rol üstlenmişti.Şimdi herkes Frea'nın evinde salona inmiş oturuyordu,Potter çifti ile Gry ailesi Frea'nın yaptığı şeyler karşısında oldukça şaşkındı.Frea bakışlarını yerden annesine çevirdi "Babam neredeydi?" "Bakanlıkta olması lazım,orası karışmış durumda." Frea yavaşça anladığına dair kafasını salladı "Ben odama çıkıyorum evde yeterince oda var,James size boş bir oda gösterecektir bay ve bayan Potter,anne sen benimle gel." Frea otoriter bir ses ile konuştuktan sonra sakince ilerlemeye başladı.Beyaz büyük kapıyı açıp annesini kalacağı odaya getirdi "Burası senin,banyo ve kıyafet var yıkanabilirsin." "Frea seninle konuşmam lazım." genç kız devam et der gibi kafasını salladı "Baban kayıp Frea,haber alınamıyor.Bakanlığa yapılan baskında bir kaç Seherbaz bilinmezliğe karıştı.Bunun hakkında uğraşıyorlar aşağıda demek istemedim ama bilmek hakkın." Frea duygusuz bir şekilde annesine bakıp konuştu "Haber verdiğin için sağol,dediğim gibi istediğini yapabilirsin evde.Banyoda eşyalar hazır."


Beş genç Remus'un odasında toplanmış bir şekilde konuşuyordu "Şimdi ne yapacağız?" dedi Lily,James hararetle atıldı "Tabikide gidip savaşıcaz,ailelerimiz güvende." Frea sinirle karşı çıktı,kaşları çatılmıştı "Ortada bir sorun var annem babamda dahil bir kaç seherbazın ortadan kaybolduğunu söyledi.Seherbazlardan bahsediyoruz,ortada büyük bir sorun var.Bu durumda ailelerimizi korumak görevimiz." Sirius Frea'ya baktı bir süre ardından James'in konuşması ile dikkati dağıldı,Frea'ya bakarken oldukça sinirli gözüküyordu "Ne yani korkak gibi kaçacak mıyız?" "Evet potter tam olarak öyle yapıcaz,buraya ilk geldiğimizde de bunu yaptık.Sirius kan haini,sen kutsal yirmi sekizde değilsin aileniz muggle doğumluları destekliyor diye,üstüne alınma Lils,Remus içinde aynısı geçerli,Lily ise bir muggle doğumlu.Ortada bir savaş var ve yeterince savaşanda var.Merhamet etmeyecekler ne demek istediğimi anlıyor musun.Sana veya Lily'ye öldüren lanet atarken ikinciye düşünmezler." James seslice yutkundu,savaşa her zaman hazır olan aptal cesaretine sahip Gryfindor tarafı gidelim derken Lily'nin bırak ölmesine canının en ufak bir şekilde acımasına katlanamayan tarafı onu tutuyordu.Remus stresle derin bir iç çekti "Buradan yardım gönderelim,iyileştirmek için iksirler yapabiliriz,yakında başka işlerde çıkacaktır,Frea'nın dediği gibi bir sorun var ortada savaştan başka.Bekleyelim." Remus'un dediğini herkes gönülsüzce onayladı.

Frea su içmek için mutfağa inince gördüğü bayan Potter ile duraksadı "Seherbazım-" Frea yüzünü buruşturup sözünü kesti yaşlı kadının "Sadece Frea." "Frea buradan ne zaman gidebiliriz,neler oluyor bizden ne istiyorlar." "Burada bir süre daha duracaksınız maalesef,ortada hali hazırda şiddetli bir savaş var." yaşlı kadın kafasını sallayıp yavaşça merdivenlere yöneldi,çıkmadan önce Frea'ya dönüp "Teşekkürler bayan Gry." dedi.Frea kendi kendine söylendi "Tuhaf insanlar bir resmî bir samimi davranıyorlar."

Frea işlerini hallettikten sonra Sirius ile kaldığı odaya çıktı,kapıyı özenle yavaş açarken Siriusun hala yatmamış olduğunu görünce hareketleri daha normale döndü "Uyku mu tutmadı?"

Sirius karşısında duran Frea'ya baktı,aklına dediği sözler geldi "Kan haini." gerçekten bir kan hainiydi,safkanlığa önem vermezken,ailesine ister istemez başına tüm gelenlere rağmen değer veriyordu.Burada olan herkesin korumak istediği kişiler var diye düşündü,Sirius için sadece kendisi vardı,ölse üzülecek sadece arkadaşları vardı onlarda belki bir iki gün yasını tutarlardı sonrası herkesin kendi hayatı...

Sirius,Frea'nın sesi ile düşüncelerinden ayrıldı "Sirius iyi misin?" yavaşça kafasını olumlu anlamda salladı,yanına yaklaşan ayak sesleri ile kafasını kaldırdı,Frea yanına oturmuştu "Biliyorum streslisin bende öyleyim...Yapmamız gereken çok şey var.Daha her şeyi anlatmadım ama bilmesinki savaşa gitmeyecek olsam bile bu evde sadece iksir yaparak durmayacağım.Sizi zorlayamam peşimden gelmeniz için,sahi Potterda deli ruhu var onu zorlamak gerekmez ama..." sona doğru fısıltıya dönen ses ile Sirius istemeden güldü "Sirius hortkuluk diye bir şey duymuş muydun?" genç adam olumlu anlama gelen mırıltılar çıkardı,bununla Frea sözüne devam etti "Birini öldürünce ruhundan bir parça kopar ve bu parça eğer bir eşya veya canlıya tutunursa bu hortkuluk denilen bir şey olur.Voldemort bunu yapmış,kaç tane bilmiyorum ama yok etmemiz gereken çok sayıda eşya olduğuna eminim,o doyumsuz yaratık durmaz." Sirius şokla genç kıza kıza baktı "Ne dediğinin farkında mısın,Voldemort ortaya bırakıp gidecek değil hortkulukları,neler olabilir bilmiyor musun delirdin mi?!" Frea gözleri dolan adama baktı bir süre "Sirius gelmek istemezsen sorun yok.Seni zorlamasına izin vermem kimsenin." Sorunun genç adamın ölmekten korkması olduğunu sandı "Frea ölmeni istemiyorum." ağladı ağlayacak gibi çıkan ses ile sertçe yutkundu,karşısında olan bedene sarılırken bir süre sonra ayrılacakken Sirius izin vermedi "Lütfen sadece bu gün burada kal..." Frea kafasını sarıldığı bedenin boynuna gömerek onayladı.Aşina olmadığı hisler bedenini ele geçirirken artık sadece kendisini korumak istemiyordu.


Bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın,gördüğünüz yazım yanlışlarını söylemek konusunda çekinmeyin.

Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin