Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius Black

Basilisk

Frea'nın Sırlar odasını bulmasının ardından epeyce zaman geçmişti.Tam her şey normale dönmüşken Hogwarts koridorlarında olan bir dedikodu herkesin kanını dondurmuştu,bir kız öğrencinin basilisk tarafından öldürüldüğü haberi her tarafta dolaşıyordu.Frea tüm bunlar benim suçum mu diye düşünmekten kendini alıkoyamadı,en son basiliski o görmüştü,peki ya en son o görmediyse?

Başka bir varis,ama kim?Kim Hogwarts koridorlarında böylece rahat bir şekilde dolaşabilirdi Frea'dan başka? "Tom Riddle..." diye fısıldadı oturduğu cam kenarından aşağıda olan arkadaşlarına bakarak.Birisi olmadan buraya giremez,birisi ona yardım ediyor olmalı.

Sirius,Peter'a bakarak sordu "Kılkuyruk delirdin mi hava yirmi iki derece,uzun kollu mu giyilir?" Peter endişeyle karışık oldukça şüpheli bir sesle konuştu "Hayır,hayır ben sadece üşüyorum.Evet üşüyorum!" diğerleri bunu o gün çok sorgulamamıştı.Belki de ufak bir şüphe tüm felaketleri olmadan sonlandırırdı.

Yine aynı ses diye düşündü Frea "Kan istiyorum,kan..." sinirle bağırdı "Tanrım delirmek üzereyim!" o sırada yan odada dinlenen Remus,Frea'nın sesiyle irkildi ve kızın odasına girdi "Frea iyi misin?" Frea fazla ses çıkarmış olmanın farkındalığıyla mahçup bir şekilde ona baktı "Ah üzgünüm Rem rahatsız etmek istemedim." Remus bir süre ona öylece baktı ardından kendine gelerek "Sorun yok,sen cidden iyi misin?" "Evet sadece biraz tuhaf bir dönem." "Biliyorum söylentiler korkutucu,Slytherin varisi'nin burada olması bile mide bulandırıcı,yılanlar..." Remus biran için Frea'nın bir Slytherin olduğunu unutmuştu,Frea yatağından yeşil çizgileri olan kravatını aldı ve sakince boynuna taktı "Gitsen iyi olur Remus,yılanlar ısırabilir." Remus ne dediğinin o an farkına vardı "Frea ben- " "Sorun yok,ne sanmıştım ki?Bir Slytherin her zaman sizin için iğrenç olur." Alaycı bir şekilde güldü ve odasından arkasında Remusu bırakarak çıktı.

Frea tekrardan kullanılmayan kızlar tuvaletine gitti ve Sırlar Odasına girdi,yılan karşısına çıkana kadar çatal dilinde bağırdı,bir süre sonra borulardan sesler gelmeye başladı ardından ise yılan ortaya çıktı.İlk karşılaşmalarının aksine oldukça saldırgandı,Frea'nın üstüne atılan yılan Frea ne kadar hızlı olsa da bacağına saplanan dişiyle Frea'yı zehirlemişti.Frea bir süre acıyla sersemledi ve hareket edemedi,ardından ise yere düşerek bayıldı.

Genç adam yılanın gitmesi ile saklandığı yerden çıktı ve Frea'yı kucağına alıp hastane kanadına götürdü,kimse yokken yavaşça içeriye sızmıştı.Madam gördüğü manzara karşısında ufak bir çığlık attı.Genç kızın yanına koşup yardım edebildiği kadar etti ardından hızlıca Müdürün yanına gitti.O anda açık olan camdan içeriye turuncu ve kırmızı tüyleri olan muhteşem bir Anka kuşu girip Frea'nın bacağının yanına kondu ardından yarayı gördü ve acıyla karışık üzüntülü bir ses çıkarıp gözünden bir damla yaşı yaraya düşürdü.Kimse farketmeden açık camdan geldiği gibi sakince çıktı.

Madam Pomfrey ve Müdür Dumbledore hastane kanadına hızla girdi,ikisinin de görmeyi beklediği şey yaraları kapanmış baygın şekilde yatan bir kız değildi Madam Pomfrey şaşkınlıkla kendi kendine fısıldadı "Ama bu imkansız..." Dumbledore kızın yanında olan komidinin üzerine baktı,basilisk dişini görmesiyle nefesini tuttu ve SAKİNCE "Bütün bu olanlardan kimseye bahsetme ve kız uyanınca yanıma gönder." dedi Madam ise endişeyle sadece "Tamam efendim." diyebildi.

Frea soğuk terler dökerek sürekli yattığı yerden fırlıyordu.Nazik bir ses tekrardan onu sorun olmadığını söyleyerek yatırdı.Remus,Frea'nın elini tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu genç kız tüm gece boyunca yattığı yerden defalarca fırlayıp uyanmıştı.Yavaşça yatağa yatıp Frea'yı göğüsüne çekti ve onun rahat ettiğinden emin olduktan sonra Frea'nın saçlarını okşamaya başladı "Sorun yok,her şey geçti..."