hardest to love

4.9K 612 815
                                    

Minho, sinirden yumruk yaptığı elini; Chan'ın gülen suratının tam ortasına geçirmek istese de kendine hakim oldu. Onun gibi gülümseyerek kulağına eğildi.

"Eğer kariyer mahvetmekten bahsedeceksek, ben de babanı insan içine çıkamayacak hale getiririm. Çocuğu yaşındaki birini, satın almaya çalıştığını medyanın duyduğunu düşün. İnan bana, bizim Hyunjin ile olan duygusal ilişkimizden daha çok dikkat çeker."

Chan'ın yüzündeki gülümseme asılı kalırken; Minho, biraz daha yaklaştı. "Ayrıca bir daha Hyunjin'e eşya muamelesi yaparsan, hiç karşılaşmadığın bir yüzümle karşılaşırsın."

Minho'nun dediklerine cevap veremeyen Chan, sinirle yerdeki vazoya tekme attı. Yıllar geçmişti ama Minho'nun Hyunjin takıntısı bitmemişti. Otelden çıkıp Felix'i aradı. Hyunjin ve Minho hakkında daha fazla şey öğrenmesi gerekiyordu.

"Gidiyoruz." Yeongjin, sonunda dönen Minho'nun cümlesiyle ayağa kalktı. Holdeki adamı ve onların dakikalardır ne konuştuklarını merak ediyordu. Ama bunu Minho'ya sorsa, pot kırabilirdi. O yüzden sesini çıkarmadan arabaya bindi. Bugün artık bitebilir miydi?

"Birine söylememişsindir diye tahmin ediyorum. Yine de Felix veya Jisung'a çaktırmadığından emin misin?" Minho, kırmızı ışıkta beklerken; hafifçe Hyunjin'e döndü. Chan'ın, aralarındaki ilişkiyi nereden öğrendiğini merak ediyordu.

Yeongjin, önlerinde duran arabanın plakasına odaklanmışken sordu: "Neyi?"

"Seks arkadaşı olduğumuzu."

"Şey yalnız o, ben değildim. Seks arkadaşı falan demeyelim. Ayıp oluyor." Yeongjin'in iç sesi, yine kendi kendine konuşmaya başlamıştı. Yeongjin, onu duymazdan gelip Hyunjin'i düşündü. Güvenebileceğim kimse yok demişti. O zaman kimseye anlatmamış olmalıydı. "Kimseye. O nereden çıktı?"

"Chan öğrenmiş." Holdeki yakışıklının isminin Chan olduğunu öğrenen Yeongjin, rahatladı. En azından Hyunjin'e sorduğunda direkt ismini verebilecekti. "Changbin'e güvenme ve yakın olma. O, Chan için çalışıyor olabilir." Yeongjin, gözlerini plakadan çekip Minho'ya baktı. Konu nereden Changbin'e gelmişti?

"Sanmam. Changbin, kötü birisi değil." Yalan. Yeongjin, Changbin hakkında Hyunjin'i anlattıkları dışında bir şey bile bilmiyordu. Belki de cidden ajandı ama onu koruyup Minho'yu sinir etmek istemişti. Çünkü onun, Hyunjin'i kıskandığını anlamıştı. En azından Hyunjin dönene kadar Minho'yu belki biraz adam edebilirdi.

Minho'nun direksiyonu tutuşu sıkılaştı. Daha iki hafta önce "Changbin, tüm özel alanımı işgal ediyor." diyen ve ondan hiç haz etmeyen Hyunjin, şimdi onu savuyordu. Bu yakınlık, cidden canını sıkmıştı. Üstelik Hyunjin'in aralarındaki ilişkiyi bitirmesi ve Changbin ile yakınlaşması kesişiyordu. Yani Changbin için mi bırakılmıştı?

"Sana, yeni bir koruma ayarlayacağım."

"Hiç tanımadığım yeni bir insanın, evime girip çıkmasını ve peşimde olmasını istemiyorum. O yüzden, gizlice araştırt ama gönderme."

Oscar goes to Jang Yeongjin... Yeongjin, oyunculuğuyla gurur duydu. Babaannesi görse, o da gurur duyardı. "Gastronomi yerine tiyatro mu okusaydım? Yetenek varmış ben de." İçinden kendini överek arkasına yaslandı. Zaten Minho da yeşil ışığın yanmasıyla tekrar yola odaklanıp susmuştu.

"Bu Minho ile olmak aşırı gerici ya. Adam, sürekli sikecek gibi bakıyor." Yeongjin, Hyunjin'in lüks dairesine girince kendisini koltuğa attı. Boş geçer diye düşündüğü gün, o kadar dolu dolu geçmişti ki hem bedenen hem de zihnen çok yorulmuştu. Hemen uyumak istiyordu ama önce yapması gereken bir şey vardı.

lostmyhead // hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin