"Ne saçmalıyorsun Oğuz?" dediğinde Oğuz Ateş'in sorusunu kale almadan içeriye girip salona geçmişti. "Güzel sosyopatların hepsi burada" dediğinde gözler onun üstüne çevrilmişti. Ateş ortalıktan kaybolmuştu. Kısa süre içinde geri dönmüştü. Üstüne Beyaz bir tişört giymişti.
Balım" Hayırdır Oğuz? Abilik damarların evi basmanı mı söyledi?" dediğinde Emir dışında herkes gülümsemişti.
"Sana da günaydın Balım, ama abilik damarlarım şuan koruma modun da, hadi valizlerinizi hazırlayın. Sizi tatile götürüyorum" dediğinde Mert güldü.
Savaş "Siktir git Oğuz, ne saçmalıyorsun" dedi dondurucu sesiyle, Oğuz hafif gülümseyerek bana baktı sonra Ateş'e baktı. " Aşk kuşlarını tatile götürüyorum, kafalarını dağıtsınlar " dediğinde Ateş elini ensesine attı sıkılırcasına:
"Oğuz, saçmalama da söyle neden geldin? Kapı da neden valizlerin var. Tatil saçmalığın ne?" dediğinde derin bir nefes aldı. Sonra bana baktı.
"Demir" diye tek nefeste adını söyledi. " Adamları depomu patlatmış, Alevin yerini sormuşlar bu yüzden daha fazla uzatmadan yürüyün gidin valizinizi neyi yanınıza alıyorsanız alın. " dediğinde kalbimde sıkışma oluşmuştu. Elimi kalbime götürüp dinginleşmeye çalıştım. Yaşadıklarımı artık kaldıramıyordum sürekli o şerefsizin adını duyduğumda korku ve gördüğüm halüsinasyonlar geliyordu aklıma, onun yüzünden Oğuza zarar vermiştim, Ateş korkutmuştum tek Ateş değil, dostlarımı korkutmuştum.
"Alev duyuyor musun beni?" Oğuzun sesi kulaklarıma iliştiğinde düşüncelerimi geri karanlığıma bıraktım.
"Duyuyorum"
"Annenden izin aldım. Dışarıda ki diğer valiz senin, annene durumu anlattım. Yalan söylemedim. "
"Kadının kalbine mi indirmek istiyorsun sen?" dediğimde Oğuz sadece gözlerini devirmekle yetindi.
"Üzgünüm yalan işlerini sevmiyorum küçük kardeşim" dediğinde cevap vereceğim sırada Emir devreye girdi.
Emir "Tek ben mi alışamadım bu abi kardeş olayına" dediğinde Mert kahkahasını patlattı.
Savaş "Tek değilsin, hala bende olayın şokundayım. " dedi. Oğuz ellerini birbirine vurdu "Hadi gidin hazırlanın" dediğinde Emir "Bana bak sarı bamya bize emir verme yetkin nereden geliyor?" dediğinde Oğuz ellerini beline koydu.
"emretsem böyle gevşek olmazdınız"
"Bana bak seni bir si-"
Ateş "Emir!" dediğinde Emir küfrünü dindirmişti. "Şuan bu puştla kavga etmenin sırası değil. Sen ne kadar Oğuzdan nefret ediyorsan bende ediyorum ama..." diyerek bana baktı. "Ama bu seferlik nefretini sahip çık ben çıkabiliyorsam sen hayli hayli çıkarsın. Hadi Balımı da al ve valizlerinizi hazırlayın." Dediğinde Emir bakışlarını bana çevirdi. İçten bir şekilde gülümsediğimde derin bir nefes aldı ve aynı bir abi edasıyla başını salladı ve Balımı alarak odasına geçmişti.
Savaş aynı Emir gibi Oğuza sertçe bakıyordu. Ateş "Savaş" dese de cevap vermiyordu. Mert ortamda ki gerginliği benim gibi hissettiğinde oturduğu yerden kalkıp Savaş'ı işaret etti. Başımla onu onayladığımda "Sevgilimm Savaşımm" diye ellerini Savaşın omzuna attığında Savaş sıçrayarak Mert'e baktı. "Efendim" diye buz gibi sesini takılırken Ateş " Siz eve geçin hazırlayın valizlerinizi" dediğinde Savaş bir Mert'e bir bana baktı. Ona anla beni der gibi baktığımda soğuk bakışlarını geri Oğuza çevirdi. Sonra tekrar Ateş'e çevirdi ve " Eğer kavga edersen sakın bensiz başlama" dediğimde Ateşin dudağı hafifçe içe doğru kıvrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı Sosyopat 2 Uyanış
Genç KurguAlev Bursaya taşındığı gün yep yeni bir hayat beklerken, evren ona farklı bir hayat sunmuştu. Adımını ilk attığı an karanlık, ürkütücü bir çocukla tanıştı. Ateş Ozansoy... 🔥 Yaşamayacağı her acıyı tattı ve yaşadı. Hiç beklenmedik dostlar edinirken...