Karşımdaki çocuğa bakarken tek düşündüğüm şey onu korumaktı,sahi nedendi bu hisler.Ölümü göze alacak kadar James'i korur muydum,ya da Sirius'u? Sadece ölümü değil bir ömür onun için yaşayabilecek gibiydim.Remus bana ne yapıyordu böyle?Sıkıntıyla derin bir nefes aldım ardından Remus'a doğru ilerledim,yüzü bembeyazdı ve stresli gözüküyordu "Bir sorun mu var Remus?" telaşla havada ellerini salladı "Hayır,hayır bak sana çay söyledim,içsene susamış olmalısın." odaklanıp Remus'un ne çevirdiğini düşündüm,odaklandığımda etraf bulanıklaşıyordu ve o an düşündüğüm şey dışında görüntülerin bile dikkatimi dağıtmasına izin vermiyordu,üç süpürgede çay satılmazdı,kaymak birası içemeyi sevdiğimi biliyordu,susamış ve serinlemeye ihtiyacım olsaydı bana çay almazdı "İçinde bir şey olmalı." diye tısladı,bir gölge şeklinde olan ve benimle kendimi bildim bileli olan karanlık tarafım Versus. Yavaşça masaya yaklaştım ve oldukça samimi bir şekilde gülümseyip "Ah Remus gerçekten aşırı sıcakladım." hemen ardından elimi kaldırıp bir garson çağırıp konuşmama devam ettim "Bayan lütfen bol buzlu bir kaymak birası alabilir miyim!" dedim.Remus'a bakıp çayı kokladım ve konuştum "Ah muhteşem kokuyor...Adaçayı değil mi?" Remus hızlıca kafasını aşağı yukarı salladı "Evet seveceğini düşündüm ben bayılırım,uzun bir günden sonra adaçayı içmek gibisi yoktur." ah Remus çok kötü bir yalancısın...Üzüntüyle bir çocuk gibi dudaklarımı büzdüm "Ne yazık...Kokusunu çok severim ama her şeye şifa veren bu çay bana zehir." bir süre Remus yüzüme anlamamış bir ifadeyle bakınca konuşmaya devam ettim,ufak bir tebessüm ile "Alerjim var." dedim,Veritaserum anlaşılmayacak bir iksir değil sevgili James.İksiri temkinli bir şekilde yavaşça Remus'un önüne ittim "Bu güzel çay boşa gitmesin değil mi?Sen iç." kekeleyerek konuştu "Be-Benim de alerjim var." tek kaşımı kaldırıp ona baktım "Uzun bir günden sonra adaçayı içmek gibisi yoktur Remus?" soru sorar gibi çıkardığım sesim ile duyabileceğim bir şekilde yutkundu "Neler dönüyor Remus?" yüzüme bakmadan kafasını yere çevirdi,ben yüzüne bakarken buzlu biram önüme konmuştu,aldığım koku ile sırıtmadan edemedim,çok ısrarcısın Sirius. İki içeceği de Remus'un önüne doğru itip duyabileceği kadar yakınına girip fısıldadım "Remus Lupin,James Potter ve Sirius Black...Arkadaşlarına bir pelerinin altında saklanmadan karşıma çıkmaları gerektiğini öğretmelisin.Koku her şeyi ele verir."
Remus yanlarından geçerken duraksayan Frea ile nefesini tutmuştu,elini göğüsüne koyup baktığını gördü,bulaşan kan ile Remus kızın durma nedenini bu sanmıştı.Frea aldığı koku ile duraksadı,ufak bir nefes tutma sesi ile şüphelerinden emin oldu,acı dolu bir inleme ile derin bir nefes aldı ve kokuyu daha da içine çekti,karışık olan tüm kokuların arasından James,Sirius ve özellikle Remus'un kokusunu alabiliyordu.Sakince asasını göğüsüne tutup bir süre kendisini tutacak ve kanamayı engelleyecek bir büyü mırıldandı.
Remus o an anladı karşısındaki kızın en başından beri her şeyi anladığını,o anın verdiği stres ve gerginlik ile fazla yakınında duran Frea'yı göğüsünden ittirdi.Aniden nefesini kesen acı ve ittirilmenin verdiği sarsıntı ile Frea yere düştü,düşerken istemsizce havaya tutunmaya çalıştı,yanlarında pelerin altında olan Sirius ve Jamesi bu şekilde istemden de olsa açığa çıkardı.Frea'nın en başta rol yaptığını sanan Remus kızın üstündeki kıyafetin koyu kırmızı bir kan rengine bürünmesi ile yerinden hızla fırlayıp yanına geldi,olanları izleyen iki genç adam ise durumun ciddiyetinin farkına varınca hızla yere çöküp Frea'nın durumunu kontrol etti.
Acıyla gözlerimi kapatmıştım,zaten yeni açılmış olan yaram daha da kanıyordu...Acıdan bayılmadan önce tek gördüğüm şey bana endişeyle bakan Siriustu.
Evet bu bölümü biraz fazla hızlı yazdım o yüzden gördüğünüz yazım yanlışlarını lütfen söyleyin,klavyem otomatik kelimeleri değiştiriyor bazen yani yazım yanlışını geçtim o paragrafa ait olmayan bir kelime bile görebilirsiniz.
Eğer bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın,bu bana yazmak için heves veriyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter/Bir dahi ve çapulcular|Sirius Black
Fanfic[TAMAMLANDI] Frea soğuk terler dökerek sürekli yattığı yerden fırlıyordu.Nazik bir ses tekrardan onu sorun olmadığını söyleyerek yatırdı.Remus,Frea'nın elini tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu genç kız tüm gece boyunca yattığı yerden defalarca...