~Gittikçe Kötüleşiyor~

1.4K 93 19
                                    

"Ben şimdi karanlıkta kaldım..."

Alevden

Balımla konuşurken odaya Mert girmişti. Yüzü güldüğünde Ateşle ilgili sanmıştım. Ama o Oğuzu patakladığımı gururla söylerken Emir onu susturmuştu.

"Tamam Mert uzatma" diye onu susturduğunda göz yaşlarımı silerek Mert'e baktım. Emir ellerini çarparak oturduğu yerden kalktı.

"Hadi Mert biz kafeteryaya inelim. Bir şeyler alalım" diyerek Mert'i alarak odadan çıkmışlardı. Onlar çıktığında bende kendimi toparlamaya çalıştım. Balımın telefonu çaldığında dışarıdayım diyerek yanımdan ayrılmıştı. O gittiğinde dağılmış saçlarımı topladım ve üstümü düzelterek kapıya doğru ilerledim. Çıkacağım sırada Emir ve Mertin sesi ile elimi kapının kulpundan çektim.

"Durumu gittikçe kötüleşiyor, Oğuzu Demir olarak gördü. Bütün hıncını öyle çıkarttı " dediğini duyduğumda sessizli oluşmuştu.

Mert "A-ama onu iyileştireceğiz...Söz verdiniz bana... Ora-oraya gitmeyecek Alev" dediğinde neresi olduğunu merak ettim. "Benim gibi olmasına izin vermeyeceksiniz" dediğinde kendimi tutamayarak kapıyı açtım.

"Benim gibi olmasına izin vermeyeceksiniz derken? Mert neyi kast ediyor?" dediğim bakışlarını kaçırmıştı.

"Emir! " diye sesimi azıcık yükselttiğimde Mert konuşmaya başladı.

"Beş- altı yıl önce... Aynı senin gibi bende halüsinasyon görmeye başlamıştım, ama benim hastalığım zordu, sürekli her dakika fısıltılar, çığlıklar, ve korkunç insanlar görüyordum. Hepsi beni öldürmek istiyordu...Bir gün" dediğinde sesi çatallamıştı gözleri dolmuştu. Onu öyle gördüğümde kollarımı boynuna doladım. "Bir gün Rüzgar abi beni o lanet hastaneye kapatmak istedi, doktorlar zorla götürdü. O gün ilk kez kardeşlerimden ayrılığım gündü" dediğinde sesi titremeye başlamıştı. Sıkıca sarıldığımda o da beni bırakmak istemezcesine sarıldı " Seni oraya düşmene izin vermeyeceğim"

"Hiç birimiz vermeyeceğiz. " diye Emirin sesini duyduğumda Mert'ten ayrılıp ona batım. Gözleri dolu bir şekilde bize bakıyordu. Üçümüz birbirimize sarılırken Ateşin yattığı odanın kapısı açılmıştı. İçeriden doktor çıktığında umutla ona baktık.

Emir " Uyandı demi kardeşim?" dediğinde doktor derin bir nefes aldı.

"Kanında yüksek derece de uyuşturucu vardı. Bir insanın bir günde bu kadar alması onu ölüme sürükler. Ama hastamız geçekten dayanıklıymış." Dedikten sonra açık camdan ona baktı. Gözlerim ona kaydığında uyuduğunu gördüm. "Fakat Ateşin böyle bir bağımlılığı varsa tedavi görmesi lazım" dediğinde hızla doktora döndüm.

"Hayır onun öyle bir bağımlılığı yok" diye bağırdığımda doktor susmuştu. Emir sakin olmam için ellerini omuzlarıma koydu. "Geçmiş olsu-" diyeceği sırada Ateşin odasından gelen sesle kelimeleri havada asılı kalmıştı.

Bakışlarım cama döndüğünde gördüğüm şeyle korkarak oraya doğru yürümeye çalıştım ama Emir kollarımdan tutuyordu. Doktor çıkan hemşireleri geri çağırarak içeriye girmişlerdi. Emirin elinden kurtulup cama doğru koştum. "Ateş! Hayır yapma bunu!" diye ağlayarak cama vurmaya başladım. Doktorlar ilkte ona bağladıkları kabloları kontrol etmeye başladı. Ama o ses hala devam ettiğinde bize bilgi veren doktor kalp masajı yapmaya başlamıştı.

Takıntılı Sosyopat 2 UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin