missed you

5.4K 572 792
                                    

Hyunjin, belindeki ağırlığı hissedince rahatsız bir şekilde uyandı. Başını, sağ tarafa çevirince yanında yatan Minho'yu gördü. Bir koluyla belini sarmıştı. Yavaşça ona dönüp dün olanları hatırlamaya çalıştı. İçtiği ağrı kesiciler yüzünden sersem gibi hissediyordu. Elini kaldırıp Minho'nun dağılan saçını okşamaya başladı. O sırada dudağının yanındaki kurumuş kan dikkatini çekti. Kendisinin yapmadığına emindi. Elini indirip dudağının üstünde gezdirirken, avuç içinde küçük bir öpücük hissetti.

"Günaydın." Minho'nun uyandığını anlayınca hızlıca elini çekti, Hyunjin. Onunla böyle olamazdı. Eğer bu yakınlığa tekrar alışırsa kimseden intikam alamazdı. "Birkaç saat önce kontrol için gelmiştim yanına. O arada uyuyakalmış olmalıyım. Rahatsız ettim mi?"

"Evet." Hyunjin, sırtını dönünce Minho da yataktan kalktı. "Kahvaltıdan önce duş almak ister misin?" Minho, yüzünü çevirdiği tarafa gelince tekrar diğer tarafa döndü; Hyunjin. "Evime gitmek istiyorum. Tek isteğim bu." Minho, bir şey demeden odadan çıktı. Hyunjin'e bu istediğini veremezdi. Yarım saat sonra tersleneceğine emin olduğu odaya geri döndü. "Kahvaltı hazır."

"Ben, kahvaltı yapmam." Hyunjin, Minho'nun tekrar geldiğini anlayınca gözlerini kapattı. Onun yakışıklı yüzüne kanmaması gerekiyordu. "Bir anlaşma yapalım. Benden intikam almadan önce beni, kullandığını düşün. Güzelce kullan. Her şeyi yaptır, her şeyi iste. Sonra da ağzıma sıçıp ortada bırak." Hyunjin, duyduklarıyla gözünü açıp Minho'yu inceledi. Yerine Yeongjin'i geçirmeden önceki Minho ile bu Minho'nun alakası yoktu.

"Tamam ama sadece bir hafta. Sonra evime gitmek istiyorum." Minho, gülümseyerek onun üstündeki ince örtüyü kaldırdı. "İki hafta diyelim biz, ona." Hyunjin, yataktan sallandırdığı bacaklarına bakıp düşündü. Belki de bu Minho ile geçirebileceği son iki haftaydı. Sonra her şey, karışacaktı. "Telefon istiyorum. Ben, duştan çıkana kadar almış olursan iyi olur."

***

Yeongjin, bahçede oturan Hyunjin'in yanına koşarak gelip sarılacakken Minho tarafından engellendi. "Ani hareket yapma. Daha iyileşmedi." Hyunjin, kendisine samimiyetle bakan çocuğun elini tutup yanına oturttu. Minho'ya da gitmesi için kaş göz yaptı. Yoksa rahat konuşamayacakları belliydi.

"Seni o kadar özledim ki. Biliyorum toplamda iki üç gün yüz yüze, biraz da telefonda konuştuk ama yine de alışmışım. Bu arada iyi misin? Her zamanki gibi parlıyorsun ama nezaketen sorayım dedim." Nefes almadan arka arkaya konuşan Yeongjin, Hyunjin'i güldürdü. Cidden en çok onun yanında gülüyordu. "İyiyim iyiyim. Tabi seni görünce daha da iyi oldum."

Yeongjin, mutluluktan açılan ağzını kapatarak yanında getirdiği çantayı açtı. Tanımadan önce dış görünüşüne, hayatına girince de psikolojisine ve gücüne hayran kaldığı birinden; bunu duymak çok mutlu etmişti. Çantanın üstüne koyduğu çiçek demetini, Hyunjin'e uzattı. "Bu, Seungmin ve Jeongin'den. İkisi de senin için çok endişelenmişti. Müsait olursan bir gün canlı canlı görmeyi de çok istiyorlar. Aramızda kalsın ama biraz beni kıskanıyorlar. Ben, seninle böyle yakın olduğum için."

Hyunjin gülerek teşekkür etti. Yeongjin'e güzel bir şey demesinin hemen ardından yakın olduklarını düşünmesi sevimliydi. "Bu hırka, babaannemden. Vücudunu sıcak tutarsan kırıkların daha çabuk iyileşirmiş. Annem, ona böyle bir şey olmayacağını söyleyince de kavga ettiler." Hyunjin, krem rengi hırkayı beğeniyle inceledi. İnce ince detaylarla örülmüştü. "Ben, geçen kış moda olan pahalı bir kazağı örmesini istemiştim. Ördü ama yaz mevsimi gelmişti. Bu hırkayı ise iki günde bitirmiş. Sana çok minnettar hissediyor."

"Giymeme yardımcı olabilir misin?" Yeongjin, hızlıca başını sallayıp Hyunjin'in beyaz tişörtünün üstüne getirdiği hırkayı giydirdi. Çok yakışmıştı. "Çuval giysen bile yakışır ama babaannem, cidden iyi iş çıkarmış." Hyunjin, hırkaya sarınarak çantadan çıkacak şeylerin devamını bekledi. Birkaç saklama kabı, orta sehpadaki yerini aldı. "Bunları da ben yaptım. Ne seversin bilmiyorum ama kendime en güvendiğim yemekleri, tatmanı istedim. İstediğin bir şey olursa hemen onu da yaparım."

lostmyhead // hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin