Ağırlaşan Sır

917 68 29
                                    

Ona daha fazla bakmayarak bakışlarımı dışarıya çevirmiştim. Bu sır gerçekten çok ağır gelmeye başlıyordu. Onun yanında olduğum zaman aklımdan çıkmıyordu bir iki dakikalığına çıksa bile bir konu oluyordu ve aklıma geri geliyordu.

"Neyin var?"

Kısa sessizliğin ardından onun o güzel kadife ve merak dolu sesi kulaklarıma dolmuştu. Ona bakmamaya çalışarak "Bir şeyim yok sevgilim." Diyebilmiştim. Yine bir yalanın içine bulaşmıştım. Ona bir kez daha yalan söylemeyeceğime söz vermiştim ama o sözümün üstünü yine çiğniyordum.

Birden çenemde bir el hissetmem ve ona doğru dönmem bir olmuştu. "Bir kez daha sormayacağım neyin var? Seni tanıyorum, bir şeyin olduğu zaman yüzüme bakmazsın ve sesin kısılır." Dediğinde sertçe yutkunmuştum.

"Son birkaç günü düşündüğüm için canım sıkkın. " dediğimde çenemde olan elleri geri direksiyona gitmişti. Yola adapte olarak konuşmaya başladı.

"Canını sıkacak bir durum yok. Baban geldi, annenin kafasını karıştırdı ama bu onların hayatı bırak sen onlarla gitmek istemiyorsun bu da senin hayatın. Hayatını kendin yönetmeyi öğrendin. Boş insanlar için canını sıkmaya değmez güzelim." Dediğinde acı bir şekilde gülümsemiştim. Keşke canımı sıktığım konu ailem olacak o şerefsizler olsa ama değil. Canımı senin ailen ve benim babam olacak puştun yaptıklarıydı.

"Ah hadi ama doldurma o güzel gözlerini, " dediğinde gözlerimi ondan kaçırıp sakinleşmeye çalıştım. Gülümseyerek geri ona baktığımdaysa bir yola bir bana baktıktan sonra gülerek "İşte benim bela topuma bu yakışıyor." Dediğinde elimi kaldırıp yanağına götürdüm ve usulca okşadım.

"Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" dediğimde gülerek kaşlarını çattı.

"Biliyorum güzelim, ama bunu arada duymak güzel oluyor." Dediğinde yalandan kahkaha atıp az önce ki halimi gizlemeye çalıştım. Rolümü iyi oynuyordum ki Ateş bir şey anlamamıştı.

Ortam da oluşan sessiz ve kasvetli havayı dağıtmak için elimi radyoya doğru uzattım ve müzik kanallarında dolaşmaya başladım. Melodisi hoş gelen bir şarkıyı duyduğumda elimi radyodan çektim.

Eski hatalarım. Canımı bağladı

Bilmem hangi Acıma ağladım.

Pişman mıyım? Hayır

Şarkı sözlerini dinlediğim zaman bakışlarım Ateş'e kaymıştı. Zihnimde dolaşan tilkileri görmüş olmalı ki aynı anda birbirimize bakıp gülmeye başlamıştık.

Ateş "Aynı şeyleri mi düşünüyoruz?" dediğinde gülerek başımı salladım. O daha çok gülerek elini radyoya uzatıp sesini daha da açtı.

"Şarkı seni anlatıyor." Dediğimde güldü.

"Ah hadi ama benim hatalarım mı var?" dediğinde gülerek omzuna vurdum.

"Tabi sütten çıkma ak kaşıksın unuttum. "

"Elbette, ne hatam oldu ki?" dediğinde kahkaham ikiye katlanmıştı.

"Ateş!"

"Efendim güzelim." Dediğinde durup onun o güzel bal rengi gözlerinin içinde kaybolmaya başladım.

"Eski hatalarımdan pişman değilim. Çünkü seni bana getirdi o hatalarım." Dediğinde aklıma geçmişte yaptığımız şeyleri hatırladım.

"Ateş?" diyerek umutla ona baktım. Arabanın hızı düşerken bakışları birkaç saniyeliğine bana kaydı.

"Efendim bebeğim?"

"Geçmişte yaptığımız gibi kendimizi hayal dünyamıza kapatalım mı? " dediğimde arabanın hızı gittikçe düştü ve bana baktı.

Takıntılı Sosyopat 2 UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin