|9|

2K 106 14
                                    

Sema, etraftaki insanlara daha fazla rezil olmamak için Aleynaya bir şey dememiş onun acısını çıkartmak için eve dönmelerini sabırla beklemişti. Pamuk şeker satan amcanın yanına gidrn Sema bir tane alıp Aleynanın eline tutuşturmuştu. Sonra da Aleynanın elinden tutup çekiştirerek eve götürmüştü.

Aleyna annesi ona pamuk şeker aldığında çok mutlu olmuş ilk defa annem beni seviyor galiba diye düşünmüştü. Daha sonra annesi onu çekiştirerek eve götürdüğünde bir anlam verememişti.

Hem daha Aleyna pembe bulutların tadına bakamamıştı ki...

Sema: ben sana demedim mi bana dışarıda anne diye seslenmek yok diye!

Eve geldiklerinde bir anda bağıran Sema karşısında Aleyna korkudan titremişti.

Aleyna: de...dedin 

Sema: O ZAMAN BANA NİYE BAĞIRARAK ANNE DİYORSUN GERİZEKALI!?

Aleyna: a..ama anne sen benim annem değilmisin? Neden sana anne demiyim ki?

Semanın yüzünde pis bir gülümseme olmuştu.

Sema: bana bir daha anne demiceksin güzel kızım. Sana yapacağımdan sonra bir daha bana karşı gelmiceksin.

Aleynanın bir şey demesine izin vermeden o konuşmaya başlamıştı.

Sema: üzerindeki kıyafetleri çıkar !

Aleyna kıyafetlerini çıkardığında annesi onu banyoya götürmüştü. Sema Aleynayı soğuk suyun altında bırakıp duşa kabinden çıktı.
Aleyna korkudan çıkamıyordu ama çok üşümüştü. Daha sonra  annesine özür dileyip konuşmaya başladı.

Aleyna: a...anne.. lü..lütfen çıkar be..beni . Ço..çok soğuk. Lütfen anne bir daha sana anne demicem dışarda. Lü..lütfen çıkar anne..

Sema igrenç bir kahkaha attıktan sonra suyu kapatıp Aleynanın soğuktan titreyen bedenini dışarı çıkarmıştı. Aleyna beni affetti diye düşünürken annesinin ona tokat atmasıyla yere düştü. Dudağından ağzına doğru bir sivı akıyordu sanki pas ve demir tadında...

Sema: daha yeni başladık güzel kızım.

Tekrar tokat atacakken yüzüne vurmayıp kocasının kemerlerinden getirdi.  Aleyna korkuyla gözlerini büyüterek annesine bakıyordu. Şu an bir şey dese annesi onu daha çok dövebilirdi. O yüzden en iyisi susup annesine teslim olmaktı.

Annesi tüm hıncını almak istermiş gibi onun sırtına vururken minik Aleyna hıçkırarak ağlıyordu. Sırtı hep yara olmuştu ve kanıyordu. O sıra kapı çaldı. Sema kocası diye düşünerek kanlı kemeri banyodaki çöp kovasına atıp koşturarak kapıyı açmaya gitti.

Gelen Aleynanın en yakın arkadaşlarıydı.
Sinem ve Umuttu. Sema bu çocuklarla uğraşmak istemiyordu ama eve almazsa hem annelerinden  hem de kocasından laf yiyeceği için eve almıştı.

Bu Aleynayı ilk dövüşü değildi. Ve onun şiddet gördüğünü arkadaşları biliyordu.

Umut: Sema teyze Aleyna nerde?

Sema: odasında!

Umut semanın sert gelen sesi karşısında ürkmüştü. Sinemin ise gözleri dolmuştu galiba minik Aleynası, kardeşi gene dayak yemişti. Sinem ve Umut koşturarak Aleynanın odasına çıktılar. Onu o halde gòren arkadaşları kendilerine gelemediler.

Bir anne neden bu kadar kızına karşı acımasız olabilirdi ki?

Umut kendine gelen ilk kişi olup koşturarak banyoya gitti ve pansuman malzemelerini aldı. Aleynanın sırtına pansumanı yapıp sırtına krem sürdü.

Sinem çok duygusal bir kızdı. O Aleynanın yerinde olsa şu an ağlamaktan ölmüştü her halde. Şu an ise gene ağlıyordu. Aleynası bunu haketmiyordu. Bunu kimse hak etmezdi.

Çocuk sevgi beklerdi şiddet değil!

****************************

Annem: Aleyna, yavrum hadi kalk eve geldik. Aleyna? Birtanem hadi.

Ali Asaf abim: fıstık neden ağlıyorsun?

Abimin dediğiyle kendime geldim.

Ben: bir şey yok abi.

Ali asaf: bini kandırma küçük. Ve bana her şeyi anlet.

Ben: anlatacak gücüm yok abi.

Annem: Aleyna , Sinem ve Umut diye iki çocuk var içerde seni görmeye helmişler annecim.

Eyvah, kesin azar işiticem bunlardan yaa. Nerdesin, telefona niye bakmadın diye.

Ben: tamam annecim geldim.

Lafımın bitmesiyle bana bir adaet Sinem sarıldı.

Sinem: kuşumm bizi çok merakta bıraktın. Neden telefonuna bakmıyosun. Bilmiyomusun biz seni merak edersek çıldırırız diye.

Ben: kuşum abim yoğun bakımdaydı bu gün onu ziyaret ettim . Ama o uyandı, taburcu oldu eve geldik işte  . Telefona bakmak aklıma bile gelmedi.

Umut: öyle olsun Aleyna hanım. Bende sana bir şey oldu diye Sinemi de alıp evinize geldik.

Ben: nasıl buldun evi?...

Umut: güzel kardeşim mafya olduğumu unutuyorsun herhalde.

Ali Asaf:  ne mafyamı?

Ben: evet abi.

Ertuğrul abim: ne yani o bir mafya ve sen korkmuyomusun?

Ben: yoo hayır. O bana zarar vermez ki?

Babam: ama etrafımdakilere verebilir.

Umut:  Kemal amca ben tecavüzcü piçlere ve uyuşturucu satanlara zarar veriyorum birazcık.

Babam: kızım ... o zaman konusu açılmışken sana bir şey söylemek istiyoruz.

Ben merakla babama bakarken o konuşmaya başladı.

Babam: güzel kızım bizde mafyayız...

Haydaaa. Herkese merhaba, keyifli okumalar dilerim.

ELİMİ TUTAN HAYALLER ~ GERÇEK AİLEM ~    TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin