Özel Bölüm

685 38 60
                                    

Bölüm Müziği; Mark Eliyahu & Cem Adrian - Derinlerde

Bir düzenin içinde büyürüz. Doğar, yaşar ve en sonunda bedenimiz toprakla birleşirdi. Ben birden fazla ölmüştüm. Birden fazla yaşamıştım. Ölümün kokusuyla büyümüştüm. Kaç kere bıçak altına yattığımdan bir haberdim ama hiçbirinden pişman değildim.

Çünkü bu düzen beni ona, onu bana getirip bağlamıştı. Karlar yağmıştı, fırtınanın ortasında birbirimizden uzaklaşmıştık. Birimiz öldü sanırken birimiz ölümü yaşamıştı. Ama fırtınaların içinde ki ateş kendini gizlerken alevini de içinde yaşatmıştı. Ta ki içinde ki alev büyüyerek ona ulaşıp fırtınalarını dindirene kadar...

Geçmiş kalın gövdesinden soyulan kabuklarını yerle birleştirirken artık hayat bizim için daha anlamlı olmuştu. Her saniye, dakika, saat, zaman, gün...Artık ne derseniz. Ruhum bir bataklığın içinde yaşıyordu. Ayaklarım iyice içine girmişti ve beni en dibine kadar çekiyordu. Çırpınsam da nafileydi. Yapayalnızdım...

Belki de ben kendimi o çukurda yalnız sanıyordum... Bilmiyordum ki arkamda altı kişi daha varmış...Altı Sosyopat da benimle birlikte o çukurdaydı. Hayatım boyunca bir abim olacağını düşünmezken onunla o bataklıkta tanışmıştım. Önce düşman olup ardından her şeyim olacağını hiç düşünmezken şimdi bal rengi gözlerinde nefes bulduğum adamla o çukurda yaşamaya başlamıştım.

Kardeşliğin ne olduğunu bilmezken dört yeni kardeş elimi tutarak beni kendilerine çekmişlerdi. Eğlenceli, asi, korumacı ve hepimizi bir arada tutan o kardeşlerim...

Onlar ve sen, benim ailemsiniz.

Elimi aile albümünde gezinirken gözlerim dolu bir şekilde fotoğraflarımıza bakıyordum. Karışık Sosyopat...Duygusal Sosyopat...Uykucu Sosyopat...Sinirli Sosyopat...Akıllanmayan Sosyopat ve nece sosyopatlar

Merhaba sosyopat ailem, fotoğraf albümümüzde ki yazılarınızı görüyorum. Ne çok sosyopatımız varmış bela topunuzu özlediniz mi? Ben sizi çok özledim.

Sizlere son dört yılda yaşadıklarımızı günlerce anlatmak içimden geçse de bu çok uzun bir serüven olabilir. O yüzden ben kısaca Sosyopatları anlatayım.

Yalçının o adiliğinden sonra toparlamamız çok zor olmuştu. Ateş hala hayal gördüğünü düşünerek doktora gitmek istemişti. Tabi abim ona okkalı bir tokat atıp birbirlerine girdikten sonra benim yaşadığımı zihnine kazımıştı. Onu suçlayamazdım. İki yıl üç ay ve bir gün boyunca yokluğumla sınanmıştı. Aynı şekilde bende sınanmıştım ama ben yarı yaşıyor, yarı ölü şekildeydim...Neyse geçmişi düşünüp boğulmaya gerek yok değil mi?

O yıldan sonra kendimizi geri çekmiştik ve hayallerimizi başarma yolunda ilerlemiştik. Ateş babasının mesleğini ne kadar devam ettirmek istese de Ozansoy şirketinin başına geçmişti. Artık Rüzgar'ın devri bitmişti.

Artık Ateş Ozansoy'un devri başlamıştı. O halinden gayet memnundu. Abisinin işlerini ele almıştı.

Oğuz'sa yani abim...O hala Cemre ile aynı diyebilirim. Ateş'le düşmanlığı bitirdim dese de yan, yana geldiğimizde aklından çeşitli işkenceler geçtiğini biliyordum. Levent Demirel'i tamamen bitirmişti. Özgürlüğünü elinden alsak da bir şekilde oradan çıkmıştı. Ama artık bize bulaşamayacağını anlamıştı ve ülkeyi terk etmişti. Demirel holdingi tamamen yıkılmıştı. Annemiz ve ondan uzun bir süredir haber almıyordum. Almakta istemiyorum çünkü onların yokluğu bize iyi geliyordu. Abimle mutluydum ve bu bana yeterdi.

Emir ve Balıma gelirsek üniversite bittikleri an evlenmişlerdi. Balım abisiyle tanışmıştı yaptıklarını affetmişti. Hayalinde ki mesleğini eline almıştı. Ve yıllar önce ki o sınıfta 'beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun' sorusunda ki cevabını Emir'e yedirtmişti. Şaka bir yana Balım o olaylardan sonra çok hızlı toparlanmıştı. Emir'se Ateş'in yanındaydı. Gerçi sosyopat kardeşlerin ayrıldığını ne zaman gördünüz ki?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Takıntılı Sosyopat 2 UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin