"sosyopatlar asla kafasını önüne eğmez..."
Oğuz'dan🌪
Alevin sürekli alttan imalı bakışları, sözlerinden sıkılmıştım. Bazen aşırı derece de boğucu olabiliyordu. Onunla nasıl bu kadar benziyorduk? Ona baktığımda sadece bir ayna görebiliyordum. Tek fark o zayıf bir ayna bense güçlü bir aynayım. Ona bir taş atıldığında çatlar, kırılır, parçalara ayrılır... Bana bir taş atsalar sapa sağlam kalırım. Onu bir şekilde güçlendirmem lazımdı. Eğer benim kardeşimse aynı benim gibi dimdik burmalı, hemen sulu gözlü, çıt kırıldım bir kız olmamalı.
Gerçi Alevin böyle zayıf olmasında ki suç ondan kaynaklı değil. Ailesinden daha doğrusu ailemizden kaynaklı... Onun eski hayatına baktığım zaman şan şöhret manşetlerden inmeyen Alev Demirel... Hiçbir zorlukla baş başka kalmamış, hiç düşmemiş, düşecekken onu hep engellemişler. Bu yüzden böyle zayıftı. Kendime baktığım zaman sürekli düşen ve tek başına kalkmasını bilen biriydim. O öyle değil, düşmesine izin bile vermemişler, düşse bile hemen kaldırmışlar ,kendi başına hiçbir zaman kalkmamış... Şuan Alev gözümde yeni yürümeyi öğrenen bir çocuk gibi, hayatı daha yeni öğreniyor, daha yeni düşüyor, dizi kanıyor, canı yanıyor. Onun için hayat daha yeni başlıyor önceki yaşadığı hayat sadece göz boyayan bir hayattı.
"Selam" yabancı bir ses duyduğumda kafamı kaldırmadım çünkü kimin geldiğini biliyordum. "Selam" diye ona bakmadan selamına karşılık verdim. Karşımda duruyordu, gitmiyordu. Başımı kaldırdığımda deniz kadar açık olan mavi gözlerini benim karanlık butların içinde olan mavi gözlerime kenetledi.
Cemre de Aleve benziyordu ama onda farklı bir şey daha vardı. Nedenini çözemesem de elektriği ne Asude gibi nede Alev gibiydi.
"Neden buradasın?" dediğinde çevreme bakındım sonra ona baktım.
"Neden burada olmayayım"
"Mertten öğrendiğime göre Ateşle baş düşmansınız, neden düşmanının başında bekliyorsun" dedi soğuk ve ürpertici bir ses tonuyla, bu ses tonu şaşırmama neden olmuştu. Şu zamana kadar hiçbir kız benimle bu ses tonuyla konuşmamıştı, konuşamamıştı... Şaşırdığım bir diğer konuysa Cemre şen şakrak bir kızdı. Hiçbir şekilde ciddi kalamayan bir role sahiptir. Ama şuan karşımda olan Cemre farklı bir Cemreydi. Bu hali hoşuma gittiği için dudağımın kenarı istemsizce kıvrılmıştı ama hemen toparladım.
"Alev için buradayım"
"Sebep?" Dediğinde şaşırmamaya gayret ettim. Cidden karşımda ki bu kız o kız mıydı?
"Bana bak eğer Ateşe zarar verecek yada Aleve zarar verecek bir şey-"
"Hop! Orada dur işte" diye sözünü kestim. Ben hiçbir şekilde kardeşime zarar vermem, verecek bir şeyde yapmazdım!
"Aleve asla zarar vermem, verecek bir şey de yapmam. Aksine onun zarar görmemesi için buradayım. Bir nevi koruması şeklinde çeyrek mafya" dediğimde Cemre kaşlarını çattı.
"Çeyrek mafya mı?" dediğinde dudağımda ukala bir gülüş yerleşti.
"Evet, mafya gibi tehdit etmeye başladın. " dediğimde gülerek yüzüme baktı. Ama hemen geri soldurdu. Ve en az benim kadar ciddi bakmaya başladı.
"Mafyayı falan geç, neden Alevin iyiliği için buradasın onu söyle yoksa onu mu seviyorsun?"
"Yok ebenin a-"
"Öhöm!" diye Cemre yalandan öksürür gibi yaptığında küfrümü susturmuştum.
"Neyse, saçmalamaya başladın. Alevi kardeşim gibi görüyorum, aklına öyle salak saçma düşünceler gelmesin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı Sosyopat 2 Uyanış
Teen FictionAlev Bursaya taşındığı gün yep yeni bir hayat beklerken, evren ona farklı bir hayat sunmuştu. Adımını ilk attığı an karanlık, ürkütücü bir çocukla tanıştı. Ateş Ozansoy... 🔥 Yaşamayacağı her acıyı tattı ve yaşadı. Hiç beklenmedik dostlar edinirken...