~Geçmişi Bırak~

1.4K 94 12
                                    


"Geçmişin bir önemi yok..."

"Alev lütfen sakin ol"

"Nesine sakin ol ya! Az önce Ateşin nasıl olduğunu gördünüz! Şimdi Oğuz kriz geçiriyor diyor! Bırakın gideceğim!" diye ellerinden kurtulmaya çalışıyordum.

Savaş "Bu şekilde hiçbir yere gidemezsin!" dediğinde buğulu gözlerle ona baktım.

"Ne oluyor burada?" Asude ve diğerlerinin sesini duyduğumuzda onlarda şok içinde yerde ki kanlara bakıyordu.

Balım "Alev ne oldu sana" diye korkarak yanıma geldiğinde Emir ve Savaş kollarımı bırakmıştı. "Ateş!" diye ağlayarak Balıma sarıldığımda korkarak yüzüme bakıyordu.

Cemre " Birisi ne olduğunu anlatabilecek mi?" dediğinde Oğuz olayları anlatmaya başladı. Her anlattığında hıçkırıklarım ikiye katlanıyordu. Oğuzun anlatacakları bittiğinde Asude sinirle bağırdı.

"Lan ne duruyorsunuz burada! " diyerek yanıma gelip beni ayağa kaldırdı. "Kardeşiniz orada kriz geçiriyor siz buradasınız! " dediğinde Savaş sinirle Asudeye baktı.

"Öncelikle sesine ve söylediklerine dikkat et! Bir kardeşimiz hastanede kriz geçiriyor bir kardeşimiz burada kriz geçiriyor" diyerek beni gösterdiğinde Asude susarak bana bakmıştı.

Savaş "Mert peşinden gitti! Bilip bilmeden konuşma! Alevi bu halde bırakıp gidemezdik" dediğinde Asude sinirle Savaşa baktı. Onlar kendi aralarında tartışırken Ateşin o hali gözümün önünden gitmiyordu. Gözlerim birikmiş ama kana boyanmış karlara takıldı. Ne oldu sana? Gözlerimi Oğuza çevirdiğimde elinde tuttuğu araba anahtarlarını gördüm. Asudeden kurtulup Oğuzun elinden araba anahtarlarını aldığım gibi arabaya bindim. Ve kapıları kilitledim. Bundan sonra beni hiç biri durduramazdı.

Oğuz arabanın canıma vurarak inmemi söylerken onları kale almadan arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Hangi hastaneye gittiler ki? Dolan gözlerime yolu zor görüyordum. Ağzımdan tekrar bir hıçkırık kaçtığında arabayı kenara çektim. Arabayı böyle süremezdim bir şekilde kaza yapabilirdim. Elimi yüzüme götürdüm ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım

"Alev! Aç kapıyı" cama vuruma sesi duyduğumda elimi yüzümden çekip cama baktım. Savaş korkarak yüzüme bakıyordu. "Ben götüreceğim lütfen aç kapıyı, böyle araba kullanamazsın. Kaza yapacaksın, bir kardeşimi daha o hastane köşelerinde görmek istemiyorum" dediğinde sildiğim göz yaşlarım tekrar akmaya başlamıştı. Kilidi açtığımda kapıyı hızla kendine çekerek açtı, arabadan indiğimde kollarımı Savaşın boynuna doladım.

"Lütfen ona bir şey olmasın" dediğimde sıkıca sarılmıştı. "Söz veriyorum olmayacak" dediğinde ayrılarak yüzüne baktım. Korna sesi duyduğumuzda arabanın arkasına baktık. Emir korkan gözlerle bize bakıyordu.

"Bin arabaya " dediğinde arka koltuğun kapısını açıp arabaya bindim. Savaş zaman kaybetmeden arabaya binip çalıştırdı. Emirler yanımızdan geçerek devam ettiğinde Savaş'ta onları takip etmeye başladı.

"Mertten hangi hastane de olduklarını öğrendik. Şimdi sende lütfen kendini toparla Ateşe hiçbir şey olmayacak" dedi dikiz aynasına bakarak. Ona cevap vermeden derin bir nefes alım ve titrek bir şekilde nefesimi geri bıraktım.

"Ona ne oldu Savaş, neden durduk yere birden öyle yığıldı, titremeye başladı." Dediğimde Savaş bakışlarını başka yere çevirdi.

"Ne olduğunu biliyorsun" dediğimde cevap vermedi "Savaş!" diye bağırdığımda ilk kez onun dolan gözlerle bana baktığını görmüştüm. Ne olduğunu biliyordu, hatta o kriz denen şeyi yaşamış gibi gözlerimin içine bakmıştı. "Sen o krizi yaşadın" dediğimde suskunluğunu devam ettirdi. Arabayı sağa kırıp dümdüz devam etti. " Uyuşturucu krizi geçiriyor" dediğinde bakışlarım geri Savaş'a döndü.

Takıntılı Sosyopat 2 UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin