|19|

902 51 8
                                    

18 yıl önce Berdel sözü verildiği gün...

Kemal Bey'in Ağzından...

Bu gün konakta gürültüyle uyandık. Eşim Kamelya komidindeki silahını çıkartıp sabahlığını üzerine geçirdi. Ben de silahımı elime alıp dışarı çıktım.

Kardeşim Hikmet bizden sonra Mardinin en güçlü aşiretinden olan Karahan ailesinin kızı Burcuyla beraberdi.

Annem Hikmetin karşısına geçip ağlayarak konuşmaya başladı.

Annem: AH BENİM DELİ OĞLUUM NE YAPTIN SEN? TÖRELERİ BİLMEZMİSİN? BURADA YAŞATIRLAR MI SİZİ?

Hikmet: ana, ne yapsaydım? Sevdiğim kızı başkasına vereceklerdi. Ana ben buna nasıl dayanırdım?

Babam: oğlum eyvallah, sende haklısın. Sevdiğindir bir şey diyemem. Lakin burası Mardin! Sülalede kız yok ki Berdel olsu...

Babamın dediğiyle kalbim sıkıştı. Karım ikizlere hamileydi. Kızım olacaktı. Doğumuna bir aydan az kalmıştı.

Babam da benim düşündüğümü düşünmüş olmalı ki direk bana döndü.

Babam: oğul! KIZIMI DA AL KAÇIN GİDİN BURADAN. TORUNUMU KARAHANLARIN TORUNUNA VER-MEM. VEREMEM. GİDİN DE HAYDE NE DURURSUNUZ?

Hikmet bir anda bana doğru koştu elimi tutup öptü.

Hikmet: ABİİ! VALLAHİ DÜŞÜNEMEDİM YİĞENİMİ ABİ. AFFET BENİ ABİ.

Annem: Çekilesin Hikmet. HADİ KAMELYA KIZIMA YARDIM EDESİN KEMAL. HAZIRLANIN BİR AN HAVALİMANINA GEÇİN.

Kamelyanın elini tutup odamıza doğru götürmek için merdivenlerden çıktık. Merdivenler diğer kata geçmek için adım attığımızda bağırma sesi ve silah sesleri geldi.

Kamelya ellerini karnına sarıp çığlık attı. Onun çığlık sesiyle aile direk bize döndü.

Açılan kapılardan Karahanlı beyi Turan Karahan çıktı. Yanındada çocuklarından Hazar, Hasan, Hamza ve Hakan vardı.

Kamelya karnını tutup tekrardan KAMİL  diye bağırınca onlarda karıma ve karnına baktı. Hemen karımın önüne geçip onu arkama aldım.

Durumu anlayan babam hemen konuşmaya başladı.

Babam: Heyy ne yaptığınızı sanırsınız? Burası kimin evidir bilmezmisiniz?

Turan: ASIL SENİN OĞLAN NE YAPMIŞTIR? BENİM KIZIMI KAÇIRMAK DA NE DEMEKTİR HA?

Hamza: GEL KIZ BURAYA.

Hikmet hemen Burcunun önüne geçti. O sırada o korkuyla yere çömelip hıçkırarak ağlamaya başladı.

Babam: Turan, benim oğlanı bilirsin kızına sevdalanmıştır doğrumudur?

Turan: doğrudur .

Babam: benim oğlanın Allaha şükür içkisi, kumarı, karı kızı yoktur bilirsin. Kızın Burcuyu başka bir oğlanla  evlendireceğini duyunca dellenmiş ve kaçırmıştır. Ben yaptığının doğru olduğunu asla söylemem ha! Yanlış anlamayasın. Sen benim oğlumu ben senin kızını tanırım. Evlendirsek de sevap işlesek ha olmaz mı?

Turan: sen benim çocukluk arkadaşımsın. Babalarımız yüzünden ayrı düştük senle. Bana can borcun vardır. Evlendiririz ama ben o aileye söz vermişim. Nasıl olur.?

Babam: ben seni ölümden karşılığı olsun diye kurtarmadım Turan. Sen benim kan kardeşimdin. Yapmasam ayıplıktı. Ama çocuklarımızın iyiliği ve mutluluğu için bana can borcunu onları evlendirerek ödemeni isterim.

Turan: ah ahh . Ne diyim ben sana şimdi ha? Töre bellidir. Ama sizde kız yoktur ki berdel yapalım. Sen evlendir dersin. İyidir hoştur. Senden âla damatda bulamam Nasıl evlendireyim?

Babam: Ah be Tura, kardeşim! Ben sana ne diyim sen de haklısın. Hele bir içeri geçin oturalım da konuşalım enine boyuna.

Turan Bey oğullarına seslenip onları içeri çağardı. Hepsi benim çocukluk arkadaşımdı. Babam ile Turan amca gibi...

Hepsi isteksiz çıkardığı belli olan silahları beline geri taktı. O sabah bu iki aile ne yapacağına karar vermekte çok zorlandı. Saatlerce düşündüler. Kahvaltılarını, öğle yemeklerini Korkmaz konağında yediler. Artık millet haber beklerdi bir karara varmak gerekirdi.

Ve karara varıldı.

Benim doğmamış kızım ile Hazarın doğmamış oğlu Koray ile berdel yapılmasına karar verildi.

Mardin... Ah Mardin! Bir babanın yüreğine doğmamış kızının vebalini aldırtan soğuk , taş duvarlı Mardin!!!

Selammm umarım beğenmişsinizdir canlar.

Keyifli okumalar dilerim.

ELİMİ TUTAN HAYALLER ~ GERÇEK AİLEM ~    TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin