Neden

330 24 1
                                    



Herkes güvenli bir şekilde büyük malikaneden kaçtıktan sonra güvenli olduğu söylenen bir kampa gelmişlerdi.Güç bela vardıkları bu kampa gelene kadar yine bir çok yara almışlardı.Çapulcular,Lily,Frea ve diğerleri oradan çıktıktan sonra bir deri bir kemik haldelerdi.Herkes perişandı.Frea en başta küçük bir mağara bulup herkesi güvenli bir alana toplamıştı,ara sıra çıktığı ve bilgi almak için gittiği şimdilerde ölüm yiyenler tarafından kontrol altında tutulan Diagon yolundaki çatlak kazanda karşılaştığı bir ev cini sayesinde yoldaşlığın toplandığı bir kamp bulmuşlardı.

Sirius küçük çadırda oturmuş ateşi izliyordu "Bizi neden öldürmediler?" sıkıntılı bir şekilde sormuştu bunu,içini yiyen bir şeyler vardı,Frea alay eder bir yüz ifadesi ile Siriusa yandan baktı "Belli değil mi?Halimize bak,biz açlıktan yavaş yavaş ölecektik,Lily ise düşük yapacaktı ve muhtemelen alınmayan çocuk yüzünden zehirlenecekti diğer ihtimal zehirlenme başlamadan açlıktan öldürdü." James yüzünü buruşturdu "Merlin aşkına Gry bu fazla açık oldu." Frea ellerini benim bir suçum yok der gibi kaldırdı.

Bir süre herkes sadece sessizce bekledi,Lily'nin aklına sürekli oradan çıkmasalar olabilecek onlarca olay doluşuyordu,bazenleri tüm bunlar genç kızı delirtebilecek gibi oluyordu.

Frea sürekli yerinde huzursuzca kıpırdanıp duruyordu.Sesli dile getirilmemiş olsa bile artık grubun lideri konumundaydı ve herkes ona güveniyordu.Yerinden kalkıp seslice nefesini verdi "Hızlıca toparlanmamız lazım,kampa güvenmiyorum,tehlikeli olabilir.Remus sana yaptığım iksir illegaldi,elimizde bulunan malzemeler ile bir şeyler deneyeceğim.Sirius sen gidip dolunay vaktini öğrenmeye çalış,Remusu kapatsınlar istemiyorum bir yere." gurubun hepsi kafasını onaylarcasına sallarken Remus sadece acı çeker bir ifade ile yere bakıyordu "Remus sorun ne?" "Frea zorunda değilsiniz,bellide beni zincirlemeleri herkes için en iyisidir." Frea eliyle yüzünü sıvazlayıp gökyüzüne baktı ve sabır diledi "Peki Remus seni zincirlettik diyelim,kampa saldırı oldu ne yapacaksın?Kurtlara,vampirlere ve diğerlerine yapılan onca zulmün haddi hesabı yok biliyorsun.Seni çıkartmayı düşünmeyecekler." Frea'nın duygusuzca sarfettiği bu sözler ortama bomba gibi düşmüştü,çıt çıkmıyordu.Remus yenilmişlikle kafasını eğdi "Remus seni seviyorum ama gerçekler bunlar.Kurtlar iğrenç varlıklar olarak görülüyor çoğu kişi tarafından.Eğer öğrenirlerse senin ne olduğunu kamptan atılmanı veya daha kötüsü öldürülmeni bile isteyebilirler,savaştayız ve kontrol edemedikleri şey onlar için tehlikelidir." James sinirle soludu "Frea yeter." "Doğruları söylüyorum Potter,bunları bilmesi lazım bilmeliki hata yapıp ölmesin."

Sirius çadırdan çıktıktan sonra kimse konuşmamıştı.Bir süre sonra çadırın girişinde bir seherbaz gözükmüştü "Burada olup yedinci sınıf olan herkes mezun sayılıyor,isteyenler yedinci yılı tekrar okuyabilecek bunu istemeyenler ise istediklerini yapmakta özgür." Herkes Seherbazı onayladıktan sonra genç kadın ağır adımlarla çadırdan uzaklaşmıştı.

Frea çadırın girişine gidip çıkmadan önce konuştu "Ben seherbaz büroya başvuruda bulunacağım,gelecek var mı?" James hızla yerinden kalktı "Bekle geliyorum.Çiçeğim istediğin bir şey var mı?" Lily olumsuz anlamda kafasını salladıktan sonra James'e yaklaşıp dudaklarına duygu dolu bir öpücük bıraktı "Çabuk gel endişeliyim,içimde kötü bir his var."

Frea yolda ilerlerken dik bir duruş sergiliyor aynı zamanda da etrafını dikkatlice inceliyordu,kötü bir durumda kaçabilecekleri belli başlı yerler vardı ama bu kısımlar bariz bir şekilde seherbazlar tarafından belirlenmişti bile. "James senin quiddictch oyuncusu olmak istediğini sanıyordum." onaylarcasına kafasını salladı "Öyleydi ama olan onca olay bana bir şeyi gösterdi,eğer bir şey yapacaksam ve bunu gizlemek istiyorsam bunun en iyi yolu seherbaz olmak."

Remus sessizce çadırdan çıkıp etrafta dolaşmaya başlamıştı,aniden dikkatini çeken beden ile duraksadı.Hufflepuf'dan olan Nymphadora Tonks'u kolayca tanıyabilmişti.Hızla yanına gidip ne yaptığına baktı "Nymphadora ne yapıyorsun?" Tonks'un saçları anında kızıl renge dönerken kaşları çatık bir şekilde konuştu "Tonks bana Tonks de." Remus utangaç bir gülümseme ile kafasını kaşıyıp kıza baktı "Ah pardon,pekala Tonks ne yapıyordun?" "Longbottom'a yardım ediyordum,seherbazkar için şifalı bitki stoğu hazırlıyoruz." "Yardım lazım mı?" "Ah hemde nasıl." Tonks Remus'a bir süre Gülen gözlerle baktı.İki genç tüm gün boyunca bitkilerle uğraşırken kahkahalarla gülmüş ve bu soğuk kampa neşe saçmıştı,bu onlar için ilkti ama son olmayacaktı.

Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin