Kanlı Geçmiş

940 71 26
                                    

Şaşkınlığımın dilime zincir vurduğu zamandaydım. Konuşamıyordum, sesimi çıkartamıyordum. Sanki zaman durmuştu. Sadece ne işinin olduğunu düşünebiliyordum. Neden gelmişti?

"Güzel kızım benim." Diye üstüme doğru geldiğinde elimi kaldırıp bir adım geriledim.

"Hangi yüzle buraya gelebiliyorsun?" diyebilmiştim sonunda, zincirimi zorlayarak kırmıştım. Yaptıkları yüzünden nasıl buraya gelebiliyor? Annem onu nasıl içeriye alabiliyordu?

Annem "Alev terbiyesizleşme o senin baban," dediğinde sertçe yutkunup anneme baktım. "Babam?" dedim üstüne basarak ve "Terbiyesizleşmek mi? Üzgünüm ama ben ne kaçırıyorum? Bu adam seni aldatmamış mıydı? Onun yüzünden buralara gelmemiş miydik anne! Ne oluyor!" diye sesimi yükselttiğim zaman annem bir adım atarak yanıma geldi.

"Güzel kızım, evet babamın öyle bir hatası oldu ama-"

"Âmâsı yok anne! Bu adam senin bilmediğin birçok şeyi yaptı!" dediğim an babam "Alev!" diyerek ilk kez sesini yükseltmişti.

"Ne var! Yalan mı? Ben ve abim yokken anneme nasıl yalanlar söyledin ha!" diye bağırdığımda sinirden büyüttüğü gözlerini kısarak yüzüme bakmaya başlamıştı. Annem yanıma gelerek elini omzuma koymuştu.

"Kızım babanın hataları var ama hepimiz hata yaparız. Hadi sende zorluk çıkartma eski halimize dönelim. İstanbul'a" dediğinde son cümlesi ile dona kalmıştım. Annem gülerek babamın yanına geçip İstanbul'a dönmeyi ve yapacakları eski aile tablosunu anlatmaya başlamıştı.

"Sen babamın yaptıklarını biliyor musun?" dediğim an annemin bakışları babama geri kaymıştı.

"Evet kızım biliyorum." Dediğinde başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Son kez şansımı denemek için dudaklarımı araladığım sırada babam olacak pislik laflarımız ağzıma kilitlemişti.

"Tamam, artık bu kadar gerginlik yeter, güzel karım sen kızımızın eşyalarını hazırlarken ben onunla eskiyi yâd etmek istiyorum." Dediğinde annem gülerek başını sallamıştı. Ben hastanedeyken neler olmuştu? Sadece arkadaşlarımın arasında değil hayatım resmen değişmiş!

"Seninle konuşacak hiçbir şeyim yok! Ben sana o gün abimle söyleyeceğim her şeyi söyledim!" diye bağırdığımda annem kızgın bakışlarını bana çevirmişti.

"Alev! İki de bir abim, abim diyorsun! Ama senin bir abin yok!" dediğinde sinirden dolan gözlerimin arasında kahkahamı patlatmıştım.

"Nasıl yok anne, albümün içinde 05.07.2002 tarihli fotoğraf kime ait?" dediğimde sesini çıkartmamıştı. " Ah ama unuttum sen o gün bana tarihleri yanlış yazmışlardı demiştin değil mi?" dediğimde babama bakıyordu. İkisi arasında bir bakışma geçmişti babam, anneme gözleri ile işaret verdiğinde düşüncelerimin beni yanıltmasını istemiştim.

"Biliyorsun..."

"Alevim, güzel kızım." Diye yanıma geleceği sırada geriledim.

"Biliyordun, o yüzden büyük bir tepki vermedin. Kocan olacak herifi yaptıklarını biliyordun!" Dediğimde sol gözümden bir damla akıp yere düşmüştü.

"Annem, güzel kızım bir otur bak her şey açıklanabilecek bir şey" dediğinde başını iki yana salladım.

"Gerçekten sizden iğreniyorum. Babam olacak Levent Demirel'den tiksiniyordum. Sağ ol anne, sende en az onun kadar kötü olduğunu gösterdin. Oğuzun abim olduğunu o gün evimize geldiğinde anlamıştın değil mi? O yüzden eve çağırmıştın. Ailesini, geçmişini sormuştun." Dediğimde annemin gözleri dolu bir şekilde yüzüme bakıyordu.

Takıntılı Sosyopat 2 UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin